BAHÇELİ BİR KEZ DAHA SÖYLEDİ ” ADAYIMIZ BELLİ,KARARIMIZ NET”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin son beş yıldaki muhterem ve müstesna performansından, devlet-millet dayanışmasının müthiş ve muazzez seviyesinden, zorlukların ve zorbaların üstesinden fedakarca gelme kararlılığından ürküyorlar, kabus yaşıyorlar diyen Devlet Bahçeli ,Gücüne güç katan Türkiye’ye tahammül edemiyorlar.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın varlığıyla uyanışa geçen Türk Birliği hedefinden çılgına dönüyorlar.
Kızılelma ülküsünü duyunca, insansız savaş uçaklarını görünce, bölgesel ve küresel alanda sesi yükselen bir Türkiye’ye şahit oldukça ödleri patlıyor.
Milletimizin kronikleşmiş sosyal ve ekonomik sorunları birer birer çözüldükçe sabahı zor ediyorlar, kızarmaz gözleriyle, yaşarmaz gözleriyle, utanmaz siyasetleriyle her yapılana kulp takıyorlar, her başarıya kara çalıyorlar.
Bunlar nimet bilmez, bunlar ekmek bilmez, bunlarda vefa, millete mensubiyet ve sevgi yoktur.
Yabancılarla el ele vererek Türkiye’ye muhalefet edecek kadar zillete gömülmüşlerdir.
Memurlarımızın, işçilerimizin, esnaflarımızın, emeklilerimizin, dul ve yetimlerimizin, şehit yakınlarımızın, polislerimizin, askerlerimizin, gazilerimizin, hülasa toplumun her kesiminin ihtiyaç ve talepleri sırasıyla karşılandıkça CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden Deva’sına, serokundan diğer marjinal zihniyetlere kadar alayı siyasi şok geçirmektedir.
CHP Genel Başkanı, terörle mücadelede kahramanlıklar gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri’ni iftiralarla durdurmaya çalışmaktadır.
PKK terör örgütüne çıtını çıkaramayan bu köksüz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesini alçakça suçlamaktadır.
Türk askerinin cepheden kaçtığını iddia edecek kadar aciz, korkak ve art niyetlidir.
Kahraman güvenlik güçlerimiz şehadet pahasına terör örgütlerine dünyayı zindan ederken Kılıçdaroğlu adeta hop oturup hop kalkmaktadır.
Şerefli Türk askerinin üniformasını Ortadoğu ülkelerindeki askerlerin üniformalarıyla bir tutacak kadar akıl, ahlak ve izan sınırlarından taşmıştır.
Kılıçdaroğlu Türkiye’nin karşısındaki mihraktır.
Kılıçdaroğlu bölücülerle, yağmacılarla, teröristlerle, Türkiye düşmanı çevrelerle aynı gemidedir. Aynı istikamettedir. Aynı hevestedir.
İP Başkanı Diyarbakır’a gidip utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan silahlara veda mesajı vermiştir.
Ne hazindir ki, PKK’ya yeşil ışık yakmıştır.
Bölünmeye selam salmıştır.
Teröristlerle mütarekeye efendilerinin emriyle tamam demiştir.
Bunun adı demokrasi olamaz.
Bunun adı iyilik hiç olamaz.
Bu olsa olsa küresel güçlerin kafa kola aldığı, ağzına bir parmak bal çalıp zalim bir projede konu mankeni yaptığı çarpık siyasetçi hezimetidir.
Meyvesiz ağaç, susuz dere, hedefsiz ülke, değersiz insan, vatansız millet, milletsiz devlet neyse Türkiye’nin karşısına geçmiş zillet ittifakı bire bir fotokopisidir.
Bu nedenle zillette hayır yoktur.
Zillette umut yoktur.
Zillette ufuk yoktur.
Zillet partileriyle ulaşılacak hiçbir gelecek yoktur dedi