CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN “TÜRKİYE’YE VAKİT VE ENERJİ KAYBETTİREN NE VARSA ARTIK TARİH OLMUŞTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, “Ülkemizi, darbe mahsulü mevcut anayasasından hep birlikte kurtaralım istiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrındaki yolculuğumuzu; sivil, özgürlükçü, kuşatıcı, toplumumuzun tüm kesimlerinin sahipleneceği bir anayasanın rehberliğinde kat edelim istiyoruz” dedi. 28 Mayıs seçimlerinin üzerinden daha 10 gün bile geçmeden yürütme organındaki tüm görevlendirmeleri süratle tamamladık. Hiçbir sorun yaşanmadan, hiçbir gecikmeye mahal vermeden Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek kadroları belirledik, belirliyoruz. 16 Nisan 2017 referandumuyla ülkemize kazandırdığımız yeni yönetim modelimizin avantajlarını böylece bir kez daha tecrübe ettik. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin Türk siyasetinde gerçekleştirdiği tarihî dönüşümü tekrar görme imkânı bulduk. Yaklaşık üç ay süren seçim belirsizliğinin sandıkların kapanmasıyla birlikte tamamen geride bırakılması, çok önemli bir başarıdır. Ülkemizin 3 Kasım 2002 seçimleriyle elde ettiği siyasi istikrar ortamı, yeni sistem sayesinde artık kurumsallaşmıştır. Türk siyasi tarihine baktığımızda, başlı başına bu bile büyük bir devrimdir. Haftalar boyunca koalisyon görüşmelerinin sürdüğü, siyasi partiler arasında al gülüm-ver gülüm pazarlıklarının döndüğü, mutabakata varılamadığı için sürekli krizlerin çıktığı, esnafın, çiftçinin, işçinin, iş dünyasının bir türlü önünü göremediği, yani siyaset rayına girmediği için ülkenin de toparlanamadığı eski günler hamdolsun tamamen geride kalmıştır. Seçim gecesi sonuçların belli olmasıyla Türkiye’yi kimin yöneteceği sorusunun cevabı da netleşmiştir. “TÜRKİYE’YE VAKİT VE ENERJİ KAYBETTİREN NE VARSA ARTIK TARİH OLMUŞTUR” Aynı şekilde üç-beş ayda hükûmetlerin değiştiği dönemler de sona ermiştir. Türkiye’ye vakit ve enerji kaybettiren ne varsa artık tarih olmuştur. Bunda hiç şüphesiz en büyük pay vatandaşlarımıza aittir. Milletimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta iki kez ortaya koyduğu iradesiyle eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir. Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Cumhuriyetimizin 100. yılını Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle karşılamamızın faydalarını inşallah zamanla daha iyi göreceğiz. Bundan sonra hedeflerimize daha hızlı koşacağız. Asırlık hayallerimizi daha süratle gerçekleştireceğiz. Projelerimizi, planlarımızı daha kısa sürede hayata geçireceğiz. Zorlukların, engellerin üstesinden çok daha kolay geleceğiz. Vatandaşımızın hayatına dokunan hizmetleri daha çok artıracağız. Vatanımızın bekasına yönelik saldırıları daha kararlı püskürteceğiz. Terör örgütleriyle içeride ve dışarıda daha kararlı mücadele edeceğiz. Türkiye’nin hak ve hukukunu küresel planda daha cesur savunacağız. Dünya beşten büyüktür iddiamızı daha gür bir seda ile dillendireceğiz. Bölgemizin barış ve istikrarına daha etkin bir şekilde katkıda bulunacağız. Demokrasi, hak ve özgürlükler alanındaki reformlarımıza daha sıkı sahip çıkacağız. Türkiye yüzyılımızı inşa ederek ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıma vizyonumuzu daha hızlı gerçeğe dönüştüreceğiz. Bugün dünden daha güçlü, daha özgüvenli bir duruş sergileyebiliyorsak, bunu yeni yönetim sistemimizin sağladığı kazanımlara borçluyuz. Bugün geçmişe göre her alanda iddia sahibi bir ülke konumuna geldiysek, siyasi istikrarımızı korumamız sayesindedir. Siyasette güven ve istikrar, ekonomiden diplomasiye her alanda başarının anahtarıdır. Türkiye, 2002 öncesinde her ikisinin eksikliğinin faturasını çok ağır ödemiş bir ülkedir. Bugün hatırlamak istemediğimiz pek çok sıkıntının temelinde siyasette güven ve istikrar açığı vardı. Biz 2002’den itibaren güven ve istikrarı tahkim eden hamlelerimizle işte bu açığı kapattık. Türkiye’yi sadece prangalarından kurtarmadık, aynı zamanda gücünü tam kapasite kullanabileceği bir iklime kavuşturduk. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle ise tüm bu kazanımları kalıcı hâle getirdik. Eski Türkiye’nin sorunlarını bilen vatandaşlarımız, yeni sistemin kıymetini de çok iyi biliyor. Aynı şekilde yıllarca hak etmedikleri gücü kullananlar da her fırsatta yeni sistemden duydukları rahatsızlığı ortaya koyuyorlar. “TÜRKİYE’Yİ SİVİL BİR ANAYASAYLA BULUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ” Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize beraber yürüyelim istiyoruz. Türkiye’nin birliğini, dirliğini ve demokrasisinin standartlarını yükseltecek adımları 85 milyon olarak hep beraber atalım diyoruz. Ülkemizi darbe mahsulü mevcut Anayasasından hep birlikte kurtaralım istiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrındaki yolculuğumuzu sivil, özgürlükçü, kuşatıcı, toplumumuzun tüm kesimlerinin sahipleneceği bir anayasanın rehberliğinde kat edelim istiyoruz. Türkiye, artık bunu gerçekleştirebilecek siyasi atmosfere kavuşmuştur. Demokrasimiz, ayağına vurulan son zinciri de kıracak güce ulaşmıştır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle Türkiye, artık yeni bir lige yükselmiştir. İnşallah görev süremiz boyunca Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızla birlikte Türkiye’yi sivil bir anayasayla buluşturmak için çalışacağız. Daha önce ciddi vakit alan hükûmet kurma, kritik atamaları yapma işlerini rekor sürede bitirerek gündemimizdeki asıl konulara odaklandık. Bakan arkadaşlarımızı kendi alanlarında yetkin, tecrübeli ve vizyoner isimlerden belirledik. Bir önceki Kabinemizin ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetlerin üzerine yenilerini eklemek için hemen işe koyulduk.
Benzer Videolar