Ana Sayfa Gündem, Politika 8 Ocak 2021

Özgür Özel, “AKP’Reform yapacağız’ diyorsa biz CHP olarak buradayız.”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Mustafa Göksu’nun kendisini arayarak, Katar’da mahsur kalan aşçıların aktardığı bütün sıkıntıları teyit ettiğini anlattı.Büyükelçi Göksu’nun 2-3 güne kadar sorunun çözülmesi için gayret edeceğini kaydettiğini aktaran Özel, “Göksu, işçilere bu konuda öneri götüreceğini, Katar’la da görüştüğünü söyledi.” diye konuştu.

Doha Büyükelçisi Mustafa Göksu’nun verdiği cevabın kıymetli olduğunu ifade eden Özel, kendisine teşekkür etti ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un hediyesi olan rozeti yakasında taşıdığını kaydeden Özel, “Sanıyorum bütün grup başkanvekillerine yolladı. Çok ciddi gerilimli bir gündem var, iktidar partisinin kendi eliyle yaratılan bu gerginliklerin yanında siyasette böyle küçük ama anlamlı jestlerin yapılıyor olması kıymetlidir.” ifadesini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Muş’a teşekkür eden Özel, “Ümit ediyoruz ki; partisinin tüm Türkiye toplumuna ve tüm muhaliflere karşı tutumunda bu küçük örnekten hareketle başlayacak bir yakınlaşma olsun.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’de adalet reformuna ihtiyaç olduğunun altını çizen Özel, “Ancak bunu yapacak inanç yok. Bugün, Türkiye’nin önünde Adalet ve Kalkınma Partisi bir takozdur. AK Parti’nin, Cumhur İttifakı’nın önünde de MHP’nin dünyaya ve Türkiye’ye bakış açısı bir takozdur. Reform yapamazlar çünkü reform yapmak için o reformun önce zihinde yapılması lazım. Boğaziçi Üniversitesindeki gençlerin eylemini ‘başı ezilmesi gereken bir provokasyon’ olarak gören bir zihniyetin, içinde bulunduğu ittifakın takozu olduğunu, bu ittifakın da Türkiye’nin ilerlemesinin, zenginleşmesinin önündeki takoz olduğunu görmek lazım. İlk seçimlerde bu takozu Türkiye’nin önünden kaldıracağız.” dedi.

MHP orada durdukça, AK Parti’nin gerçek bir reform yapma ihtimalinin olmadığını iddia eden Özel, “‘Reform yapacağız’ diyorlarsa biz CHP olarak buradayız.” diye konuştu.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un siyasi etik konularında çalışma yaptığını duyduklarını aktaran Özel, şunları kaydetti:

“Bir yandan iyi bir şeydir. Kötü tarafı şudur; bu konuda 24 Kasım’da Sezgin Tanrıkulu ‘Siyasi ahlak yasasıyla ilgili çalışmanız var mı?’ diye Şentop’a soru sormuş, 21 Aralık’ta gelen yanıtta ‘Böyle bir çalışma yok. Anayasa, Meclis Başkanına böyle bir çalışma yapma yetkisi vermez’ diyor. Sonra Sayın Nuray Babacan’ın kulis haberinden okuyoruz, yalanlanmıyor ve pek çok kaynaktan doğrulanıyor ki böyle bir çalışma yapıyor.”

Şentop’un bütün cevaplarını dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Özel, “Muhalefet partisi olarak bir şeffaflığa, tarafsız Meclis Başkanı’nın, muhalefetten gelen sorulara cevap verirken de tarafsızlığını korumasına ve o noktada doğru bir tutum takınmasına ihtiyaç var.” görüşünü dile getirdi.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Melih Bulu’ya ilişkin Özel, “Sorun ne? Partili cumhurbaşkanının partili rektör ataması. Boğaziçi bu rektörü seçiyor olsaydı, hiç Melih Bulu, Boğaziçi’nde rektör seçilebilir miydi?” diye sordu.

Öncelikle milli eğitim reformu yapılması gerektiğini, YÖK ve üniversite reformuna da ihtiyaç olduğunu kaydeden Özel, “Üniversitedeki rektörleri, YÖK’ün ve Cumhurbaşkanı’nın vesayetinden kurtaralım, öğretim görevlilerinin hatta öğrencilerin sandıkla seçecekleri kişiler olsun.” çağrısında bulundu.

İstanbul’un en eski üniversitesine kelepçe takıldığını dile getiren Özel, “Bu kelepçe bir süre sahipsiz kaldı. Bu kelepçenin sahibi ortaya çıktı, Süleyman Soylu. Çıktı, kelepçeyi savundu. Diyor ki; ‘Polisimiz doğru yapmıştır.’ Bu kelepçenin sahibi Süleyman Soylu ama haksızlık etmeyelim. Bu kelepçenin gerçek sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Bu kelepçeyi, Boğaziçi’ne, Boğaziçi’nin şahsında üniversitelilere, onların zihnine, kendi beyninde takan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu kelepçeyi buraya geçiren el, Süleyman Soylu’nun elidir.” ifadesini kullandı.

AK Partili siyasetçilerin gençliğinde “Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın” sloganları attığını hatırlatan Özel, “Bugün de bir gençlik var. O gençlik, şu anda ‘Zincirler kırılsın, üniversite açılsın’ diye büyümeye başladılar.” dedi.

