Yeni araştırma, iklim değişikliği kaynaklı aşırı sıcaklık ve nem seviyelerinin, temmuz ayında gerçekleşecek Tokyo Olimpiyatları’ndaki sporcular için önemli bir tehdit oluşturduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, önde gelen sporcular, İngiltere’de sporda sürdürülebilirlik misyonuyla faaliyet gösteren İngiltere Sürdürülebilir Spor Derneği (British Association for Sustainability in Sport, BASIS) ve Leeds Üniversitesi bünyesinde yer alan Priestley International Centre for Climate ile Portsmouth Üniversitesi’nde yer alan Extreme Environment Laboratory tarafından destekleniyor.
‘Ateş halkaları: Aşırı sıcaklar 2021 Tokyo Olimpiyatları’nı nasıl etkileyecek’ raporu, önde gelen triatlon sporcusu, kürekçi, tenisçi, maraton koşucusu ve bilim insanının görüşlerini yansıtıyor.
İngiliz ünlü kürekçi Mel Wilson, “Kesinlikle tehlikeli sularda yüzdüğümüzü düşünüyorum… Sporcuların bitiş çizgisini geçtikten sonra, vücutlarının bitkin düştüğünü ve yere yığıldığını gördüğünüzde korkunç bir an yaşıyorsunuz” diyor.
Portsmouth Üniversitesi’nde yer alan Spor, Sağlık ve Egzersiz Bilimleri Enstitüsü’ndeki Aşırı Çevresel Koşullar Laboratuvarı’nda İnsan Fizyolojisi ve Uygulamalı Fizyoloji Profesörü Mike Tipton “Olimpiyatların organizasyon komitesi, raporda sunulan uyarıları ciddiye almalı ve sporcuların aşırı ısı nedeniyle fiziksel açıdan tükenmeleri riskini göz önünde bulundurmalı” diyor.
2021 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Japonya’nın başkenti Tokyo’da ortalama yıllık sıcaklıklar, 1900’den bu yana 2,8°C artmış durumda. Bu durum, dünya ortalamasının üç katından fazla artış anlamına geliyor. Bilim insanları, 35°C’yi aşan maksimum günlük sıcaklıkların 1990’lardan bu yana Tokyo’da giderek daha sık görülmeye başladığını belirtiyor. Bilim insanları aynı zamanda, 2018’de Tokyo yaşanan sıcak hava dalgasının iklim değişikliği nedeniyle gerçekleştiğini öne sürüyor.
İngiliz Triatlon Federasyonu baş antrenörü Ben Bright, “Yarış günündeki sıcaklıkta 1-2 derece farklılık olması, etkinliğin koşu açısından güvenli olup olmadığı üzerinde ciddi etkisi oluyor” diyor.
Sonuç olarak, maraton ve bisiklet etkinlikleri daha serin iklimdeki yerlere taşındı; ancak diğer spor dallarının, temmuz ayında güvenlik değerlendirmelerine tabi olması mümkün görünüyor. Küresel sıcaklıkların artması sebebiyle Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin, olimpiyatların gerçekleşeceği mekânı belirleme kriterlerine iklim verilerini entegre etmesi gerekebilir. 2019 yılında Doha’da gerçekleşen Atletizm Şampiyonası’nda yere yığılmış atletlerin anıları tazeyken, organizasyon komitesi Tokyo’daki ısı ve nem seviyelerinin, bir ‘kabus’ olabileceğini kabul etmiş durumda.
2008 Pekin Olimpiyatları’nda İngiltere’yi temsil eden ve tüm zamanların en hızlı ikinci İngiliz kadın maraton koşucusu Mara Yamuichi,”Kendim bunu deneyimleyecek şansa sahip olduğum gibi, gelecek nesil sporcuların da Olimpiyatlarda gerçekleştirilen maratonda güvenli şekilde rekabet edebilmelerini içtenlikle umuyorum. Ancak, sıcak ortamlarda yarışan tüm maraton koşucuları için vücutlarının sıcak ısılara alışma süreci (aklimatizasyon), yalnızca arzu edilen bir durum olmaktan çıkıp, zorunlu hale geliyor” diyor.
2021 yılında birçok önemli etkinlik gerçekleşiyor. Bu etkinlikler arasında, Kasım ayında Glasgow’da (İskoçya) gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi 26. Taraflar Toplantısı (COP26) yer alıyor. Zirvede tüm ülkelerin petrol, doğal gaz ve kömür kullanımını azaltmak üzere önemli hedeflerini kamuoyuyla paylaşması bekleniyor. Ancak kömür kullanımında önde gelen ülkeler arasında yer alan Japonya hâlen daha temiz kaynaklara yönelik dönüşümü hızlandırma çabalarına direniyor.
İngiltere Sürdürülebilir Spor Derneği (BASIS) İcra Kurlu Başkanı Russell Seymour, “Büyük ölçekli ve küresel çapta gerçekleşen spor etkinliklerini düzenleyen komitelerin, olimpiyatların gerçekleşeceği yere karar verirken, iklim değişikliğinin etkilerinin yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğin belirleyici etkisini göz önünde bulundurmalarının zamanı geldi. Bu rapor, iklim değişikliğini marjinal bir endişe olarak görmeye devam edemeyeceğimizi gösteriyor. İklim değişikliğinin sporculara ve seyircilere yönelik oluşturduğu risk önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor,” diyor.
