Gazze Şeridi'nde aylardır süren çatışmalar ve sistematik yıkım, bölge sakinlerini şimdi de doğanın tehdidiyle karşı karşıya bıraktı. Han Yunus'a göç eden ve derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veren yaklaşık 900 bin kişi, beklenen yoğun yağmurlar nedeniyle yeni bir felaket tehlikesiyle yüz yüze.
Han Yunus sakinleri ve Gazze'nin farklı bölgelerinden kaçarak kente sığınan binlerce insan için durum, bozulan altyapı ve yırtık çadırlar nedeniyle her an daha da kötüleşiyor.
Bölgedeki durumun vahameti, sahil şeridindeki yırtık sığınma çadırları, çamurlu ve drenajsız alanlar ile yıkılmış yollardan kaynaklanıyor. İsrail saldırıları sonucu altyapının sistematik olarak tahrip edilmesi, yaklaşan yağmurları hayatı tehdit eden bir krize dönüştürüyor:
Kanalizasyon Felci: Altyapının yıkılması nedeniyle kanalizasyon şebekesi tamamen felç olmuş durumda.
Su Tahliyesi İmkansız: Yağmurla birlikte kente inecek milyonlarca metreküp suyun akıtılabileceği tek bir tahliye kanalı dahi bulunmuyor.
Su Baskını Tehlikesi: Yağmur sularının toplandığı göletler patlayacak derecede dolmuş durumda, bu da büyük su baskınları ve sel riskini beraberinde getiriyor.
Yoğun yağmur, çamur ve durgun su birikintileri, sığınmacıların barındığı çadır kentlerde salgın hastalıkların yayılması için zemin hazırlıyor. Halihazırda zor şartlar altında yaşayan ve yetersiz hijyene sahip olan bu insanlar için yağışlı hava, hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştıracak.
Bölge yetkilileri, yıkım sebebiyle su ve kanalizasyon şebekelerinin ağır hasar gördüğünü ve acil müdahale kapasitesinin sıfırlandığını belirterek, uluslararası yardım kuruluşlarını acil olarak harekete geçmeye çağırdı.
Yorumlar