Ana Sayfa Gündem 21 Haziran 2022

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Kim diyor; kendini Türk hissedenler.

Kime diyor; Dünyaya…

Atatürk ne diyor; Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. Yıl 1923…

Türk’ün geçmişinde, gurur, devrim, merhamet, savaşçı ama barış isteyen, çalışkanlık ve de başarılar var.

Yok olmaya ramak kalmışken, kadınlar, kızlar tecavüzden, erkekler esir olmaktan kurtarılmıştır.

Yokluk içinde demir ağlar örülerek Dünya ya açılmıştır.

Kim yaptı. Mustafa Kemal Atatürk‘ün önderliğindeki tüm Türkler…

Devrimler yaptılar.

Kadına seçme seçilme hakkını verdiler.

Evlilik resmi nikâhla yapılarak, kadının varlığını yükseltiler.

Kumaş, Şeker, Silah, Kalem, Kağıt fabrikaları açtılar. Kimler, yine Türkler…

Tersaneler yapıldı

Eğitime önem verildi. Köy Enstitüleri kuruldu.

Kim yaptı, Türkler…

Sporla başlayan komşuluk ilişkileri ilim, bilim adamları davet edilerek geliştirildi.

Sporun ülke gelişimindeki paydasına değer verildi. “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” kim söyledi, Mustafa Kemal Atatürk yani Türk…

Yoksula, fakire hakaret edilmedi.

Köylüye, maraba değil, “Efendi” denildi.

Çiftçiye destek verildi.

Din ayırt edilmedi.

Dil tercihine zorlanmadı.

Mezheple kimse ilgilenmedi.

Buğday satarak fabrika kuranlar yine Türklerdi…

Bunları unutulmadı, asla da unutulmayacakken, Siyasi parti genel başkanı iken ve de Cumhurbaşkanlığı forsu altında “Cumhurbaşkanı adayıyım” açıklaması doğru değildir.

O makamdan istifa edip, adayım derse bak o zaman olur.

Kanun, “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, tarafsız olmalıdır.” Diyor…

“Hem bir siyasi parti genel başkanı, hem de Cumhurbaşkanlığının tüm imkânlarını kullanarak, milletin parasıyla, taraflı olarak aday” olabilir demiyor.

Gündem değiştirmek için rakiplerine çağrı yapmakta doğru strateji değildir.

Kendini güçlü, kararlı, istikrarlı, güvenilir, adaletli gören aday, rakibinin kim olduğuna aldırmaz. Eğer bunu merak ediyorsa, seçilemeyecek korkusu yaşıyordur.

Muhalefet tarafından ise, seçilebilecek adaylar var iken, “yine” seçilemeyecek adayın çıkartılması, iktidarın ekmeğine Trabzon yağı ile birlikte kaymak ve Artvin’in anzer balını sürmek olacaktır. .

İnancım şudur ki, geçmişte yapılan bu tarz hataları muhalefette bulunanlar yapmayacaklardır.

Öncelikle CHP, hesaplarını Kılıçdaroğlu’na göre yapmamalıdır.

Çünkü ne kendini seçmeni, üyesi ne de diğer yurttaşlar bunu istemiyor. Böyle bir karar örgütü de zor durumda bırakacaktır.

CHP tüzüğü, “Genel başkanın yokluğunda Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerinden birisini yerine vekâleten atamasına ve genel başkanın yetkilerini kullanmasına olanak tanıyor” deniliyor.

İşte tam da bu nokta da örgütün üst tarafı fena karışır. Kolay kazanılacak seçim, zora girer.

Kılıçdaroğlu, dürüst, vatanını seven, adaletli, ilkelerinden ödün vermeyen ve birçok kaliteli özellikleri olan lider. Öyle kalmalıdır.

Bunu yapabilirse, bir lider olarak hem örgütüne hem de vatanına faydalı bir hizmet daha yapmış olur.

Aksi halde olacakların vebali altında kalır.

Yurttaşa kulak vermelidir.

Seçmen kimi istiyor, Yavaş ve İmamoğlu’nu…

O halde, hangisinin vasıfları daha ağırlıkta ise o ismi gururla açıklayıp, ” İşte adayımız, hizmetinize sunuyorum” demeli, adayının yanında olup, gururla liderliğe devam etmelidir.

Bunu yaptığı takdirde 1919 yılından beri bu vatan uğruna canlarını, mallarını verenlerden işte o zaman helallik alabilir.

Mustafa Kemal Atatürk adını silmek isteyenlere ve de düşmanlarına en güzel cevabı sandıkta vermiş olur.

Ve,

Bilinsin ki, güçleri yetmeyecek ATATÜRK’ÜN, adını ne bu milletin kalbinden silmeye ne de kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkamaya.

Onları da anlayabiliyorum işleri zor, kurduğu fabrikaları satıyorlar, ÖLMÜYOR.

Adını statlardan kaldırıyorlar, ÖLMÜYOR.

Resmini ders kitaplardan çıkarıyorlar, ÖLMÜYOR.

Zaferlerini kutlamayı yasaklıyorlar, ÖLMÜYOR.

Onu ÖLDÜREMEDİKÇE, kendileri ölüyor.

Kahırlarından ah be Zübeyde ana nasıl evlat doğurdun ki; heykelinden dahi korkuyorlar.

Canlısını dünya yenemedi, ölüsünü 84 yıldır hainler yenemiyor.

Atatürk’ü kalplerden silmeye hiçbir güç, unutturmaya ise kimsenin ömrü yetmeyecektir.

İşte bu sebeplerden ötürü Kılaçdaroğlu, Türkoğlu Türk’ü “yavaş, yavaş” merak edenlere açıklamalı ve…

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE, diyerek haykırmalıdır.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

error: Content is protected !!
Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil