ARALIK AYI KRİTİK: ZAM PAZARLIĞI ÖNCESİNDE ÇALIŞANLARIN ENFLASYON ÇIĞLIĞI Türkiye'de milyonlarca çalışanın gözü kulağı, her yıl olduğu gibi Aralık ayında toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda. Ancak bu yılki beklenti, geçmiş dönemlere kıyasla çok daha yüksek ve net. Çalışan kesim, artan hayat pahalılığı ve derinleşen enflasyon karşısında, asgari ücretin en az 40.000 TL seviyesinde belirlenmesini talep ediyor. İşçi sendikaları ve sosyal medya platformlarındaki sesler, bu rakamın artık bir lüks değil, insanca bir yaşam standardı için zorunlu bir eşik olduğunu vurguluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ile bağımsız araştırma kuruluşlarının açıkladığı rakamlar arasındaki uçurum, asgari ücretli bir ailenin temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını gösteriyor. Kira, gıda ve enerji maliyetlerindeki fahiş artışlar, çalışanları "orta direğin çöküşü" noktasına getirmiş durumda.
"Bizim De Geleceğimiz Olsun!"
Bu yüksek beklentinin arkasındaki gerçek yaşam mücadelelerini, farklı sektörlerden işçilerin çarpıcı ifadeleriyle aktarıyoruz:
Ayşe Hanım (Tekstil İşçisi, 34):
“Eşimle birlikte iki asgari ücret alıyoruz, dört kişilik bir aileyiz. Sadece ev kirası ve market alışverişi, maaşımızın neredeyse tamamını götürüyor. Çocuğumun eğitim masrafları, kışlık yakıt derken ay sonunu getiremiyoruz. 40 bin lira, bizim için ‘zenginlik’ değil, sadece borçlanmadan nefes alabilme sınırı demek.”
Murat Bey (Özel Sektörde Güvenlik Görevlisi, 42):
“Sekiz yıldır aynı şirkette çalışıyorum. Benim maaşım yılda bir kere artarken, market etiketleri günde üç kere değişiyor. Asgari ücretin reel alım gücü her ay eriyor. Eğer yeni maaş 30 bin TL’nin altında kalırsa, bu demek olur ki bizden fedakârlık değil, yoksulluğa razı olmamız isteniyor. Biz de insanca yaşamak, birikim yapmak, emekliliğimizde rahat etmek istiyoruz. 40.000 TL, bu ülkenin ekonomisine katkı sunan işçinin hakkıdır.”
Cem Bey (Genç Mühendis, 27):
“Benim mezun olduğum maaş, bir sene sonra asgari ücretin biraz üzerinde kaldı. Gençler olarak gelecek kurmak istiyoruz; evlenmek, ev sahibi olmak... Şu anki asgari ücretle bu hayallerin hepsi hayal ürünü. 40 bin TL’nin altında bir rakam, gençlerin yurt dışına gitme isteğini sadece perçinleyecektir. Türkiye’nin gençlere değer verdiğini gösterme zamanıdır.”
Bu noktada, kamuoyu baskısı ve sendikaların talepleri, belirlenecek taban fiyat üzerinde belirleyici olacak. 40.000 TL'lik beklenti, sadece bir rakam değil; ekonomik istikrarsızlığa karşı çalışanların toplu tepkisini yansıtıyor.
Yorumlar