CUMHURBAŞKANI “TÜRKİYE’NİN BU HAMLESİ, MEVCUT TABLODAN RAHATSIZ OLAN DİĞER ÜLKELERE DE ÖRNEK TEŞKİL EDECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bölgemizdeki hiçbir ülkeyle düşmanlık ve kavga peşinde değiliz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi biz, coğrafyamızda çatışma, kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm inançlar olarak hep birlikte barış, refah ve istikrar içinde yaşamak istediklerini belirterek, "Aldığımız bu kararla Batı'nın bizim üzerimize nasıl saldıracağını çok iyi biliyoruz. Türk iş adamlarına şunu söylüyorum. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz ve bileceğiz ki önümüzdeki yol mazlumların yanında yer alma yoludur. Dolayısıyla da bizim sözümüz nedir? Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE'NİN BU HAMLESİ, MEVCUT TABLODAN RAHATSIZ OLAN DİĞER ÜLKELERE DE ÖRNEK TEŞKİL EDECEKTİR”
Gazze'de öldürülen 40 bini aşkın çocuk, kadın, yaşlının ahını Allah'tan başka hiçbir gücün kaldıramayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onun için de zaman zaman bana da geliyor. 'Bu bazı sıkıntılara neden olabilir' diyorlar bana. Ben de diyorum ki 'Biz bütün sıkıntıları giderecek tek gücün Allah olduğuna inanıyoruz' Biz doğru olanı yaptığımızın şu anda farkındayız. Eğer biz bugün bu insanların yanında yer almazsak yarın benzer şeyler bizim başımıza geldiği zaman bizim yanımızda kim yer alacak? Onun için bizim burada tek bir gayemiz vardır, o da Batı'nın koşulsuz askerî ve diplomatik desteğiyle kontrolden çıkan Netanyahu yönetimini ateşkese zorlamaktır. Ateşkes ilan edildiği, Gazze'ye yeterli miktarda insani yardım girişine müsaade edildiği durumda amaç zaten hâsıl olacaktır. Türkiye'nin bu hamlesi, mevcut tablodan rahatsız olan diğer ülkelere de örnek teşkil edecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de deprem ve bölgesel çatışmalar yanında son bir yılda ülke ekonomisini zorlayan üst üste üç seçim yaşandığını anımsattı.
14-28 Mayıs seçimlerindeki dirayetli tavrıyla milletin ülkedeki istikrar ve güven ortamının bozulmasına izin vermediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Genel Seçimleri'nin de Türkiye demokrasisine yakışır bir olgunlukla tamamlandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonuçlarının hayra tebdil olacağına inandığını dile getirerek rekabet dozu yüksek geçen seçim maratonunun milleti, ekonomiyi ve iş dünyasını yorduğunu söyledi.
“ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE YÖNELİK KARARLI ADIMLAR ATIYORUZ”
1 Nisan sabahı itibarıyla seçim gündemini tamamen geride bıraktıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye'nin önünde 4 yıllık hazine değerinde seçimsiz bir süre var. 85 milyon olarak bu dönemi çok iyi değerlendirmemiz, bize hiçbir faydası olmayan lüzumsuz tartışmalarla, gerilim siyasetiyle, popülist dayatmalarla heba etmememiz gerekiyor. 4 yıllık sürede inşallah ekonomideki sıkıntılarımızın çözümü başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanabileceğiz. Yol haritamız olan Orta Vadeli Programı ve 12. Kalkınma Planı'nı geçen sene biliyorsunuz kamuoyuyla paylaşmıştık. Üretim, istihdam, ihracat, kaliteli ve sürdürülebilir büyüme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günü kurtarmanın değil, emanetini taşıdığımız 85 milyon vatandaşımızın istikbalini sağlam temeller üzerinde yükseltmenin gayreti içindeyiz. Yol haritamızdan taviz vermeden önceliğimiz olan enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı adımlar atıyoruz. Bugün açıklanan nisan ayı enflasyon ve dış ticaret verileri, Orta Vadeli Program beklentilerimizle uyumludur. İhracattaki artışın ve cari açıktaki iyileşmenin devam ettiğini görüyoruz. Enflasyonda da yılın ikinci yarısından itibaren inşallah daha umut verici rakamları göreceğiz. Hayat pahalılığı meselesini, popülist politikalarla sorunu bir süre daha ötelemek yerine, enflasyonu düşürüp kalıcı refah artışı sağlayarak çözüme kavuşturacağız. Bu konudaki samimiyetimizi ve güçlü irademizi geride bıraktığımız seçim döneminde açıkça ortaya koyduk."
Her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylık olduğuna inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabb'imizin bu ilahi müjdesine gerek siyasi gerek şahsi gerek millet olarak tarihimizde defalarca şahitlik ettik. Salgından savaşlara, depremden bölgemizdeki krizlere kadar pek çok olumsuzluğun üst üste geldiği bu sancılı dönemi de inşallah atlatacağız. Türkiye'nin ekonomide, istihdamda, dış ticarette, güvenlikte ve diğer tüm alanlarda bu süreçten güçlenerek çıkacağından asla şüphe duymuyoruz dedi