12 EYLÜL
12 Eylül Darbesi veya halk arasında bilinen adıyla 80 İhtilali, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde Kenan Evren liderliğinde gerçekleştirdiği askerî müdahaledir
27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesidir.
Üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen,darbenin ve darbeyi gerçekleştirenlerin yaşattıkları hafızalardaki tazeliğini dün gibi koruyor.
12 Eylül sabahı, TRT Radyosu'nda İstiklal Marşı'nın ardından çalınan Harbiye Marşı ve darbenin mimarı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren imzalı Milli Güvenlik Konseyi "bir numaralı" bildirisinin okunmasıyla, demokrasiye vurulan darbe resmen ilan edildi.
Bu müdahale ile Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı. Bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askerî üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.
Darbenin gece 03.00'da ilanından sonra aynı gün sabah saat 5.30'da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'a Genelkurmay başkanı Kenan Evren tarafından birer tebliğ gönderildi.
Tüm tebliğlerde, "TSK yönetime el koymuştur. Hükümetiniz feshedilmiş, parlamento üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz" ifadesiyle birlikte gidecekleri adresler belirtilmektedir. Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel için Hamzakoy Gelibolu adresi belirtilirken, Necmettin Erbakan'a ise Uzun ada İzmir adres olarak verilir.
Ecevit ve Demirel eşleriyle birlikte aynı uçakla Hamzakoy'a götürülür. Yaklaşık bir ay boyunca, 11 Ekim 1980'e kadar burada kaldılar. Necmettin Erbakan aynı gün uçakla Uzun Ada'ya götürülür. Alparslan Türkeş evinde bulunamadığı için Milli Güvenlik Konseyi, 13 Eylül'de bir bildiri ile teslim olmaması halinde suçlu duruma düşeceğini belirtir. Bunun üzerine 14 Eylül'de Ankara Merkez Komutanlığına teslim olur ve Uzun Ada'ya gönderilir.
Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildi. Ardından sıra sivil toplum kuruluşlarını geldi. Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekler kapatıldı.