Başkan Gökhan Durmuş: Kelkit Fasulyesine İthal Fasulye Karıştırıyorlar!
www.ekotime.net ekonomi internet sitesinden Şenol Yolcunun haberine göre uzun süren çalışmalar sonucunda tescil edilen ve marka olan "kelkit fasulyesi"ne bazı işletmeler ithal fasulye karıştırarak tüketiciyi kandırıyorlar
KELKİT’TE YILDA 10 BİN TON FASULYE ÜRETİMİ YAPACAK TESİS SEZONDA FAALİYETE BAŞLACAK…
KELKİT FASULYESİ ÜRETİMİ 4 YILDA 10 KATINA ÇIKTI…
YILDA 100 BİN TON ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP ‘’KELKİT FASULYE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ’’NİN YENİ TESİSİ EKİM’DE START ALACAK..
Gümüşhane’nin Kelkit İlçesi’nde 2017 yılında kurulan ‘Kelkit İlçesi Kuru Fasulye Üreticileri Birliği’nin Başkanı Gökhan Durmuş birliğin kuruluş amacını ve çalışmalarını anlattı. Durmuş: ‘’Dört yılda çok yol kat ettik. 2020’de 2 bin 700 dönemlik ekili alanı bugün 30 bin dönüme çıkardık. Amacımız hasat döneminde devreye alacağımız 100 bin ton üretim kapasiteli tesisimizi tam kapasite kullanarak Kelkit Fasulyesini dünyaya pazarlamak’’ dedi.
‘Kelkit Şeker Fasulyesi’ üretimi yapan deneyimli çiftçiler tarafından Gümüşhane’nin Kelkit İlçesi’nde 2017 yılında kurulan ‘Kelkit İlçesi Kuru Fasulye Üreticileri Birliği’ Başkanı çalışmaları hakkında konuştu. Birliğin16 kurucu üye ile faaliyete başladığını söyleyen başkan Gökhan Durmuş şu an üye sayılarının 33’a ulaştığını dile getirdi. Durmuş: ‘’Üyelerimizin tamamı Kelkit ilçe merkezi ve köylerinde yöreye özgü ‘Kelkit Şeker Fasulyesi’ üretimi yapan deneyimli çiftçilerdir. İlçemizde yaklaşık 46 bin dönüm sulanabilir tarım arazisi mevcuttur. Mevsim şartlarına bağlı olarak yılda 750-1000 ton ‘Kelkit Şeker Fasulyesi’ üretiliyor. Sulanabilir tarım arazilerinin artması için yapımı devam eden Sadak Barajı’nın bir an önce bitirilmesini bekliyoruz. Bunun için Devlet Su İşleri yetkililerine bir kez daha çağrıda bulunuyorum.
ÖNCE KÖTÜ İMAJI SİLDİK
Elimizde ki mevcut arazinin bugün sadece 2 bin 700 dönümlük alanında fasulye ekebiliyoruz. Fasulye bölgemizin tek gelir kaynağı. Bölgemizde yetiştirilen Şeker Pancarı, Arpa, Buğday ve diğer tarım ürünlerinin getirisi fasulyenin getirisinden daha azdır. Dolayısı ile fasulye Kelkit’in ana gelir kaynağıdır. Ancak bugünlerde ekimi az yapılabiliyor. Birlik olarak bu sayıyı yükseltmek için çalışıyoruz. Çiftçilerimizi örgütlüyoruz. Fasulyede ki kötü imajı silmeye çalışıyoruz’ dedi.”
Durmuş Kelkit Fasulyesi ile ilgili geçmiş dönemden bahsederek ‘’Geçmiş yıllarda ilçemizde fasulye ekimi bin dönümü buluyordu. 2010 yılında ülkemize ithal fasulye gelmeye başladı. İthalin gelmesi tüccarları hareketlendirdi. Bir ton ithal fasulyenin içine 100 kilo Kelkit fasulyesi katarak adına Kelkit Fasulyesi dediler. Bu olay kamuoyunda çeşitli nedenlerden dolayı ürünümüzün bozulduğu algısı yarattı. Dolayısı ile Kelkit Fasulyesi emsallerine göre ikinci plana düştü. Tüccarlar kazandı ama Kelkit kaybetti’’ dedi.
Durmuş Kelkit Fasulyesinin özelliklerini ve süreci anlatmaya şöyle devam etti: Kelkit fasulyesinin ünü, çabuk (yaklaşık 25 dk) pişmesi ve kabuk atmasıyla bilinir. İthal fasulyede bu özellik yoktur. İthal ile karışan fasulye hakkında hüküm veren kullanıcılar bilemeden ‘Kelkit Fasulyesi Bozmuş’ dediler. Oysa bizim toprağımız da suyumuz da çiftçimiz de ekim tekniğimiz de aynı. Algıyı hemen kırmalıydık.
Derneğin Kuruluş Amacı ile ilgili bilgi veren Durmuş: ‘’Kamuoyunda bu tip söylemler artınca önlem almaya karar verdik. Üretim sekteye uğruyor ve çiftçinin zararı gün geçtikçe artıyordu. Çiftçi topraktan uzaklaşıyordu. En önemlisi Kelkit’in adı lekeleniyordu. Artık pazar kalmamıştı. Acil çare gerekiyordu. Çare dernekti. Önce 16 kişi bir araya gelerek 2015 yılında dernek çalışmalarına başladık. DOKAP’ın destekleriyle ilk adımı attık’’ diye konuştu.
GEREKLİ ÇALIŞMALARLA FASULYEMİZİ TESCİLLENDİRDİK
Çalışmalarına dair bilgi veren Durmuş: ‘’Dernek olarak Kelkit Fasulyesi ’ne patent almak için çalışmalarımızı hızlandırdık. Ürünlerimizi Ankara’ya gönderdik. Yaklaşık iki yıl aradan sonra onayımız geldi. Yapılan tahliller sonunda fasulyemiz marka oldu. Dönemin Kelkit Kaymakamı Sayın Naif Yavuz’un girişimleri ile konusunda uzman iki hoca getirildi. Ve bizimle birlikte tarlalara girdi. Hocalarımızı ekimden-hasada kadar olan süre zarfında Kelkit’te misafir ettik. Elde edilen tüm ürünler Araştırma Enstitüsü’ne gönderildi ve gerekli analizler yapıldı. Sonuna 27 protein-22 dakika pişme süresi ile fasulyemiz tescil edilerek ‘Kelkit Şeker Fasulyesi’ ismini aldı’’ diyerek süreci anlattı.
AMACIMIZ 3 YILDA TÜM AVRUPA PAZARINDA VARLIK GÖSTERMEK
Amaçlarının 2-3 yıl içinde gerek Türkiye’nin her yerinde gerekse Avrupa’da tescilli Kelkit Fasulyesini yeniden tanıtmak olduğunu açıklayan Başkan Durmuş: ‘’Aslında ürünümüz aynı. Üretimde hiçbir farklılık yok. İthal ürüne karıştırılmasın ve bir başkası kullanmasın diye tescilimizi aldık. Bu sayede 2 si Kelkit Tarım ilçe 2 si Tarım İl müdürlüğünden ve 1 uzamanda Karadeniz Tarımsal Araştırma enstitüsünden olmak üzere toplam 5 uzman teknik ekip tarafından üretimler takip edilmektedir. Pandeminin etkilerinin geçmesinin ardından normalleşmenin başlaması ve lokantaların açılmasıyla depolarda bekleyen fasulyelerimiz pazarlara çıkacak. Bize düşen görev, ürünümüzü daha geniş kitlelere tanıtmaktır. Fasulyemiz hak ettiği değeri tekrar kazanacaktır’’ diyerek hayallerinin bu olduğunu dile getirdi.
TEKELLEŞMEYİ ÖNLEDİK
Durmuş, sözlerinin başında üretimin 2 bin 700 dönümden 30 bin dönüme yaklaştığını hatırlatarak ‘’Üretimde değil pazarlamada sorunumuz var. Birlik olarak satışı garantiledik. Dedik ki siz üretin biz satalım. Bu söylem çiftçilerimize güven verdi ve üretim arttı. Sorunumuz tekelleşmeyi önlemekti. Bunu da birliğimizle sağladığımızı düşünüyorum. İlçemizde ithalciler ve tüccarlar kalmadı. Fasulyemizi tüccarın eline bırakmayacağız dedik ve dediğimizi yaptık. Kurduğumuz birlik aynı zamanda Şiran ve Köse’ye de hizmet edecek. Ancak paket fasulye olarak değil. O ilçelerimizden de talepler geliyor. Bizler de ürünlerini en iyi şekilde değerlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ açıklamasında bulundu.
YENİ TESİSİN YÜZDE 80’İ TAMAMLANDI
Durmuş birliklerinin yeni tesisi hakkındaki bilgiyi şu sözleri ile anlattı: ‘’Elde ettiğimiz ürünleri paket ve marka olarak piyasaya sürme isteğimiz tesisleşmemize neden oldu. Tesis için ilk müracaatımız 2018 yılında DOKAP’a sunduğumuz proje ile başladı. Projemiz 2020 yılında onaylandı. Bugün inşaat çalışmalarımızın yüzde 80’i tamamlandı. Tesisimizi tamamlayıp yeni sezonda üretime başlayacağız.’’
Yeni tesisin günde 30 ton paketleme kapasitesi mevcut. Tesisimizin toplam kapasitesi 10 bin ton. 105 pare köyümüzle Türkiye’nin fasulye ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahibiz. Fasulye üretimimiz arttıkça fasulye ekmeyenlerin de sıraya gireceklerine eminim. Yeter ki üreticilerimiz bu algıya ulaşsın.
AMAÇ BİR NUMARA OLMAK
Üreticilere Mesaj veren başkan: ‘’Lütfen hepiniz fasulye ekin. Kelkit Fasulyesi bir markadır. Fasulyemizin geleceği parlaktır. Fasulyeden elde edilen gelir başka bir üründen elde edilemez. Fasulye sıcak-soğuk dinlemez, fazla işçilik istemez. Ünü dünyaya yayılmıştır pazar ihtiyacı yoktur. Bizler ürettikçe ithal fasulye kapısı kapanacaktır. Bugün bir çiftçi 10 dönüm fasulye ekse karşılığında 50 bin lira kazanır. Kilosu 25 lira civarındadır. Oysa İspir Fasulyesinin kilosu ise 50 lira civarında. Bilinmeyen şu ki İspir’e fasulye Kelkit’ten gitmektedir. Diyorum ki birliğimize katılın. İnsanlık var oldukça tarım da var olacaktır. Tarım olmazsa yaşam olmaz. Son yıllarda insanların çiftçi hakkında ki söylemlerine üzülüyorum. Çiftçiliği hor görüyorlar. Unutmayalım ki pandemi başladığında alınan ilk tedbir sokağa çıkma yasağı oldu. İnsanlar bu dönem marketlere akın etti. Yemek hayatta kalabilmek için en temel ihtiyaçtır. Günde üç öğün yemek hakkımızdır’’ diyerek üreticiye seslendi.