DOLAR 32,5056 -0.12%
EURO 35,0040 0.45%
ALTIN 2.434,220,47
BITCOIN 2095356-0.96433%
Trabzon
22°

PARÇALI BULUTLU

04:27

SABAHA KALAN SÜRE

admin

admin

25 Nisan 2024 Perşembe

ECZACIBAŞI SPOR KULÜBÜ GELECEĞİN YILDIZLARINI ARIYOR

ECZACIBAŞI SPOR KULÜBÜ GELECEĞİN YILDIZLARINI ARIYOR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk voleybolunun lokomotiflerinden olan ve binlerce sporcuyu Türk voleyboluna kazandıran Eczacıbaşı Spor Kulübü, 4-5 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Kovan Spor Kültürü Merkezi’nde voleybol altyapı seçmeleri gerçekleşecek.

2025-2026 sezonu itibariyle Kartal’da yapılan yeni salonunda, altyapıya seçilecek yeni yetenekleriyle antrenmanlara başlayacak turuncu beyazlılar, 2012 – 2015 yaş aralığındaki geleceğin yıldızlarını seçmelere çağırıyor.

Seçmeye katılacak sporcular için başvurular https://eczacibasisporkulubu.org.tr/ sitesindeki form üzerinden alınacak.

Seçmelere katılım için son başvuru tarihi: 1 Mayıs 2024

 

Adres: Kovan Spor Kültürü Merkezi, Hızır Reis Sokak No: 16 34846 Cevizli- Maltepe

Devamını Oku

Avrupa’da 5 Araçtan Biri Elektrikli

Avrupa’da 5 Araçtan Biri Elektrikli
0

BEĞENDİM

ABONE OL

EY’ın Eurelectric iş birliğiyle hazırladığı e-mobilite raporu, elektrikli araç (EV) satışlarının 2030 yılına kadar en yüksek seviyeye ulaşarak diğer araç alternatiflerini geride bırakacağını gösteriyor. Öngörülere göre; 2030 yılına kadar Avrupa’da 75 milyondan fazla elektrikli araç olabilir. Ancak elektrikli araçların yaygınlaşmasını teşvik etmek için otomobil üreticilerinin,  uygun fiyatlı ve orta segment otomobil modellerinin menzilini ve kullanılabilirliğini iyileştirmesi gerekiyor. 

 

Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst & Young), Eurelectric iş birliğiyle  e-mobilite raporunu yayımladı. Rapora göre, küresel çapta elektrikli araç satışları satılan tüm araçların %16’sını oluşturuyor. 2023 yılında 14,1 milyon yeni elektrikli aracın yollara çıktığı ve toplam stoğun 40 milyonun üzerine çıktığı görülüyor. Avrupa’da ise satılan 5 otomobilden 1’i artık elektrikli. Ancak elektrikli araçların yaygınlaşmasını teşvik etmek için otomobil üreticilerinin, uygun fiyatlı ve orta segment otomobil modellerinin menzilini ve kullanılabilirliğini artırması gerekiyor.

Bununla birlikte raporda, 2022 yılındaki oldukça yüksek fiyat artışlarının ardından, batarya maliyetlerinin düşüş göstermesiyle elektrikli araç satış rakamlarının olumlu yönde etkilendiği belirtiliyor. 2030 yılına gelindiğinde, ölçeklendirilmiş üretim, inovasyon ve gelişen ikinci el elektrikli araç pazarı sayesinde alıcılar için daha uygun fiyatlı modellerle Avrupa’da yaklaşık 75 milyon elektrikli aracın yollarda olacağı tahmin ediliyor.

Avrupa’da 5 araçtan biri elektrikli

Avrupa’da 2023 yılında satılan yeni araçlar arasında 5 otomobilden birinin bataryalı elektrikli araçlar (BEV) ve şarjlı hibrit elektrikli araçlar (PHEV) olduğu görülüyor. (Ocak ve Kasım ayları arasında satışlar %25 artarak tüm araç satışlarının %23’ünü oluşturdu. 2022 yılında ise bu oran %21’in biraz üzerindeydi. 2030 yılına kadar elektrikli araç satışlarının diğer tüm alternatiflerini geride bırakacağı öngörülüyor.

Avrupa’da sıfır emisyonlu ağır hizmet araçlarının (eHDV) satışları artıyor

Elektrikli araçlara olan talebin yanı sıra elektrikli ağır hizmet araçlarına da talep artıyor. Avrupa’da kamyonet satışlarının %7’sinden fazlası artık elektrikli, elektrikli kamyonlar ise 2022’de sadece %0,4 olan pazarın %1,5’ini temsil ediyor. Elektrikli otobüs satışları özellikle Fransa, İspanya ve Almanya’daki büyüme ile pazarın %14’üne yükseldi.

