Ellere Varda Bize Yok Mu?

“Pek çok kişi düşündüğünü zanneder, fakat aslında kafasındaki önyargıları başka bir biçimde düzenliyordur.” Bertrand Russell Deha, kendisinin hiç kimseden öğrenmediği şeyi, insanlığın ondan öğrendiği insandır. Bizler de TBMM’de siyasi inat sonucu insanlığın faydasına olacak tekliflerin nasıl ret edildiğini öğreniyoruz. Suriyelilerin kampına ekmek yemek fabrikası açıp üç öğün bedava yemek dağıtılmasını sağlayan hükümet üyeleri öğrenciye “ücretsiz yemek verilsin” teklifini ret ettikleri gibi… Veya 2018 yılında bin lira olarak takdir edilen Emekli bayram ikramiyesinin beşinci yılına girerken arttırılmasına ret verilmesi gibi. Tasarruf diye kış saati uygulamasının inatla değişmemesi gibi… Reddediyorsunuz ya şunu anlıyoruz. Çocukların korku içinde gittikleri okullarda psikolojileri bozulsun, odaklanamasınlar, öğrenmesinler. Ülkede bilinçli gençler olmasın diye uğraşıyorsanız lafımız çok olur. Emeklilikte Yaşa Takılanları önce ret edip seçime çeyrek kala kota getirilmesi bize göre şahane değil. Özel Sektörün Promosyon yasası, staj konusu,  ÖSS sınav tarihi, Cumhurbaşkanlığı seçim günlerinin mecliste beklemeleri de anlaşır değil de… FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması, Andımızın tekrar okutulması, Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin tekrar konulması, Askerlerimizin donarak şehit olması, Suriyeli Sığınmacıların gönderilmesi, Türk Telekom’un zararının araştırılması, Emniyet mensuplarına 3600 ek gösterge konusu, Emekçilerin yaşadıkları sorunları araştırılması, Asgari ücretlilerden vergi alınmaması konuları neden İktidar ve ortağı tarafından ret ediliyorlar. Çorlu tren kazasının araştırılmasına da ret verildi. Bin 613 gündür adalet sağlanamadı. Sebebin sadece siyasi inat olduğunu benimsememizi kimse bizden bekleyemez. Askeri okulların kapatılması, Varlıkların satılması, mültecilerin dolması, orman yangınları, sit alanlarının el değiştirilmesi, Hes adı altında doğanın yok edilmesi, devlet eliyle kendi yönettiği bakanlık aracılığıyla dezenfektan satılması ve de gemi alması, imar değişikliklerinin artması, bakanlık yetkisiyle kendi otellerine teşvik verilmesi bunlarda mı İnat uğruna yapıldı? Ülke nüfusunun yarısında alerjik rahatsızlıklar var. Neredeyse her kadında guatr var. Otoimmün hastalıklar çığ gibi artıyor. Diyabet, ms, lupus, romatoid artritler havada uçuşuyor. Kanserler, kalp krizleri, beyin kanamaları bitmiyor.. Hepsinin ortak sebebi STRES. Sizler insanlık adına mecliste siyasi inadınız nedeniyle ret verdikçe bizler kahroluyor, hasta oluyoruz. Şahsi çıkarlarınız için her ne yaparsanız yapın amma insanların faydalarına olacak kararları ret etmeyin… Sağlıkta devrim yaptık deniliyor. Hastanelerde randevu alınamıyor. Skeçlere konu oluyor. Kaç kez bakan değişti sayısını unuttuk. Eğitimde devrim yapıldı diye uyutulmaya çalışıldı. Avrupa bizi kıskanıyor denildi. Ekonomi alanın da dünyanın en kötüsüyüz. Çağ atladık dedik. Araplardan borç para istiyoruz. Ülkemizde çoğunluk olup mecliste ise ret verilen dört sorun var ki kıskanan ülkeler bıyık altıdan gülüyorlar. Sma’lı bebeklerimiz.. Atanamayan öğretmenlerimiz… Kadro bekleyen uzman çavuşlarımız… Doktorlarımız… “Giderlerse gitsinler" denilmişti.  Sadece 2022 yılında iki binden fazla doktor gurbetçi oldu. Son 20 yılda yabancı ülke vatandaşlarının arsa ve konut alımları arttı. Adını dahi duymadığımız ülkelerin vatandaşları topraklarımızın farklı şehirlerinden arsa, arazi, konut, iş yeri satın alıyor. Yabancıların her istediğine “evet” ülke yurttaşına “ret” … Bu durum bir zamanlar Grup Vitaminin şarkı sözlerini hatırlattı. “…Eller şapır şupur, bize yarabbim şükür E ellere vor da bize yoh mi…” Sorunlarımızı çözmek için DEHA olmak gerekmiyor. Sayın ilgililer. Biraz duyarlılık, empati yanına avuç içi kadar mutluluk bize yeter.