BU OPERASYON ‘TEMİZLE’, ‘YERLEŞ’ OPERASYONUDUR
Haberin Yıldızı-
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, terör örgütü PKK'ya yönelik Pençe-Kartal Operasyonu ile ilgili açıklama yapan BBP si Genel Başkanı Mustafa Destici şunları söyledi:
Malum olduğu üzere, 15 Haziran 2020 Tarihinde yerel saatle 00.15'te Hava Kuvvetlerimiz, Irak’ın kuzeyinde PKK kamplarına “Pençe-Kartal Operasyonu” adıyla hava harekatı başlatmıştı. Bu kapsamda Sincar, Kandil, Darabi, Karaçok Dağı, Avaşin-Basyan ve Zap bölgelerinde Hava Kuvvetlerimiz operasyon boyunca 81 PKK hedefinin imha etti.
Yine bildiğiniz üzere, uzun bir süredir İçişleri Bakanlığımıza bağlı Jandarmamız, bilhassa sınırın bizim tarafımızda çok başarılı operasyonlara imza atmıştı.
Terör örgütü PKK son dönemde sınır bölgemizde karakol ve üs bölgelerine yönelik taciz ve saldırı teşebbüslerini arttırmıştı. Türkiye-Irak sınırının Türkiye tarafına sızan teröristler sivillere yönelik de eylemlerde bulunmuştu.
28 Mayıs 2019 yılından beri kararlılıkla sınır ötesinde devam eden Pençe Operasyonları, tamamen aziz devletimizin hudutlarının korunması ve terör unsurlarının etkisiz hale getirilmesi amacıyla meşru müdafaa hakkı kapsamında sürdürülmektedir.
Terörle mücadele etmek, ülkesini, sınırlarını, milletini korumak, güvenlik güçlerimizin asli görevidir.
Bugün itibariyle ise Hava Kuvvetlerimiz, ateş destek vasıtaları, atak helikopterleri, İHA ve SİHA’larla desteklenen kahraman komandolarımız, hava hücum harekâtıyla birlikte bölgeye intikal etmişler ve Pençe-Kaplan Operasyonu’nu başlatmışlardır..
Değerli Basın Mensupları,
Bu operasyon bul-yok et-çekil operasyonu değildir. Bildiğiniz üzere doksanlı yıllardaki Kuzey Irak Operasyonlarımız bul-yok et-çekil operasyonlarıydı. Bu son operasyonlarımız temizle-yerleş operasyonudur. Dikkat ederseniz bilhassa son 3 yıldır bu taktik ve strateji istikametinde sınır ötesi harekâtları düzenliyoruz.
Allah izin verirse bu harekât ile temizlenen yerlere, sınırlarımızın güvenliği için yeni üsler kurulacaktır.
Türkiye hiçbir şekilde bölgede bir terör devletinin kurulmasına izin veremez.
Değerli Arkadaşlar,
Bu operasyonlarda, Mehmetçiğimizin terörle başarılı bir şekilde mücadele ettikçe; bu operasyonların nasıl ses getirdiğini, dağda canı yanan eşkıya gibi, içimizdeki hangi eşkıyaların canının yanacağını hep birlikte göreceğiz.
Şu anda Bu terör örgütünün uzantılarının K. Irak’ta patronları olan sözde PKK’lı üst düzey yöneticileri zor durumdalar.
Hiçbir siyasi parti bir milli mesele olan harekata karşı çıkmamalıdır. Mehmetçik vurdukça feryat edenlerin siyasi parti olmadığı herkes tarafından bir kez daha anlaşılacak, tescil edilecektir.
Çünkü terör örgütünün siyasi uzantılarının iradeleri, bugünlerde Mehmetçiğimizin başlarına bomba yağdırdığı dağdaki eşkıya takımının elindedir.