Bununla birlikte AB, HDV’lere yönelik karbon emisyon standartlarına göre HDV’lerden kaynaklanan egzoz emisyonlarını 2030 yılına kadar %45, 2035 yılına kadar %65 ve 2040 yılına kadar %90 oranında azaltmayı hedefliyor. Bu hedeflere ulaşılabilmesi için eHDV’lerin hızla yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor.

Mobilite altyapısı gelişmeye devam ediyor

Hızlı şarj cihazlarının kamusal ağının genişlemesi elektrikli araçların yaygın bir şekilde benimsenmesini sağlıyor. Avrupa’da konut dışı alanlarda şarj noktalarının sayısı 2022 yılında yaklaşık 530.000 iken, 2023 yılında artarak 744.000’e yükseldi. Buna ek olarak, hızlı ve ultra hızlı doğru akım (DC) şarj cihazlarının piyasaya sürülmesi de hızlanarak %77 oranında artışla sayıca 100.000’in üzerine çıktı; alternatif akım (AC) şarj cihazlarının sayısı ise %36 arttı. Batarya teknolojisindeki ilerlemeler, hızlı şarj cihazlarının beş yıl öncesine göre 10 kat daha yüksek bir güce sahip olduğu anlamına geliyor. Sonuç olarak, menzil kaygısı ve yüksek ön maliyetlerle birlikte müşterilerin en büyük endişelerinden biri olan şarj sürelerinin de önemli ölçüde azaldığı gözlemleniyor.

Mobilite sektöründe en önemli unsurlardan birinin “veri” olduğu görülüyor

Elektrikli araç satışları dünya çapında hızla artarken, e-mobilite ekosisteminde yeni bir zorluk ortaya çıkıyor: verilerin toplanarak birlikte çalışabilirliği. Geleceğin elektrikli araç ekosisteminde, verilerin birlikte anlam ifade etmesi, elektrikli araçların yaygınlaşmasını destekleyen hizmetleri ve tesisleri mümkün kılmak için paydaşlar arasında iş birliğini teşvik edecek. Üç temel e-mobilite faaliyet alanı olan şarj istasyonlarının optimizasyonu, akıllı şebeke entegrasyonu, şarj deneyimi iyileştirilmesi kapsamında paydaşlar arasındaki veri aktarımı verilerin birlikte çalışabilirliği için kritik öneme sahip.

Elektrikli araç ekosisteminde her araç veri üretiyor. Ancak bu verilerin çoğu günümüzde  otomobil üreticileri için rekabet avantajı kaybı ve gizlilik riskleri konusundaki endişeler gibi nedenlerle paylaşılamıyor. Bu durum tüm e-mobilite verimliliğini olumsuz etkilerken, bu alandaki hizmetlerin optimize edilmesine ve EV kullanıcılarının deneyimlerinin iyileştirilmesine de engel oluyor. Bu veri kilidinin kırılması, e-mobilite sektörünün hızlanması ve Avrupa’nın kitlesel pazar tüketicilerine ulaşması açısından önem taşıyor.

Dijitalleşmenin, açık veri erişimi ve aktarımı yoluyla farklı ekosistemlerin entegrasyonunu sağlayan kritik bir unsur olduğunu dikkate alırsak, e-mobilite ekosisteminde de elektrikli araç şarj altyapısının, iki yönlü enerji akışına izin veren akıllı şebeke teknolojisinin ve elektrikli araç sahipliğinin basit ve esnek hale gelecek şekilde dijital hizmetlerle desteklenmesi gerekiyor. Örneğin, dijital teknoloji sayesinde şarj istasyonu operatörleri, şarj altyapısının nereye kurulacağı ve nasıl işletileceği konusunda daha iyi kararlar almak için şebeke operatörlerinden bağlantı kapasitelerine ilişkin daha ayrıntılı veriler alabilecek.

Sektördeki ivmenin sürdürülmesi ve elektrikli araç sürücülerinin ilgisinin yüksek tutulması isteniyorsa, kusursuz bir müşteri deneyimi için her bir adımın yapılandırılması gerekiyor. Satın alma veya kiralamadan elektrikli araç kullanımı ve yönetimine, kullanım ömrü sonunda hizmetten çıkarmaya kadar sorunsuz bir deneyim sunulması konusunda başarılı olunursa, geleceğin dijital e-mobilite ekosistemi tamamen bağlantılı, entegre ve birlikte çalışabilir hale gelecektir.

