Ana Sayfa Gündem, Tarım ve Hayvancılık 20 Haziran 2022

BAKAN KİRİŞCİ: “1 YIL EKMEDEN BOŞ TUTAN VATANDAŞIN TARLASI, KİRALANACAK”

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, dünyada yaşanan gıda sorunundan çiftçinin maliyetlerine, vatandaşların ucuz gıdaya erişimine kadar birçok konuda tarımdaki yol haritasını açıkladı: Vatandaşın ucuz gıdaya erişimi için kent tarımı desteklenecek. Çiftçiye gübre-mazot, besiciye yem desteği ayni olarak sağlanacak. Üreticiye verilen destekler ayni olacak. Çiftçiye ihtiyacı olan gübre-mazot verilecek, hasattan sonra ürünü sattığında, devlet alacağını mahsuplaşacak. 1 yıl boş tutanın tarlası devlet aracılığıyla başkasına kiralanacak.

“TÜRK ÇİFTÇİSİ FEDAKÂR TAVIR GÖSTERDİ”

Pandemide Türk çiftçisinin fedakâr tavır gösterdiğini belirten Kirişci: “Mazeret üretmeyip tarlasına gitti. Avrupa’da birçok ülkede nüfus bizim kadar olmasa da üretim ve tedarik zinciri sorunları nedeniyle ister istemez bu piyasaya yansıdı. Arkasından Rusya- Ukrayna savaşı geldi. Buna rağmen Türkiye’de raflarda ‘şu yok, bu yok’ diyor muyuz? Demiyoruz. Türkiye 23.4 milyon hektar işlenen tarım arazisi varlığı ve artan tarımsal üretimiyle hem 85 milyon vatandaşını hem de sığınmacı ve gelen turistlerin ihtiyacını karşılayacak durumdadır. Buğdayda hasat başladı. Geçen yıla göre buğdayda fazlamız var. Stratejik ürün, un, yağ, şekerdir. Türkiye olarak ayçiçeği hariç diğer ürünlerde ihtiyacımızın üzerinde üretim var. Ayçiçeğinde de yüzde 63 düzeyindeyiz. Bu yıl oran artacak. Gelecekle ilgili de sıkıntı olmaması için ilave önlemler alıyoruz” dedi.

“SÖZLEŞMELİDE SİGORTA ZORUNLULUĞU GELİYOR”

Bakan Kirişci; “Sözleşmeli üretim esnasında bazı sıkıntılar yaşanıyor. Üretimi yapanın da yaptıranın da hukukunu gözetme noktasında bazı davalık olan hususlar var. Hal ve menfaatler korunmazsa yaptırım getireceğiz. Sigorta zorunluluğu getireceğiz. Sigorta oranı yüzde 20’yi geçmiyor. Aracını sigorta ettiren tarlasını sigorta ettirmiyor. Gelir garantisi sağlayacağız. Gelir kaybını da karşılayan sigorta poliçesi düzenlenecek. Meclis kapanmadan tasarıyı sunmayı düşüyoruz. Hayvancılıkta da sigorta zorunlu olacak” diye ekledi.

“ŞEKERDE BİR DAHA BÖYLE HADİSE YAŞANMAYACAK”

Türkiye’nin şeker ihtiyacının olmadığının altını çizen Kirişci; ithalat iznini ihtiyaç olduğu için değil fiyatların yerinde durması adına aldık dedi. Eylül 2021’de hasat edilen şeker pancarından üretim yapıldı. Arada başka şeker pancarı hasadı olmadı. Arada ürün çıkmadığına göre, niye fiyart arttı? Piyasa kamunun duruşunu istismar etti. Kamu da göstermesi gereken aksiyonu zamanında göstermedi. Mesela şeker ihracı yapmamalıydık. Türkiye bu ürünlerden elde edeceği ihracatla ihya olacak bir ülke değil. 250 milyar dolar ihracatımız var, bunun içinde tarımın payı 25 milyar dolar. Geldiğimden itibaren ihracata yasaklar getirdim. Biz önce canı sonra cananı düşüneceğiz. Ben bunu özeleştiri olarak söylüyorum. Önümüzdeki yıllarda böyle bir hadiseyi asla yaşamayacağız, yaşatmayacağız diye ekeldi.

