EKREM İMAMOĞLU: BİR AVUÇ İNSANA MAYIS AYINDA, ‘SÖZ MİLLETİN, HADİ GÜLE GÜLE’ DİYECEĞİZ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’num Kastamonu Taşköprü ve Karabük Safranbolu ziyaretleri, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle mini mitinglere dönüştü. İmamoğlu, Taşköprü Meydanı’nda ve Safranbolu Belediyesi önünde toplanan coşkulu kalabalıklara hitap etti. Kötü ve zehirli bir dilin siyasetin ana merkezine oturmuş durumda olduğu tespitini yapan İmamoğlu, “Kötü dili olan insanlar için, ‘O kalbi kötülükle bezenmiş olanlara, Allah akıl versin’ diyorum, ‘Allah akıl versin.’ Allah şahittir ki, vallahi billahi öyle bir inancım var, benim duam genelde tutar, ama bunlara tutmadı. Keşke tutsaydı. Keşke kötülükten kurtarsaydım bunların kalplerini. Ama olmadı. Ne yapacağız? Bu bir avuç insana, memleketin kendilerini sahibi gören bu bir avuç insana, tarifledikleri Mayıs ayında, ‘Söz milletin’ diyeceğiz. ‘Hadi güle güle’ diyeceğiz” dedi. “Dayanışma içinde, çok hazırız” diyen İmamoğlu, “Özellikle Altılı Masa’nın kıymetli liderleri çok özenli çalışmalılar, çok hızlı süreçleri toparlamalılar ve milleti bu coşkuyla hep birlikte yola çıkarmalılar bir an önce. Sorumluluğumuz büyük. Yükümüz ağır. Size bir şey söyleyeyim; milletçe söylüyorum, yanlış anlamasınlar: Vallahi de billahi de gençliğimiz var. Gençliğimiz var milletçe. Ve başardık; yine başaracağız” ifadelerini kullandı.
TAŞKÖPRÜ– SAFRANBOLU / KASTAMONU – KARABÜK
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kastamonu turunun ikinci gününde Taşköprü ilçesini ziyaret etti. CHP Kastamonu milletvekili Hasan Baltacı ve Kastamonu CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in eşlik ettiği İmamoğlu, kendisine yoğun ilgi gösteren Taşköprülülerle ilçe meydanında bir araya geldi. Meydanda bulunan Atatürk heykeli önünde konuşan İmamoğlu, yaklaşık 1000 kişiye hitap etti. Konuşma öncesinde bir vatandaşın, İmamoğlu’na sarılarak ağlaması, duygusal anların yaşanmasına neden oldu. İstanbul’da Kastamonu nüfusunun iki katına yakın Kastamonulunun yaşadığını belirten İmamoğlu, “Ben size hem İstanbul'daki Kastamonulu hemşehrilerimin hem de 16 milyon İstanbullunun selamlarını getirdim” dedi.
“HER KONUDA TEK KİŞİNİN AĞZINA
BAKAN BİR SİSTEMLE MÜCADELE EDİYORUZ
Siyaset üstü bir döneme girildiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Ve bu siyaset üstü dönemde siyaseti değil, ‘ben-sen kavgası’ değil, ‘biz’ olabilmeyi başaracak bir biçimde, kardeşçe bir ortamı hep birlikte var etmeliyiz. Bu konuda yoğun çalışmalar içerisinde olan bir ekibiz. Göreceksiniz, mutlaka başaracağız. Ülkemizde, ‘Her şeyi ben bilirim’ diyen bir anlayışla mücadele ediyoruz. Her konuda tek kişinin ağzına bakan bir sistemle mücadele ediyoruz. Benim milletimin aklı, kendine yeter. Benim milletimin aklı, bir araya geldiğinde dünyada mucizeler yaratır. Ama bir kişinin aklına dayalı bir sistem, bizi her türlü belayla buluşturur. Bu güzel memleket, insanının ortak aklını, insanının düşüncelerini, insanının fikirlerini bir arada kardeşçe organize etme yeteneğini ortaya koyan bir yönetime muhtaçtır. Bir an önce bu rejimi, bu anlamda değiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL'U BEN ALMADIM, 16 MİLYON İSTANBULLU ALDI SİZDEN”
“Bir hukuksuzlukla mücadele ediyoruz” diyen İmamoğlu, “Uydurma işlerle hakkımızda soruşturmalar açılıyor. Niye? ‘Vay efendim İstanbul'u sen bizden nasıl alırsın?’ Allah aşkına, İstanbul'u birincisi ben almadım, 16 milyon İstanbullu aldı sizden. Ben almadım. Dediler ki; ‘Sizi beğenmiyoruz.’ Bir de üstüne haksızlık yaptınız, 806 bin oy farkla, İstanbul'un tarihinin en büyük oy oranıyla, Belediye Başkanı seçtiler. Millet aldı sizden. Peki neyi aldı? Size ait olanı değil, millet dedi ki; ‘Bana ait olan şeyi, sen iyi yönetemedin. Senden devralıyorum bunu, hak edene veriyorum.’ Bu kadar. Memleket, bu güzel cennet vatan, bizim evimiz. Bu evin tapusu kimin? 86 milyon insanın. Yok birbirimizden farkımız. Ne benim hakkım şurada bulunan bir vatandaşımızdan fazla ne bir vatandaşımızın hakkı benden fazla. Eşiz, 86 milyon. İşte bu duygu, bizi daha güçlü, daha inançlı kılacak. Ne yapıyorlar? ‘E sen bunu aldın. Hadi bakalım uydurma bir davayla senin elinden bunu alalım.’ Bu millet ne der biliyor musun? ‘Hadi oradan, hadi oradan, hadi oradan’ derler” şeklinde konuştu.
“MİLLET, İRADESİNE DOKUNDURTMAZ”
Milletin iradesine dokundurtmayacağını vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Şu an bu kardeşinizin verdiği hukuk mücadelesi, aynı zamanda bir haysiyet mücadelesidir. Haysiyet mücadelesini veriyorken, söyleyeyim: Bu Ekrem İmamoğlu'nun haysiyet mücadelesi değildir, 16 milyon İstanbul haysiyet mücadelesidir. Çünkü, ben sizlerin hukukunu savunuyorum. Kastamonu'nun mücadelesidir. Türkiye'nin mücadelesidir. ‘Peki bu kadar cesur konuşuyorsun, neye güveniyorsun?’ Kastamonuluya güveniyorum, Taşköprülü'ye güveniyorum. Milletimize güveniyorum. Evet, ben sırtımı milletime dayadım. Var mı ötesi? Bu millet, bu tür davranışları sevmez. Siyaset meselesi bir araçtır. Amaç, memlekete layık olmaktır. Partiler araçtır. Bakın, il başkanım var, milletvekilim var, siyasi ilçe başkanım var. Ben de partimin evladıyım. Ama partiler, hizmet için araçtır. Parti devleti olamayız biz. Devlet güçlüdür. Devleti yaşatacağız. Biz, binlerce yıllık devletin geleneği olan insanlarız. Devletin gücünün önüne ne bir parti geçebilir, ne bir şahıs geçebilir. Esas olan, devletin gücüdür. Biz, gerçekten hak ettiği bir biçimde devletimizi güçlü kılacağız. Şart olsun kılacağız. Şart olsun kılacağız. Allah'ın izniyle, her şey çok güzel olacak. Buranın usulüyle bir daha söylüyorum: Şart olsun ki, her şey çok güzel olacak.”
SAFRANBOLU, İMAMOĞLU’NU BAĞRINA BASTI
Konuşmasının ardından, vatandaşların yoğun ilgisi ve sevgi gösterileri altında esnaf ziyaretlerinde bulunan İmamoğlu, Taşköprü’den Safranbolu’ya geçti. İBB’nin destekleriyle dış cephe yenilemeleri tamamlanan Kaya Erdem Caddesi’ndeki inceleme gezisinden önce Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’yi makamında ziyaret etmek isteyen İmamoğlu’nu, belediye binası önünde coşkulu bir kalabalık karşıladı. Vatandaşların sevgi gösterileri altında zorlukla belediye binasının merdivenlerine çıkabilen İmamoğlu, burada yurttaşlara bir konuşma yaptı. İmamoğlu, Safranbolu’da kendisine gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti, “Sağ olun. Çok mutlu oldum. Ben, Başkanımızla caddeyi gezmeye gelmiştim. Nasıl gezeceğim caddeyi? Onurlandım, gururlandım. Teşekkür ederim. Belediye Başkanımız Elif Hanım'a ben ilk seçildiği günden itibaren, hep bir arada buluşmayı ve burayı dolaşmayı çok istediğimi söylemiştim. Kısmet bugüne oldu. Kastamonu ve Safranbolu buluşmasını birleştirdik” sözleriyle dile getirdi.