Şu anda şehir şehir dolaşıp provokasyon peşinde koşan terör örgütünün siyasi uzantıları; her zamanki gibi bu operasyonu da gündemlerine alacaklardır. Yürüyüş, kitlesel eylem, sosyal medya dezenformasyonları, kışkırtma dâhil her yolu deneyeceklerdir.
Gerçeklerin çarpıtılmasına izin veremeyiz:
HDP Yürüyüşü neden yapılıyor?
Yürüyüşe gerekçe olarak gösterilen iki kişinin milletvekillikleri neden düştü?
Yürüyüş; bir provokasyon ve bu provokasyondan bir mağdur üretme gayretidir.
Ortada bir mağdur filan yok, ortada “haklı bir mahkeme kararı” ve bu kararın neticesi, “hukukun gereği” olarak yerine getirilen bir uygulama vardır.
Gerçek mağdur, terör örgütünün ölümüne sebep olduğu 40.000 kişidir.
Mağdur; teröre on binlerce insanını 1,5 trilyon dolar feda eden Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bu bir “demokrasi yürüyüşü” değildir. PKK’ya, teröre, 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün, Aybüke öğretmenin, binlerce şehidimizin katillerine saygı yürüyüşüdür.
Bu yürüyüş, tek başına suça, suçluya, teröre kurumsal desteğin delilidir.
“İhanet” ve “cinayet” kelimelerinin yerine ne koyarsanız koyun, hiçbir şey yaşananların “ihanet” ve “cinayet” olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bunların asıl dertleri ve korkuları bu operasyonlardır. Kahraman ordumuzun verdiği mücadeleyi yakından izlerken, eşkıyanın siyasi uzantılarının yürüyüşleri sırasında verdiği beyanlarını ve paniklerini de yakından izleyin lütfen…
Değerli Basın Mensupları,
Allah askerimizin ayağına taş değdirmesin. Anlaşılan o ki, yakın bir zamanda Kandil başta olmak üzere Irak'taki pkk/ypg teröristlerinin kökü kazınacaktır. Darısı Suriye’deki eşkıyaların başına… İnşaAllah daha fazla vakit geçmeden sıra onlara da gelir.
Çünkü bugünlerde ABD ve Fransa’nın inisiyatifiyle Fırat’ın doğusunda ve daha güneyde YPG ve türevleri arasında “birlik” çalışmaları hızlanmaya başlandı. Şu anda bu gruplar bu ülkelerin himayesinde ikinci tur görüşmelere geçtiler.
Bu terörist gruplar kendi yayınlarında ve sosyal medya mesajlarında Suriye’de ve bölgede birçok dengeyi derinden sarsacaklarını iddia ediyorlar.
Kahraman ordumuz, Jandarmamız ve istihbaratımız K.Irak’tan sonra inşaAllah buradaki terörist yapılanmalarına yönelik harekât başlatırlar.
Tekrar hatırlatmak istiyorum: Hiçbir terör örgütü bir veya birden fazla istihbarat örgütünün dolayısıyla devletin desteği olmadan varlığını devam ettiremez.
Bulunduğu bölgede konumlanamaz.
İhtiyacı olan para trafiğini yönetemez.
Siyasi destek oluşturamaz.
Gıda, silah, tıbbi malzeme başta olmak üzere hayati ihtiyaçlarını temin edip bölgeye taşıyamaz.
Bölgede ilk hedefleri Türkiye ve Türk Milleti olan bir terör devleti kurdurmak olanlara ateşle oynadıklarını hatırlatıyorum.
Değerli Arkadaşlar
Bu operasyonlarla alakalı gözden kaçan önemli bir detayı öne çıkarıp takdir etmek istiyorum. Gerek Kuzey Irak’taki meşrû saldırı ve savunma hamlelerimiz, gerekse Libya’daki meşrû askeri hamlelerimiz göstermiştir ki, Türk Savunma Sanayii çok iyi bir noktaya gelmiştir.
Emeği geçen herkesi takdir ve tebrik ediyorum. dedi