BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, koronavirüsle mücadele sürecinin, şu ana kadar uygulanan önlemler sayesinde ve sürecin diğer ülkelere kıyasla doğru yönetilmesiyle pek çok ülkede üzüntüyle izlenen hadiselerin Türkiye'de yaşanmadığını söyledi
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Devlet, tablet ve bilgisayar gibi, eğitimde günümüz temel ihtiyaçları haline gelen eğitim araçlarından alınan vergileri, geçici de olsa sıfırlamalıdır." dedi.
İsrail'in, İslam dünyasının; Ermenistan'ın ise Türk dünyasının kalbine saplanan bir hançer olduğunu ifade eden Destici, Türkiye ile Türk dünyasının bağının kesilmeye çalışıldığını belirtti.
Azerbaycan'ın Karabağ'daki işgal edilmiş topraklarını kurtarma harekatının haklılığına işaret eden Destici, "Şu an ateşkes çağrıları yapılıyor. Azerbaycan neyin ateşkesini yapacak. Bunun bir tek şartı ve koşulu vardır; ya Ermenistan derhal işgal ettiği topraklardan çekilecek ya da işgal ettiği topraklar azad edilene kadar Azerbaycan harekata devam edecek." diye konuştu.
"Dost ve kardeş ülke" tanımının Azerbaycan'la ilişkileri tarif etmek için yeterli olmadığını vurgulayan Destici, "Azerbaycan'da yaşayan kardeşlerimizin, bizim için Erzurum'da, Kars'ta, Iğdır'da yaşayan vatandaşlarımızdan hiçbir farkı yoktur. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, başlattıkları, topraklarını işgalden kurtarma ve Ermenistan'ın sivillere yönelik saldırılarına karşı vatandaşlarını koruma harekatına, netice alana kadar, uluslararası telkin, tehdit, şantaj ve tavsiyelere aldırmadan devam etmelidirler." dedi.
Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) yönelik Destici, şu değerlendirmelerde bulundu:
"TTB, 'Ermeni soykırımı' yalanının propagandasını yapan, 'Hendek ayaklanmasında' görev yapan güvenlik güçlerinin operasyonlarının durdurulması için imza toplayan, Türk askerini 'katliam yapmakla' suçlayan, Özgürlük Platformu'nun kurucuları arasında olan bir terör sevici geldi. Öncelikle, bu profildeki birinin, başında 'Türk' kelimesi olan bir kurumun herhangi bir yerinde olmaması gerektiğini, bu profildeki birinin Türk hekimlerini temsil ettiğini var saymanın, Türk hekimlerine hakaret olacağını ifade etmek istiyorum. Bu şahıstan, bu şahsın temsil ettiği zihniyetten, müttefiklerinden, temsilciliğini yaptıklarından çekincemiz filan yok. İtirazımız düşmanlığa değil. İtirazımız, Türklüğe, Türk Milleti’ne, Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlık edenlerin, kamu imkanlarından faydalanmasına, düşmanlıklarını yaparken kamu imkanlarını kullanmasınadır. Bu çarpıklığı düzeltmek hepimizin, milletimize karşı borcudur. Bu borcu er geç ödeyeceğiz."
Destici, 6-8 Ekim 2014'te yaşanan olayları anımsatarak şunları söyledi:
"Altı yıl sonra da olsa, devletin sorumlulardan hesap sormak için adım atması, hukukun görevini yerine getirmesi önemlidir. Bu aynı zamanda da bir gerekliliğin sonucudur. Unutmayınız ki, devlet yarına bırakır ama yanına bırakmaz. Devlet uyumaz. Uyur gibi yapar ama uyumaz. Uyursa devlet olmaz. Ölen ve yaralanan, mağdur edilen vatandaşlarımızın, güvenlik güçlerimizin, 7 Ekim günü kurban eti dağıtırken öldürülen henüz 16 yaşındaki Yasin Börü'nün hesabı sorulmayacak mı? Sayın Kılıçdaroğlu bunun cevabını versin. Yok, Demirtaş niye içerdeymiş. 'Siyasi görüşünü açıkladığı için biri insan niye içerde tutulur' diyor. Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Oy alma kaygınız ya da Cumhur İttifakı'na galip gelme, ondan fazla oy alma çabanız elbette siyasi olarak doğru olabilir. Ama bunu yapmak için terör örgütü, terör örgütünün uzantılarıyla, iş birlikçileri ile yan yana gelmemelisiniz."
Eğitimin, uzaktan TV ve internet üzerinden yapılmak zorunda kaldığı bu süreçte, internet hizmeti sağlayan GSM firmalarının ellerini daha fazla taşın altına sokması gerektiğinin altını çizen Destici, "Cumhurbaşkanımız, ihtiyacı olan 500 bin öğrenciye tablet vereceğini açıkladı. Bunu doğru buluyoruz. Devlet, imkanlarını burada zorlayarak, bu sayının 1 milyona çıkarılmasını ilk etapta biz BBP olarak teklif ediyoruz. Bu süreçte yine devlet, tablet ve bilgisayar gibi, eğitimde günümüz temel ihtiyaçları haline gelen eğitim araçlarından alınan vergileri, geçici de olsa sıfırlamalıdır." diye konuştu.
Destici, çeşitli sebeplerle 46 yıldır kapalı tutulan Maraş'ın, tekrar Kuzey Kıbrıslıların ve insanlığın hizmetine açılması kararını sonuna kadar desteklediklerini dile getirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırıları çerçevesinde Türkiye aleyhine yaptığı ihtiyati tedbir başvurusu hakkında aldığı karara ilişkin değerlendirmesi sorulan Mustafa Destici, "Bu öncelikle büyük bir yalan. Ermenistan'ın kara bir propagandası. Şu andaki Azerbaycan harekatını durdurmak için ortaya attığı bir iftira. Bugüne kadar Ermenistan'ı şımartanlar burada da tavrını göstermiş oldu. Bırakın adaletin yanında olmayı, işgalciye karşı mücadele etmeyi, işgalciye 'işgaline son ver' demeyi, tam tersine işgalcinin yanında yer aldıklarını da bu kararlarıyla göstermiş oldular." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin askerinin orada olmadığını ancak her türlü desteği verdiğini kaydeden BBP Genel Başkanı Destici, "Türk askeri cephededir. O Türk askeri, Azerbaycan Milli Ordusu'nun Türk askeridir, Türkiye Cumhuriyeti devletinin değil." dedi.