Avrupa’da Ordular Güçleniyor: Ülkeler Neden Silahlı Asker Sayısını Artırmaya Yöneldi? Avrupa ülkeleri son yıllarda artan jeopolitik riskler, Rusya’nın saldırgan tutumu ve küresel güvenlik dengelerindeki belirsizlikler nedeniyle silahlı kuvvetlerini güçlendirme yarışına girdi. Almanya’dan Fransa’ya, Belçika’dan Polonya’ya kadar birçok ülke asker sayısını artıracak yeni düzenlemeler peş peşe açıklıyor.
Haber Merkezi-BerlinAlmanya’da hükümet, silahlı kuvvetlerin personel sayısını yükseltmeyi amaçlayan kapsamlı planı Bundestag’da onaylattı. Kabul edilen çalışmaya göre:
Genç erkeklere zorunlu sağlık kontrolleri getiriliyor.
Zorunlu askerlik geri dönmüyor; ancak kriz anlarında zorunlu hizmet ihtimali tamamen rafa kaldırılmıyor.
Ordu teçhizatının yenilenmesi için milyarlarca euroluk yatırım programı genişletiliyor.
Berlin yönetimi, yıllardır ihmal edildiği kabul edilen Alman ordusunu modernize etmek ve NATO yükümlülüklerini yerine getirmek için daha fazla personel ve daha güçlü bir savunma kapasitesi hedefliyor.
Almanya’nın adımlarına paralel olarak Fransa da geçtiğimiz hafta önemli bir karar aldı. Paris yönetimi:
18–19 yaş arası binlerce gönüllünün temel askeri eğitim alacağı yeni bir programı duyurdu.
“Ulusal Dayanıklılık” adı verilen bu sistemle gençlerin kriz anında orduya hızlı destek verebilecek nitelikte yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Fransa’nın özellikle Afrika’daki askeri varlığını azaltmasının ardından savunma politikasını Avrupa merkezli olarak yeniden yapılandırdığı belirtiliyor.
Belçika ve Polonya’da da savunma politikalarının odağında askeri personel sayısını artırma hedefi var.
Belçika, gönüllü askerlik sistemini genişletmeyi ve daha fazla gencin kısa dönemli askeri eğitimden geçirilmesini planlıyor.
Polonya, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından zorunlu askeri hizmetin yeniden güçlendirilmesi, yedek birliklerin büyütülmesi ve ordu kapasitesinin tarihin en yüksek seviyesine çıkarılması için kapsamlı programlar hazırlıyor.
Uzmanlara göre Avrupa ülkelerinin bu hızlanan askerî hazırlık sürecinin birkaç temel nedeni var:
Ukrayna Savaşı’nın devam etmesi, Baltık ülkelerinden Almanya’ya kadar geniş bir bölgede güvenlik endişelerini derinleştirdi. NATO yetkilileri, olası bir geniş çaplı Rus saldırısına karşı Avrupa’nın en az 300.000 hazır askere ihtiyaç duyabileceğini belirtiyor.
ABD’nin küresel müdahale kapasitesini kademeli olarak azaltması, Avrupa’nın kendi savunma sistemini güçlendirmesi gerektiği fikrini pekiştirdi. Bu nedenle ülkeler daha fazla personel, daha fazla yedek asker ve daha güçlü bir savunma bütçesiyle NATO içindeki rolünü artırıyor.
Orta Doğu’daki çatışmalar, enerji güvenliği, siber saldırılar, göç hareketleri ve yapay zekâ destekli yeni savaş teknolojileri Avrupa’nın tehdit haritasını değiştiriyor. Avrupa ordularının hem konvansiyonel savaşlara hem de hibrit tehditlere karşı hazırlıklı olması gerekiyor.
Avrupa toplumlarında güvenlik algısı son 10 yılın en yüksek seviyesinde. Yapılan anketler, halkın önemli bir bölümünün ülkesinin savunma kapasitesinin artırılmasını desteklediğini gösteriyor. Bu durum hükümetlerin adımlarını hızlandırıyor.
Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin attığı adımların yalnızca geçici bir güvenlik refleksi olmadığını, uzun vadeli askerî yeniden yapılanma sürecinin başlangıcı olduğunu vurguluyor. Bu gelişmeler:
Zorunlu askerlik tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor.
NATO’nun doğu kanadını daha güçlü bir konuma getiriyor.
Avrupa Birliği içinde ortak savunma politikası tartışmalarını canlandırıyor.
Görünüşe göre kıta, Soğuk Savaş’tan bu yana en kapsamlı askerî hazırlık dönemine girmiş durumda.
Yorumlar