“ARAZİ VARLIĞININ YÜZDE 10’U EKİLMEDEN BOŞ DURUYOR”

Planlı üretimden de bahseden Bakan Kirişci: “Ben göreve geldiğimde ilk iş bilgi teknolojilerine genel müdür atadım. Çünkü tarımda dijitalleşmeye ihtiyaç var. Bir uygulama hazırlıyoruz. İsmine karar vermedik, e-tarım olabilir. Siz üreticiyseniz, buraya girdiğinizde, adınızı, soyadınızı, ilinizi, ilçenizi, ada ve parselinizi gireceksiniz. Diyelim ki, Çiftçi Kayıt Sistemi’nde kayıtlı 120 dekar araziniz var. Oradaki ekolojik şartlar ve ne yetiştirebileceğinize dair bilgileri orada göreceksiniz. Sizi yönlendirecek. Eğer illa arpa yetiştirecekseniz, uygulama size ‘acele et, burada başkaları da üretim yapmak istiyor’ diyecek. Ülkenin ihtiyacı doğrultusunda yeterince arpa üretimi kaydı giriliyorsa, uygulama sizi ikinci satıra yönlendirecek. Size tarlanızda üreteceğiniz başka ürün alternatiflerini söyleyecek. Velev ki, buraya bilgilerinizi girmediniz. O zaman desteklemelerden yararlanamayacaksınız. Tarlanızda bir ürün yetiştirecekseniz, kayıt olacaksınız diyeceğiz” dedi.

Diyelim ki kayıt oldu ama üretmedi diyen Kitişci şöyle devam etti:

“Uygulamada bu görülecek. Şayet bir tarla sistemde 1 yıl boş görünürse, kamu otoritesi gelecek ‘siz burada bir şey yetiştirmiyorsunuz, tarlanıza bu muhitteki kira bedeli üzerinden kira ödeyip, üretim yaptıracağız’ diyecek. Devlet kiralamayacak, taahhüt edecek. Aracılık rolü dışında bir rolü olmayacak.

Arazisini vermek istemezse, kullanım hakkı ile mülkiyet hakkını birbirinden ayıracağız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüştük. Ne kiralayanın ne arazisi olanın hakkına halel getirmeden yapılacak. Mülkiyeti elinden almıyorsunuz. Sadece kullanım hakkı alıyorsunuz. Organize Sanayi Bölgeleri’nde de bu yapılıyor. 2.5-3 milyon hektar ekilmeyen arazi var. Türkiye’nin arazi varlığının yüzde 10’una tekabül ediyor”

 

VATANDAŞA UCUZ GIDANIN YOLU KENT TARIMI”

Kent tarımını uygulamaya başlıyoruz diyen Kirişci sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kilo domates Antalya’dan İstanbul’a 800 kilometre yol yaparak geliyor. Hem tazeliğini kaybediyor hem de ulaşım maliyeti fiyatın üzerine biniyor. Yolda da yüzde 25 fire veriyor. Bunun da maliyeti fiyata yansıyor. Üstelik egsoz emisyonu da havayı kirletiyor. Hâlbuki İstanbul’un çevresinde Çengelköy, Şile, Çatalca, Beykoz, Silivri var. Buralarda bakir alanlar var. Üretici de var. Çatalca’da domates yetiştiren kardeşimiz doğrudan ürünü lokantalara, evlere dağıtabilir. Bu yolla, vatandaş hem taze, hem az maliyetli ürün yiyecek. İklim değişikliğine sebep olan unsurları ortadan kaldıracaksınız ve köyden kente göçü de engelleyeceksiniz.

Kent tarımını; İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerin etrafında; Erzurum- Erzincan gibi üretim kabiliyeti olan yerlerde, bir de jeotermal kaynağın olduğu yerlerde uygulayacağız. İklimi sert olan yerde 365 gün üretim yaparsınız. Sıcak yerlerde de serayı soğutmak için güneş enerjisini kullanırsınız. Bizim kurtuluşumuz tarımdaysa, tarımın kurtuluşu da kırsalda… 2023’te ne ürettiğini, nasıl üretildiğini bilen, kendi önceliklerini belirlemiş bir ülke olacağız”

YANGIN UÇAĞI SAYISI 20’YE ÇIKTI

Yaz aylarında olmamız münasebetiyle muhtemel orman yangınlarına hazırlık durumunu da değerlendiren Bakan Kirişci: “Orman yangınlarında esas güç kara kuvvetleri… Orman teşkilatımızın 183 yıllık tecrübesi var. Yer aletleriyle ilgili bir eksiğimiz yok. İHA sayımız 4’tü, sekize çıkardık. İHA’lar yangın çıkmadan data topluyor. Helikopter sayımızı 39’dan 55’e, üç olan uçak sayımızı da 20’ye çıkardık. İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıkları’nın envanterleri buna dahil değil. Dolayısıyla hem karada hem de havada gücümüz arttı” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

error: Content is protected !!
Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil