Ana Sayfa Gündem 14 Mart 2022

DOKTORLAR GİDERLERSE GİTSİNLER ÖYLE Mİ SAYIN ERDOĞAN?

Türkiye Cumhuriyetinin tüm yurttaşlarının Cumhurbaşkanı olmayı bir türlü aklına getirmeyen ve son olarak ülkedeki çalışma koşullarının çok zorlaşmasından dolayı yurt dışına gitme konusunda adeta kuyruğa giren doktorlara veryansın ederken, “Giderseniz gidin, yeni mezunlarla biz bu işi görürüz” diyerek her zamanki gibi bizleri şaşırtmayan bir tutum aldı.
Bizim çocukluğumuz ve ilk gençlik yıllarımızda doktorluk çok saygın, herkesin gıpta ettiği bir meslekti. Hem kariyerleri, hem de aldıkları ücretler açısından toplumun en üst katlarında kabul edilirlerdi. Bırakın doktor olmayı, TIP Fakültesini kazanma başarısını gösteren bir genç, üstün zekalı olarak nitelendirilirdi. Bunlar çok zor bir eğitim sürecinden geçirilir, sonrasında da uzmanlık için yıllarca dirsek çürütürler, neredeyse ömürlerinin yarısını sadece öğrenimle heba ederlerdi.
Ama 12 Eylül darbesiyle birlikte, birçok saygın meslek gibi doktorluk da adım adım gerileme sürecine girdi. Birçok doktor, tarikatların, cemaatlerin etkisi altında, bilimden uzaklaşırken, dogmatik fikirlerin kölesi olarak, şeyhlerinin sözünden çıkmamayı erdem kabul eden bir noktaya geldiler. Ancak bu durum yine de doktorluk mesleğinin yerlerde süründürülmeye çalışılmasına bir gerçekçe oluşturamaz değil mi?
Evet; İnsanın en önemli hakkı olan sağlığını emanet ettiğimiz doktorlar sizden önceki dönemde sıradanlığa doğru adım adım yol aldılar, aldırıldılar. Ama sizin 20 yıllık iktidarınızda adeta çukurun içine itildiler. Ne can güvenlikleri kaldı, ne ekonomik bağımsızlıkları, ne de mesleğin icra edilmesi noktasında söz hakkı kullanabildiler. Onları da tüm diğer meslek gruplarına yaptığınız gibi köleleştirmeye çalışan sistemin en önemli aktörü oldunuz Sayın Erdoğan…
Doktorların yurt dışına gitme isteğiyle ilgili olarak burada sadece ekonomik birkaç veri paylaşmak istiyorum. Erdoğan, doktorların en düşük 8-9 bin, en yüksek ise 25 bin lira kazandığını ifade ederek, adeta yoksulluğa mahkum ettiği 10 milyonlara, “Bakın bunlar sizden ne kadar çok maaş alıyor ama doymak bilmiyorlar” demeye getiriyor. Peki gelişmiş diğer kapitalist ülkelerde doktorların ücretleri ne kadar?
İşte birkaç örnek:
Mesela, Türk doktorları ülkesine isteyen Almanya’da stajyer bir doktorun aylık maaşı 4 bin 700 ile 6 bin 300 Euro (yaklaşık 102 bin 375 TL) arasında değişiyor. Klinikte görev yapan uzman doktor 6 bin 200 ile 8 bin 100 Euro, başhekim ya da idari görevli doktor ise ayda 7 bin 700 ile 10 bin 600 Euro (172 bin 250 TL) arasında kazanıyor. Mesela doktorlar, Avusturya’da yıllık 135 bin Euro, Danimarka’da, 155 bin Euro, Fransa’da 70 bin 900 Euro, İngiltere’de 100 bin 200 Euro, Hollanda’da 105 bin 400 Euro, İsviçre’de 190 bin 200 Euro, ABD’de 185 bin Euro kazanıyor. Başhekim ya da yönetici pozisyonunda bu rakamlar ortalama ikiye katlanıyor. Asistan ya da işe yeni başlamış doktorların en az yıllık geliri ise 50 bin Euro civarında.İsviçre ve Danimarka’da işe yeni başlayan veya henüz asistan olan doktorlar yıllık yaklaşık 70 bin Euro kazanıyor.
Özel muayenehanesi olan doktorlar ise çok daha fazla kazanıyor. Almanya’da bunun bir üst sınırı yok ama ortalama gelirleri, kliniklerde çalışanlara göre çok fazla….
Göz doktoru 728 bin Euro, cilt doktoru 543 bin Euro, ortopedi 669 bin Euro, üroloji 564 bin Euro, cerrah 611 bin Euro, iç hastalıkları uzmanı 583 bin, kulak-burun-boğaz 466 bin kadın doktoru 415 bin Euro, pratisyen yani uzman olmayan doktor 405 bin Euro, çocuk doktoru 427 bin, nöroloji/pskiyatr 324 bin Euro kazanıyor.
Bırakın iş güvenliğini, özlük haklarını, sadece yıllık ekonomik kazanç açısından bakıldığında, Batılı ülkelerin ilkokul mezunu vasıfsız büro görevlilerine layık gördüğü maaşının bile altında ücret verdiğiniz, doktorların açgözlülük yaptığını ima ediyorsunuz ya…
Pes doğrusu!
Bu ülkeyi 20 yıldır yöneten sizler, tüm diğer çalışanlar ve yurttaşlarınız gibi doktorların da hem ekonomik, hem hayat standardı, hem iş güvenliği açısından çok daha iyi koşullarda yaşayabilmeleri için kafa patlatmanız gerekirken ve sorunun ana kaynağıyken, suçu tüm yurttaşlara atıp, sorumluluktan kaçınmayı ve böylece de tabanınızı ikna etmeye çalışıyorsunuz.
İstiyorsunuz ki, siz ve yakınlarınız dışında herkes açlık sınırının altında bir yaşama razı olsun, bir ülkenin 85 milyon vatandaşının tüm alın teri, emeği, bilgisi, yeteneği sizin keyfinize, ultra lüks yaşamanıza feda edilsin…
Ama artık yeter!
İliklerine kadar sömürdüğünüz ama bir türlü size yaranamayan bu halk bir gün hesabını soracak sizden…
Hem de en yakın zamanda!…
Saygılarımla…

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

Bu Ne Gaflet …

Bu Ne Gaflet …

error: Content is protected !!
Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil