CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ; HANİ İNSAN HAKLARI ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avusturya Başbakanı Nehammer ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Sayın Şansölye’yle görüşmelerimizde Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Avrupa’nın bütünleşmesi ancak Türkiye’nin Birliğe tam üyeliğiyle tamamlanacaktır. Bu noktada, tam üyelik dışındaki hiçbir alternatifi kabul etmeyeceğimizi özellikle vurguladım” dedi.
Görüşmelerin ardından liderlerin yaptığı ortak basın açıklamasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail-Filistin çatışmasına da değinerek şunları söyledi:
“HANİ İNSAN HAKLARI?”
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya değinerek bölgeye ilişkin kararlar verirken adil olunması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Özellikle burada olaya sadece Hamas olarak bakarsak bu adil olmaz. Hamas'ın kaybı nedir? İsrail'in kaybı nedir? Buna baktığımız zaman ortada ciddi bir kayıp sadece Hamas'ın benim son aldığım bilgiler 750 civarında ölü, iki bin civarında yaralı var. Bugünkü rakamları henüz alamadım. Ama bunun karşılığında İsrail tarafında da yine ölümler, yaralılar vesaire var. Fakat buraya nasıl geldik, bu bir günde mi oldu? Yıllardır bu işin ne yazık ki bir bedeli oldu ve yıllardır buralarda sürekli olarak bu ölümlerle karşı karşıya kalındı. Bakın şu anda Gazze'ye su verilmiyor. Hani insan hakları? Elektrik yok, verilmiyor. Hani insan hakları? İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde siz suyu kesemezsiniz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde elektriği kesemezsiniz. Şu anda düşünebiliyor musunuz, Gazze'de acaba hastaneler ne durumda? Çalışıyor mu? Maalesef. Ama acımasızca ibadethaneler, hastaneler, hepsi vuruluyor. Bunlar yapılırken kimse bir şey söylemiyor.”
“AMERİKA'NIN UÇAK GEMİSİNİN İSRAİL'DE NE İŞİ VAR?”
Amerika'nın İsrail'e bir uçak gemisi gönderdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Amerika'nın uçak gemisinin İsrail'de ne işi var, ne yapmaya geliyor? Buraya gelen uçak gemisinin etrafında bütün botlarıyla, uçak gemisindeki uçaklarıyla ne yapacak? Orada bütün Gazze'yi, etrafını vurarak, indirerek çok ciddi katliamlara adım atacak. Şu anda ben burada bir şeyi açıklamak zorundayım. Suriye'de bugün 20'nin üzerinde Amerika'nın üssü var. Suriye'de Amerika'nın üslerinin ne işi var? Bu üslerle ne yapılıyor, 23 üs, bütün bunları da bir değerlendirmek gerekmiyor mu?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama Türkiye'nin bir insansız hava aracını ne yazık ki Amerika düşürüyor. İnsansız hava aracını Amerika düşürürken bu Türkiye şu anda NATO'da Amerika'nın ortağı değil mi? Beraber değil mi? Bunu neyle izah edeceğiz? Bunu neyle değerlendireceğiz? İşimize geldiği zaman ortak, işimize geldiği zaman bütün terör örgütlerini maalesef Amerika şu anda eğitiyor, yetiştiriyor, silahlandırıyor ve bunlarla da maalesef yine Suriye'de olsun, bu bölgede olsun, Orta Doğu'da olsun, buraları kan gölüne dönüştürüyor. Bunları da görelim ve 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' kitabımı ben zaten değerli dostuma da hediye ettim. Bu adil dünyayı kurmamız lazım. Başka çaremiz yok.”
“ENDİŞEMİZ BÜYÜK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avusturyalı gazetecinin, “Sayın Cumhurbaşkanı kriz bölgesinden birçok kişiyle, liderle görüştüğünüzü söylediniz. Tabii ki bu çatışmanın yayılmasını hiç kimse istemiyor. Bunu siz de dile getirdiniz. Siz tabii ki çaba gösteriyorsunuz, aracılık yapma konusunda. Buradaki çatışma endişesi ne kadar büyük? Yani yayılma tehlikesi ne kadar büyük?” sorusunu şöyle cevapladı: “Doğrusu bu endişemiz bizim çok şu anda büyük durumda. Yani bir haftada, 15 günde bu işin biteceği kanaatinde değilim. Onun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Onun için bölge liderleriyle olsun, dünya liderleriyle olsun, bu görüşmelerimizi yapıyoruz ve bu görüşmeleri yapmak suretiyle de acaba nasıl arabuluculuk yaparız, acaba bu savaşı nasıl durdururuz, bunun gayreti içerisindeyiz. Temennimiz o ki bir an önce bu savaşı durduralım ve bölge sükûnete suhulete yeniden kavuşsun.”