Kurultay davasının dördüncü duruşması başladı: CHP'de hangi seçenekler konuşuluyor?
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, “4-5 Kasım 2023” tarihli 38. Olağan Kurultay’ın iptali, alınan kararların yok hükmünde sayılması veya mutlak butlan iddiası gibi seçenekler tartışılıyor. Dava, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile bazı delegeler tarafından açıldı.
Mahkeme, daha önce 21. Olağanüstü Kurultay’a ilişkin ayrı bir davayla birleştirilmiş bulunan dosyada, iddiaların incelenmesi için duruşmaları ertelemiş durumda.
Davacılar kurultayda şu iddiaları öne sürüyor:
Delegelere menfaat temin edilerek iradelerinin fesada uğratıldığı, kurultayın sakatlanmış olduğu.
Bu nedenle kurultay işlemlerinin “mutlak butlan” ile yok hükmünde sayılması.
Kurultayda alınan kararların ortadan kalkması hâlinde, yönetim ve yetkili organların görevden alınması ya da değişmesi.
Ayrıca, aynı kurultayla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “oylamaya hile karıştırılması” suçlaması çerçevesinde soruşturma yürüttüğü de biliniyor.
Mahkeme önünde birden çok olası karar senaryosu bulunuyor. Kulislerde en çok konuşulanlar şunlar:
Erteleme: Mahkeme, yeterli belge ya da soruşturma sonuçları gelmediği gerekçesiyle kararı sonraki duruşmaya bırakabilir. Bu durum, parti içinde “kararın bir sonraki celseye bırakılacağı” yönündeki ağırlıklı görüşle örtüşüyor.
Usulden reddetme / konusuzluk kararı: Eğer mahkeme “aktif husumet” ya da yetki gibi usul yönünden eksikler görürse, “konusuzluk” veya görev yetkisizliği gibi gerekçelerle davayı reddedebilir.
Mutlak butlan kararı: Davacılar kurultay işlemlerinin baştan sakat olduğu ve yok hükmünde sayılması gerektiğini talep ediyorlar. Bunun kabulü hâlinde, kurultay kararları geçersiz sayılabilir. Ancak, mahkeme bir benzer kararında “mutlak butlan koşulları ispatlanamadı” diyerek reddetmiş durumda.
Kayyum ya da yönetim değişikliği ihtimali: Parti içi yönetim organlarının geçersiz sayılması hâlinde, yönetimde ciddi değişimler, hatta kayyum atanması gibi olağan dışı senaryolar gündeme gelebilir. Bu senaryo davacılar ve bazı yorumcular arasında konuşuluyor.
CHP yönetimi ve avukatları, ceza soruşturmasının ve dava dosyasının sonuçlarının beklenmesi gerektiğini savunuyor; “ceza davasında beraat edilmesi hâlinde bu davanın akıbeti değişebilir” yönünde görüş bildiriliyor.
Parti içinde, “kararın ertelenebileceği” yönünde yaygın bir kanaat var. Bu da sürecin kısa vadede netlik kazanmayabileceğini gösteriyor.
Bazı çevrelerde, karara bağlanması hâlinde CHP’nin iç dinamiğinde ciddi sarsıntılar yaşanabileceği, delegeler ve örgüt tabanında güven sorunları olabileceği yorumları yapılıyor.
Mahkeme yakında bir karar açıklayabilir ya da süreci bir sonraki duruşmaya erteleyebilir. Şu ana kadar somut bir iptal kararı çıkmamış durumda.
Eğer mahkeme mutlak butlan ya da iptal yönünde karar verirse, CHP iç yönetiminde köklü bir değişim gerekebilir. Öte yandan usul yönünden reddetme çıkarsa, davanın siyasi etkisi sınırlı kalabilir.
Gözler şimdi:
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vereceği karar metninde ne tür gerekçelere yer vereceği,
Ceza soruşturması sürecinin ve iddianamenin nasıl bir rol oynayacağı,
Parti içi kurultay / kongre süreçlerinin bu davadan nasıl etkileneceği üzerine.
Yorumlar