BAHÇELİ "BEN BİR BOZKURTUM"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu 22. Dönem Sertifika Törenine katılarak kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdi. Bahçeli, törende yaptığı konuşmada siyasetin düşünsel, ahlaki ve toplumsal temellerine dikkat çekerek “Akıl–Ahlak–Adalet” temasının önemini vurguladı. “Siyaset ve Liderlik Okulu marka değeri yükselen bir müessesedir” Bahçeli, 16 yılda 780 mezun veren okulun Türk siyasetinde ayrı bir konum kazandığını belirterek, eğitim kadrosuna teşekkür etti. 15 farklı ders ve 80 saatlik eğitim programının genç kadrolara büyük katkı sağladığını ifade etti.

Akıl, Ahlak ve Adalet üzerine derin değerlendirmeler

Konuşmasında Türk-İslam düşünürlerinden Kant’a, İbn Sina’dan Farabi’ye, Fahrettin Razi’den İbn Rüşd’e kadar pek çok isimden örnekler veren Bahçeli, aklın doğru kullanılmasının hem inanç hem de toplumsal düzen açısından önem taşıdığını dile getirdi.

“Aklın olmadığı yerde iradenin, ahlakın ve adaletin hükmünden bahsedilemez” diyen Bahçeli, Kur’an-ı Kerim’de akletmenin önemine dikkat çeken ayetleri hatırlattı.

“Ahlak krizi kapımızdadır”

Türkiye’de son yıllarda yaşanan çeşitli toplumsal olaylara değinen MHP lideri, rüşvet iddiaları, belediyelerdeki yolsuzluk vakaları, spor dünyasındaki manipülasyon iddiaları, şiddet olayları ve suç örgütlerinin cesaret bulması gibi konuları “ahlak krizi” olarak nitelendirdi.

Bahçeli, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili iddialara atıf yaparak:

“Yüzyılın yolsuzluğu olarak tanımladığımız İBB soygunu milli hafızaya mıh gibi yerleşmiştir” dedi. Yalan, dolan ve iftiradan medet umarak insanlarımıza haysiyet cellatlığı yapmak, siyasi diyalogları tıkamak, habaseti hamasetle, hakareti ucuzlamış haysiyet pozlarıyla kapatmaya çalışmak bir ahlak krizi değil midir?

Belediyeleri kasıp kavuran rüşvet, irtikap ve yolsuzluk iddiaları yaygın ve yoğun bir ahlak krizi değil midir?

Yüzyılın yolsuzluğu olarak tanımladığımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi soygunu, her tarafa sıçramış gayri meşru ve gayri hukuki ilişkiler manzumesi milli hafızaya mıh gibi yerleşen, bıçak gibi saplanan bir ahlak krizi değil midir?

Buna karşı adaletin devreye girmesine bühtanla saldırmak, yargı mensuplarımızı itibarsızlaştırmaya kalkışmak hem adalet hem de ahlak krizi değil midir?

Yeni nesil çetelerin etrafa korku salması, çocuk yaştaki tetikçilerin sahaya sürülmesi, uyuşturucu kullanım yaşının inanılmaz şekilde düşmesi, ailelerin dağılıp umutların sönmesi bir ahlak krizi değil midir?

 

“Terörsüz Türkiye hedefinden dönmeyeceğiz”

Konuşmasında güvenlik politikalarına da geniş yer ayıran Bahçeli, Türkiye’nin terörle mücadelede kararlılık içinde olduğunu belirterek:

• Milli Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmaları
• İmralı’dan gelen açıklamaların değerlendirilmesi
• PKK’dan yapılan çelişkili beyanlar
• Cizre’deki provokasyon girişimleri

gibi başlıklar üzerinden süreci değerlendirdi.

“Terörsüz Türkiye hedefine akıl, ahlak ve adalet rehberliğinde ulaşacağız” diyen Bahçeli, süreci sabote etmeye çalışanların başarılı olamayacağını söyledi.

“Ben bir Bozkurtum, ecel aman verdikçe öyle kalacağım”

Bahçeli’nin konuşmasının en dikkat çeken bölümlerinden biri, kimliğine dair yaptığı vurgu oldu:

“Bozkurtluğuma gelince, ben elbette bir Bozkurtum. Ecel aman verdiği müddetçe Bozkurt olacağım.”

Bahçeli ayrıca, barış ve toplumsal huzurun tesisine ilişkin metaforik bir ifade kullanarak:

“Barış kuşunun ikinci kanadı da takılacaktır; uçuşunu herkes görecektir” dedi.

“Gençler geleceğimizdir, onlara sahip çıkacağız”

Toplumsal sorunların çözümünde gençlerin rolüne dikkat çeken MHP lideri, yoksulluk içerisinde büyüyen çocukların sorunlarına da eğilerek Prof. Dr. İdris Küçükömer’in sözlerini hatırlattı.

“Gelecek nesillerimizin ellerinden Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı olarak tutacağız” diyerek gençlere yönelik sorumluluklarının süreceğini ifade etti.

“Türk Milletinin şanlı yürüyüşü devam edecektir”

Konuşmasının ilerleyen bölümünde Türk milliyetçiliğinin tarihsel ve fikri temelinden bahseden Bahçeli, Türkiye’nin yeni yüzyılda güçlü bir konumda olacağına inancını dile getirdi.

“Türk milleti, gerektiğinde yeni yüzyılın bağrına vura vura Türk Devri’nin şanını kazıyacaktır” sözleri salondan büyük alkış aldı.