“YAPILAN HUKUKSUZLUĞA KARŞI MUAZZAM BİR VATANDAŞ DURUŞU VAR”
Safranbolu ziyaretinin “hak, hukuk, adalet buluşması”na dönüştüğünü belirten İmamoğlu, “Allah kalbine göre versin, derler ya insana; ben diyorum ki, ‘Bu insanların kalpleri, kötü işlere çalışıyor. Ama ben de inanın iyi kalpli bir insan olduğumu düşünüyorum. Allah da kalbime göre veriyor.’ Yapılan hukuksuzluğa karşı muazzam bir vatandaş duruşu var. Bu haysiyet mücadelesi, zaten bilmelisiniz ki Ekrem İmamoğlu mücadelesi değil. Bu mücadele, milletimizin haysiyet mücadelesi. Kesinlikle milletimiz adına verilen bir demokrasi mücadelesi. O bakımdan görüyoruz ki, vatandaşlarımızın vicdanında bu kötü hareketleri asla yer bulmadı, bulmayacak. Benim gönlüm rahat. Ben, İstanbullu halkına, 16 milyon insanımıza sırtını dayamış bir hemşehrinizim, kardeşinizim. Ama aynı zamanda milletimize sırtını yaslamış bir kardeşinizim. Onların vicdanına, onların yüreğine güveniyorum. Onlar en doğru kararı vereceklerdir” dedi.
“BİR AVUÇ İNSANA, ‘SÖZ MİLLETİN, HADİ GÜLE GÜLE’ DİYECEĞİZ”
Kötü ve zehirli bir dilin siyasetin ana merkezine oturmuş durumda olduğu tespitini yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Edilmedik laflar, atılmadık iftiralar ve ortaya koyan fesat-fitne işleri, açıkçası belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde açık ara hiç böyle olmamıştı. Ancak, milletimizin güzel bakışıyla, buna son vereceğiz. Buna son vereceğiz ve insanlarımızın huzurunda demokrasi kuralları çerçevesinde, biz bu ülkenin geleceğini konuşacağız. Aklı konuşacağız, bilimi, üretimi konuşacağız. Kültürü, sanatı konuşacağız. Gençlerimizin geleceklerinden kaygı duymadıkları bir ortamı konuşacağız. Konuşmakla kalmayacağız; bunu hep birlikte var edeceğiz. Kötü dili olan insanlar için, göreve geldiğim günden değil, daha öncesinden beri dua ediyorum. ‘O kalbi kötülükle bezenmiş olanlara, Allah akıl versin’ diyorum, ‘Allah akıl versin.’ Yani Allah şahittir ki, vallahi billahi öyle bir inancım var, benim duam genelde tutar, ama bunlara tutmadı. Keşke tutsaydı. Keşke kötülükten kurtarsaydım bunların kalplerini. Ama olmadı. Ne yapacağız? Bu bir avuç insana, memleketin kendilerini sahibi gören bu bir avuç insana, tarifledikleri Mayıs ayında, ‘Söz milletin’ diyeceğiz. ‘Hadi güle güle’ diyeceğiz.”
ALTILI MASA’YA ÇAĞRI
“Çok hazırız” diyen İmamoğlu, “Dayanışma içerisinde, özellikle Altılı Masa’nın kıymetli liderleri çok özenli çalışmalılar, çok hızlı süreçleri toparlamalılar ve milleti bu coşkuyla hep birlikte yola çıkarmalılar. Hep birlikte, bir an önce. Dolayısıyla sorumluluğumuz büyük. Yükümüz ağır. Milletimizin ne yazık ki son yıllarda sorunları çok daha fazla büyüdü. Ama size bir şey söyleyeyim; milletçe söylüyorum, yanlış anlamasınlar: Vallahi de billahi de gençliğimiz var. Gençliğimiz var milletçe. Ve başardık; yine başaracağız” ifadelerini kullandı.
“UMUDU GÖRMEK İSTEYEN, AYNAYA BAKSIN”
“Birileri zenginleşir milletin fakirleşiyorsa, orada büyük bir adaletsizlik var demektir” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Kalkıp 16 milyon insanın verdiği yetkiyi almaya kalkıyorsan, orada büyük adaletsizlik var demektir. Ama az kaldı. Hep birlikte bunu çözüyoruz. Sizlere, yürekten teşekkür ediyorum. Safranbolu'yu sanıyorum biraz coşkulu gezeceğiz bugün. Ama bu daha yürüyüşümüzün ve coşkumuzun başlangıcı. Herkes umutlansın. Umudu görmek isteyen herkese sesleniyorum; aynaya baksın. Umudu önce kendinizde göreceksiniz. Özellikle sevgili gençler, güzel çocuklar, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler; umudu görmek istiyorsanız, aynaya bakın. Gözlerinizle, gözlerinizin içine kararlılıkla bakın. Ve deyin ki; ‘Kötü bulutları bu ülkenin üzerinden yollayacağız. O bir avuç insanı bu ülkeden yollayacağız. Tek kişinin söylediği değil, milletin söylediği olacak’ diyeceğiz. İşte bu yolculukta hepinize başarılar.”