Aşıdan ve aşılamadan yana olunması gerektiğini belirten Özel, ancak aşının olmadığını, Çin’den Türkiye’ye 10 milyon doz aşı gelecekken 3 milyon doz geldiğini söyledi.

Bu aşının, Çin tarafından Türkiye’ye bir şantaj, pazarlık konusu olarak tutulduğu yönündeki iddialara dikkati çeken Özel, şöyle devam etti:

“Uygur Türkleriyle ilgili, ‘Onları bize teslim ederseniz, aşıyı teslim ederiz’ gibi tartışmalar var. Bunları hemen açıklığa kavuşturun. Barış ve salgın zamanında aşıyı bir pazarlık unsuru yapmak, şantaj unsuru olarak kullanmak, savaş zamanında kimyasal, biyolojik silah kullanmaktan farksızdır. Çin böyle bir şeye kalkışırsa, uluslararası kamuoyu bu anlamda ayağa kaldırılmalı. Nasıl savaşta biyolojik silah kullanmak insanlık suçuysa, evrensel olarak cezalandırılması gereken bir şeyse, barış zamanında aşıyı pazarlık konusu yapmak da öyledir.”

ABD’nin başkenti Washington’da Başkan Donald Trump’a destek gösterisi düzenleyen bir grup protestocunun polis barikatını aşarak Kongre binasına girmesine ilişkin Özel, “Bunlar, endişeyle bütün dünyanın izlediği görüntüler. Bir yandan şunu da hatırlamak lazım; ‘Bir tek Amerika’da darbe olmaz’ derler. Niçin? Çünkü orada Amerikan Büyükelçiliği yoktur. Dünyadaki birçok darbeyle ilişkilendirilen, Türkiye’deki 15 Temmuz darbesi sırasında da takındığı tutum, Türkiye tarafından eleştiri konusu yapılmış bir ülkede bu yaşananlar, bütün dünya tarafından kınandı. Herkes demokrasinin arkasında durdu. Bu, çok kıymetlidir.” diye konuştu.

Bu gruplar ne kadar çok çoğalırsa bir ülkede o kadar demokraside geriye gidiş olacağını ifade eden Özel, dünyayı şu anda otoriter ve popülist liderlerin geriye götürdüğünü savundu.

Bunun Amerika’daki temsilcisinin Donald Trump olduğunu dile getiren Özel, “Türkiye’de siyaseti Trump gibi yapanları da vatandaşımızın takdirine bırakmak lazım. Onlar, işte seçim sonuçlarını kabul etmezler.” yorumunda bulundu.

CHP’nin ABD seçimlerinde bitaraf olduğunu belirten Özel, “‘Bizim Biden’ kazanmadı o seçimleri. Biz bitarafız orada tarafsızız. Ama ‘Sizin Trump’ kaybetti. Ve o Trump, dün bütün dünyaya, kendisini de ülkesini de rezil etti. O yüzden seçim sonuçlarını, ‘Kaybedersek bırakırız, bırakmayız’ diye aklından geçiren herkesin, Trump’tan tarihe geriye ne kaldığını iyi görmesi lazım. Türkiye’de de seçimler yapılacak. İktidarlar daha önce de değişti bundan sonra da değişecek. Vatandaşımızın verdiği karara herkes saygılı olacak.” dedi.

Dün Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre, toplumsal olaylara müdahale kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri, MİT ve Emniyet Taşınır Mal Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak terör ve toplumsal olaylarda Türk Silahlı Kuvvetlerine ait silah ve taşıtların bakan onayıyla Emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na devredilebileceğine dikkati çeken Özel, böyle bir değişikliğe neden gerek duyulduğunun açıklanması gerektiğini kaydetti.

Özel, açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Muharrem İnce’nin CHP’den istifa edeceği ve parti kuracağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Özel, “Biz, Muharrem İnce’nin ne ayrı bir parti kurmasını ne partimizden istifa etmesini istemeyiz.” diye konuştu.

Bir istifa haberi almaktan mutlu olmayacağını dile getiren Özel, “Biz, Muharrem İnce’nin Cumhuriyet Halk Partili kimliğiyle CHP’de kalmasını tercih ederiz.” ifadesini kullandı.

“Kaset kumpası” davasında savcının mahkemeye sunduğu mütalaasında “Söz konusu görüntülerin FETÖ’nün faaliyetleri kapsamında ele geçirildiği, daha sonra örgütün siyasi sonuçlar elde etme amacı doğrultusunda internette yayınlandığı” görüşüne ilişkin soru üzerine Özel, “Sayın Deniz Baykal’a kurulan kumpasın, siyasi sonuçlar almak için yapıldığını yazmışlar, çok doğru. O gün iktidarda AK Parti vardır. O gün, emniyet müdürlerini, valileri, istihbarat şube başkanlarını atayan kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. O gün bir siyasi sonuç alınmaya çalışıldıysa emniyet müdürlerini, istihbarat müdürlerini atayan, oradaki operasyonları yönetenleri atayanın, bunun siyasi sorumluluğuna katlanması lazım. Sorunun, bir grup başkanvekiline sorulması doğrudur bence, partisi yanlıştır.” yanıtını verdi.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

error: Content is protected !!
Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil