Advert
Advert

CUMHURBAŞKANI : SORUNLARI MASADA ÇÖZECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye'nin 23 yılda elde ettiği tarihî başarısının gerisindeki en büyük etken, istikrar ve güven ortamının siyasete ve topluma hâkim olmasıdır. Kelebek ömürlü hükûmetlerin yerini liyakatli ve dirayetli kadrolar aldığında ülkenin kısa sürede neleri başarabildiğini hep beraber gördük” dedi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
CUMHURBAŞKANI : SORUNLARI MASADA ÇÖZECEĞİZ
Advert

 "KÖKÜ DIŞARIDA İDEOLOJİK YAKLAŞIMLARI REDDEDİYORUZ"

Mehmet Akif Ersoy'un "Bekayı hak tanıyan, say'i bir vazife bilir. Çalış, çalış ki beka sa'y olursa hak edilir" beytini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündelik hayatın aksamadan devam etmesinin, emekçilerin "sa'y ü gayreti" sayesinde olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bugünlere gelmesine katkı sunanların en başında hiç kuşkusuz işçilerin, çalışanların ve emekçilerin geldiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bugün şunu çok net bir şekilde görüyor ve gönül rahatlığıyla söylüyorum. Şimdiye kadar olduğu gibi Türkiye Yüzyılı'nda da şeref hakkı, el emeğiyle, göz nuruyla, alın teriyle helal rızkını kazanan siz emekçilerimizin olacaktır. Hükûmet olarak bunun için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Hangi sendika bünyesinde olursa olsun ülkemiz ve milletimiz için çalışan tüm işçi kardeşlerimi bir kez daha saygıyla selamlıyor, Türkiye'ye yaptıkları eşsiz hizmetlerden ötürü her birine şükranlarımı ifade ediyorum. Burada şu gerçeğin altını çizmek istiyorum. Örgütlü emek ve hak mücadelesi için sendikalar elbette vazgeçilmezdir. Fakat unutmayalım ki sendikalarımızın varlığı işçiyle kaimdir, emekçi ile kaimdir. İşçi olduğu için, emekçi örgütlendiği için sendikalar vardır. Sadece sendikaların değil, son tahlilde işverenin varlığı da o işi yapacak insan unsuruyla kaimdir. Biz, bunları birbirine hasım gören, birbirinin adeta kanlı bıçaklısı gören kökü dışarıda ideolojik yaklaşımları reddediyoruz."

"ÇALIŞMA BARIŞI, ADALETLİ DAVRANMAKLA TEMİN EDİLEBİLİR"

Geriye bakıldığında, işçi ile işvereni düşmanlaştıran anlayışın emek mücadelesine katkıdan ziyade zarar verdiğinin görüldüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şurası bir gerçek ki alın teri ve emek hiçbir ideolojiye, hiçbir hizbe, hiçbir klik ve gruba ipotek edilemeyecek kadar kutsaldır, yücedir, hürmete layıktır. İşçi ve işveren arasındaki ilişki ancak hak temelli bir bakış açısıyla ele alındığında doğru bir şekilde anlaşılabilir. Bizim medeniyetimizde işçinin işveren üzerinde hakkı olduğu gibi işverenin de işçi üzerinde hakkı vardır. Çalışma barışının sağlanması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Çalışma barışı taraflar arasında denge kurmakla, adaletli davranmakla, işverenin, işçinin üretimden ve hizmetlerden yararlanan tüketicinin müşterek haklarını korumakla temin edilebilir. Bu noktada kurulduğu günden beri soğuk savaş ürünü ideolojik sendikal anlayışlara prim vermeden ilkeli, tutarlı ve istikrarlı bir sendikacılık örneği sergileyen, 50 senedir erdemli sendikacılığın ülkemizdeki sancaktarlığını üstlenen HAK-İŞ'i huzurlarınızda bir kez daha tebrik ediyorum."

"TÜRK DEMOKRASİSİNİN KENDİSİNE KARŞI KURULAN TUZAKLARI BİRLİKTE BOŞA ÇIKARDIK"

HAK-İŞ'in yarım asırlık örnek yolculuğunda, darbecilerle, vesayetçilerle, terör örgütleriyle, para babalarıyla değil, daima milletle yürüdüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Tıpkı o gün söz verdikleri gibi Türk işçisiyle omuz omuza yürüdü. İşçinin alın terini ideolojik çatışma ve kamplaşmalara meze ettirmediniz. Millî iradeye yönelik bütün saldırılarda demokrasiden yana saf tuttunuz. Biz de bu mücadelemizde sizlere destek olduk. Bu mücadeleyi birlikte verdik. Güya adaleti sağlama adına bir sağdan bir soldan gençlerin asıldığı 12 Eylül'ü birlikte aştık. Beşli çetelerin milletin ensesinde boza pişirdiği 28 Şubat'ı birlikte aştık. 'Ordu göreve' pankartlarıyla alenen darbe çığırtkanlığının yapıldığı günleri birlikte aştık. Vandalizm üzerinden meşru hükûmetin devrilmeye çalışıldığı Gezi olaylarını birlikte aştık. 28 Şubat'tan 27 Nisan'a, 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz ihanetine, millî iradeye yönelik girişimleri birlikte aştık. Türkiye'ye ve Türk demokrasisinin özellikle kendisine karşı kurulan tuzakların hepsini Allah'a hamdolsun sizlerle birlikte boşa çıkardık." Geçici iş pozisyonlarında çalışan işçilerin mesai sürelerinin, aynı vize dönemi içinde 11 ay 29 güne kadar uzatılabilmesini temin ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçici işçilerin, çalıştırıldıkları iş yerlerinde geçirdikleri hizmet süresi esas alınarak, bu iş yerlerinde boş olan sürekli işçi kadrolarına naklini sağladık. Orman işçilerimiz başta olmak üzere benzer durumda olan kardeşlerimiz bu haktan yararlandı" diye konuştu.

"SORUNLARI MASADA ÇÖZMEYİ HEDEFLEDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuda çalışan taşeron işçilerin yine kendi dönemlerinde kadroya geçtiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Darbe ürünü olan 2821 ve 2822 sayılı sendikal yasaları değiştirmek aynı şekilde bize nasip oldu. Sendika üyeliği için zorunlu olan noter şartını kaldırarak, sendikal örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden birini bertaraf ettik. Sendikalı olma hakkı bulunmayan bazı mesleklerin ve statülerin, sendikalı olmasını mümkün hâle getirdik. 1 Mayıs, yıllarca bu ülkede gerilimlere konu oldu. 1 Mayıs'ı resmî tatil yaparak, işçi bayramının kardeşçe ve dayanışma içinde kutlanmasına imkân tanıdık. Böylece bir istismar alanı daha kapandı, artık marjinal grupların dışında 1 Mayıs'ta meydanlarda çatışma çıkaran kimse kalmadı. Daha bunun gibi pek çok hakkı, reformu, yeniliği, hizmeti emekçilerimize kazandırmanın gururunu yaşadık. İktidara geldiğimiz günden beri sendikalarımızla her zaman diyalog içinde olmayı, sorunları masada çözmeyi hedefledik. İnşallah önümüzdeki dönemde de bu hassasiyetle yola devam edeceğiz."

retim ve istihdamdan asla taviz vermediklerini, 29 aydır işsizliğin oranının tek haneli oranlarda seyrettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "TÜİK 2025'in 3. çeyrek iş gücü istatistiklerini bugün açıkladı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. Yine 3. çeyrekte iş gücümüz 35 milyon 568 bine, istihdamımız ise 32 milyon 558 bine ulaştı. Ekonominin farklı başlıklarında bu başarılara imza atarken aynı zamanda deprem bölgemiz için 90 milyar dolar civarında harcama yaptık. Cumartesi günü Adıyaman'da 350 bininci afet konutunun kurasını çektik. Bunlar yalnızca birer başlangıç. Önceki ay yürürlüğe giren Orta Vadeli Program'ın rehberliğinde, gelecek 3 yıl içinde inşallah çok daha önemli başarılara imza atacağız. Hepimizi sıkıntıya sokan hayat pahalılığı meselesini mutlaka çözeceğiz. Tek haneli enflasyon hedefimize ulaşmak için önümüzde kat etmemiz gereken bir yol olduğunun elbette bilincindeyiz. Ama bu yolu sabırla yürüyecek güç de irade de bizde hamdolsun mevcut.

begendim
0
Begendim
bayildim
0
Bayildim
komik
0
Komik
begenmedim
0
Begenmedim
uzgunum
0
Uzgunum
sinirlendim
0
Sinirlendim
Advert

Yorum Gönder

Yorumlar