EY Türkiye Mobilite Sektör Lideri ve Vergi Bölümü Şirket Ortağı Serdar Altay, e-mobilite raporu ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:

“İlgili raporumuza göre, 2023 yılında küresel çapta 14,1 milyon yeni elektrikli aracın kullanılmaya başlandığı görülüyor. Avrupa’da ise satılan her 5 otomobilden 1 tanesinin elektrikli araç olduğu gözlemleniyor. 2030 yılına kadar Avrupa’da yollarında 75 milyondan fazla elektrikli araç olacağı öngörülüyor. Bununla birlikte, AB’nin otomotiv sektörünü karbonsuzlaştırmaya yönelik stratejilerinin 2040 yılına kadar ulaşımda elektrikli araç kullanımını artırması bekleniyor. Ancak bu hedefe ulaşılabilmesi için; stratejik altyapı planlaması, maliyet tasarrufu, esneklik, teşviklerin artırılması  ve gelişmiş şarj kapasitesi gibi gelişmelerin ekosisteme entegre edilmesi faydalı olacaktır. Zira, Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre otomobil satışları 2024 Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre %5,2 düşüşle 1,03 milyon adet oldu. Elektrikli otomobil satışları ise %11,3 düşüşle 134 bin adede geriledi. Elektrikli araçların pazar payı da bu düşüşle beraber %13,9’dan %13’e geriledi. Avrupa’da elektrikli araçlara yönelik teşviklerin bazı ülkelerde azaltılması veya kaldırılması satışların düşmesinde en önemli etken olarak görülüyor. Diğer taraftan elektrikli araçlardaki fiyat düşüşü sürüyor. Fiyat düşüşünün yanında artan menzil değerleri ve gelişen şarj altyapılarıyla beraber tekrardan satışların artmaya başlaması bekleniyor. Ayrıca e-mobilite sektöründe üretilen verilerin bir araya getirilerek anlamlı hale getirilmesi ve bu verilerin sektörün gelişmesi için kullanılması elektrikli araç ekosisteminin gelişmesi ve ilerlemesi için büyük önem taşıyor.”

Devamını Oku

Muhtarlık Kurumuna Gerek Var Mı?

Muhtarlık Kurumuna Gerek Var Mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de 50 bin 370 mahalle ve köy muhtarı bulunuyor. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra toplumun bir kesiminde muhtarlar bu çağda hala olmalı mı tartışmaları gündeme geldi. 

Konuyu değerlendiren Sosyoloji Bölümünden Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, “Büyükşehirlerde muhtarların üzerine düşen görev ve sorumluluklar daha fazladır.” dedi. Dağ, muhtarlığın getirdiği hizmetlerin sonucunda herkesin birbirine güvendiği ve yardım ettiği mahalleler çoğaldıkça büyükşehirlerin müzmin sorunlarının ortadan kalkma ihtimalinin de artacağını söyledi.

Türkiye’de 50 bin 370 mahalle ve köy muhtarı bulunuyor. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra toplumun bir kesiminde muhtarlar bu çağda hala olmalı mı tartışmaları gündeme geldi.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, muhtarların pozisyonunu sosyolojik bağlamda ele alarak, değerlendirmelerde bulundu.

Muhtarlık kurumu Tanzimat’la birlikte ortaya çıktı

Türkiye’de muhtarlık kurumunun köy ve mahallelerin güvenlik, adalet ve bayındırlık ihtiyacının merkezi imkanlar üzerinden karşılanması geleneğinin Tanzimat’la birlikte yeniden düzenlenmesi bağlamında ortaya çıktığını kaydeden Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, muhtarlardan, Türkiye’deki topluluklar ile toplum arasında işlevsel ve uyumlu bir bütünlüğün oluşması için gerekli bağlantıyı sağlamalarının beklendiğini ayrıca muhtarların, Türkiye’deki köy ve mahallelerin çevresel, kültürel, ekonomik ve toplumsal anlamda kendi değerlerini sürdürerek müreffeh bir düzeye erişmesi için hizmet sunmalarının beklendiğini de anlattı.

100 yıl önce muhtarlıklar kaldırılmıştı

Mahalle ve köylerde artık muhtarlara gerek kalmadığı yönündeki görüşlerin yeni olmadığını da dile getiren Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, “Zira yaklaşık yüz yıl önce de muhtarların görevlerini belediyelerin zaten yaptığına ilişkin bir görüş bağlamında bu kurum kaldırılmıştı. Fakat fiiliyatta köy ve mahallelerin kendi önde gelenlerinin temsilciliği altında belediyelerle gerekli hizmet ilişkisini kurmaya devam etmesi nedeniyle kısa süre sonra muhtarlık kurumu yeniden tesis edilmişti. Bu nedenle bu kurumu doğrudan yıkmak yerine muhtarlığın nasıl işlevsel ve yaratıcı bir niteliğe gelebileceğini tartışmak daha anlamlı. Yani öncelikle muhtarlık kurumunu çevresel, bireysel ve toplumsal değerleri sürdürerek toplulukların refahını arttırmak için hizmet eden etkili bir işleyişe getirecek düzenlemelerin neler olabileceği üzerine düşünmek gerekiyor.” dedi.

Büyükşehirler başlı başına büyük bir sorun

Türkiye’de büyükşehirler başlı başına büyük bir sorun teşkil ettiğini de dile getiren Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, şöyle devam etti:

“Zira bugün bu ülkede büyükşehirlerden ziyade kimlik ve sınıf adacıklarının var olduğunu görmek çok basittir. Diğer bir deyişle Türkiye’deki büyükşehirlerin sınıf ve kimlik farklılıkları üzerinden mekânsal bir ayrışmaya girdiği belirtilebilir. Dahası büyükşehirlerde mekânsal açıdan ulaşılabilir, güvenli ve risksiz bir yaşama, eğlenme, dinlenme ve çalışma imkânı da bulunmuyor. Elbette ki bu imkânsızlıkların mahallelerdeki karşılığı olumsuz bir niteliktedir.

Bugün büyükşehirlere bağlı mahallelerde iktisadi açıdan verimsiz, politik anlamda güçsüz ve zihniyet bağlamında parçalı bir hayat sürdürmeye çalışan binlerce bireyin olduğu ortadadır. Bu nedenle büyükşehirlerde muhtarların üzerine düşen görev ve sorumluluklar daha fazladır. Somut bir anlatımla buradaki muhtarların mahalledeki doğal ve tarihi dokuyu korumak, farklı sınıf ve kimliklerin etkileşim kurmasını sağlamak ve istihdam fırsatları aramak üzerine yoğun bir hizmet çalışmasına girmesi hayatidir.”

Komşuların birbirini tanımadığı büyük şehirlerde muhtarların rolü nedir?

Büyükşehirlerdeki mahallelerde binlerce insanın bir arada yaşadığına dikkat çeken Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, “Bunun sonucunda mahalle sakinlerinin yalnızlaşarak birbirine güvenmediği ve hatta birbirinden korktuğu vahim bir sürecin ortaya çıktığı açıktır. Bu noktada muhtarların bireylerin, ailelerin ve toplulukların etkileşim kurup özgür bir biçimde kendisini ifade ederek birbiriyle dayanışmasını sağlaması son derece önemlidir. Böylelikle mahallenin ortak sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunların çözülmesi için gerekli adımların atılması mümkün hale gelebilecektir. Bu itibarla belediyelerin kontrol ve teşvikiyle birlikte muhtarlığın getirdiği hizmetlerin sonucunda herkesin birbirine güvendiği ve yardım ettiği mahalleler çoğaldıkça büyükşehirlerin bu müzmin sorunlarının ortadan kalkma ihtimalinin de artacağı şüphesizdir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Devamını Oku

MERKEZDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK !

MERKEZDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) 2024 Nisan ayına ilişkin faiz kararını açıkladı. Banka, yüzde 50 olan faizi sabit bıraktı. Böylece seçimler sonrası Merkez Bankası, ikinci kez faiz artırımına ara verdi

Devamını Oku

Kılıçdaroğlu; Sarayla Müzakere Edilmez, Mücadele Edilir..!

Kılıçdaroğlu; Sarayla Müzakere Edilmez, Mücadele Edilir..!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen resepsiyonda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa bir görüşme gerçekleştirmiş Görüşmenin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haftaya Özgür Özel ile görüşeceğiz” derken Özgür  Özel ise, “Bugün bayramlaşmak üzere kendisi ‘İçeride bir çay içelim’ dedi. Çayımızı içtik, bayramlaştık, haftaya görüşeceğiz” açıklamasını yapmıştı

Bu açıklamaların ardından Sosyal Medya hesabından bir paylaşım CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlundan geldi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda  Kılıçdaroğlu “Milyonlarca çocuğumuzun beslenme ve eğitim sıkıntısı çektiği,
Milyonlarca gencimizin, bırakın gençliğini yaşamayı, henüz ülkesinde deniz yüzü bile göremediği,
Milyonlarca anne, babanın geçim sıkıntısı içerisinde depresyona girdiği,
Milyonlarca emeklimizin ay sonunu getiremediği, torunlarına bile mahçup olduğu,
Milyonlarca sığınmacının ülkemizin demografik yapısını bozacak şekilde tehlike teşkil ettiği,
Doların 30 liranın üstünde olduğu, bir kuru ekmeğin 10 lira olduğu,
İcra dosyalarını istifleyebilmek için ek binaların kiralandığı bir ülkede;

Bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir..!

Sayın Adnan Yücel’in şiirinde de dediği gibi;

“Saraylar saltanatlar çöker kan susar bir gün zulüm biter.
Menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler.
Bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler… ”

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

error: Content is protected !!