MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Mersin’den Seslendi “Adayımız Belli, Kararımız Net”
Zira Cumhur İttifakı Türk milletinin ta kendisi, özlemlerinin ve özgüveninin taşıyıcısıdır.
Bu ittifak, ihanetlere karşı her zaman sur örmüş, set çekmiş, baraj olmuştur.
Bu ittifak, işgal ve istila girişimlerinin karşısında yer almış, her kalkışmaya canla, başla, kahramanca direniş göstermiş, bundan sonra da gösteremeye aynı kararlılıkla devam edecektir.
Cumhuriyet’in kurucu felsefesi, muasır ve müreffeh bir gelecek fikriyatı Cumhur İttifakı’nın kurşungeçirmez, taviz ve teslim olmaz iradesine emanettir.
Tevarüs ve tebarüz edilen kutlu emanet zayi edilmeyecek, zillet masalarında meze yapılmasına göz yumulmayacaktır.
Bizim güvencemiz Mersin’dir, gücümüz Toroslar kadar heybetlidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk demişti ki:
“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”
Allah’a çok şükür dumanımız her yerden tütüyor.
Dualarımız, dileklerimiz ve dirayetimiz vatanın her yöresinden dalga dalga yükseliyor.
Kardeşlik bağlarımız kırılmadan, vatan sevdamız küllenmeden, millet varlığımız küflenmeden, yöresi ve kökeni ne olursa olsun 85 milyon Türk vatandaşı al bayrağın altında bir olmayı kaderi görmekten vazgeçmeden ne bir infaz hükmü, ne bir linç hücresi, ne de bir yenilgi hüznü bizim semtimize dahi yanaşamayacaktır.
Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde, 1923’ün anıları tazelenecek, bu suretle geçmiş gelecekle eklemlenecektir.
100 yıl evvel kurtuluşumuzun mukavemeti Cumhuriyet’in mukadderatıyla birleşmişti.
2023’te de Lider Ülke Türkiye’nin müjdesi Cumhuriyet’in müstesna kazanımlarıyla bu defa sadırdan sahaya, kuvveden fiile, fikirden eyleme, tefekkür alanından tatbik safhasına geçecektir.
İnancımız budur, irademiz budur, gayemiz ve gayretimiz de bu kutlu amaca yöneliktir.
Bu nedenle durmayacağız, en ufak durgunluk emaresi göstermeyeceğiz. dedi.
Devlet Bahçeli mitingde yaptığı konuşmada adaletin ve hukukun herkese lazım olduğunu, hukuk önünde hiç kimsenin ayrıcalıklı bir konumu bulunmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında 14 Aralık 2022 tarihinde verilmiş kesin olmayan 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis kararından sonra Saraçhane tiyatrosu düzenleyenlerin devlete, hükümete ve Türk yargısına saldırması en hafif tabirle fırsatçılıktır. İBB Başkanı bir suç işlemişse bunun sonuçlarına elbette katlanmalıdır. Bu şahsın ne üstünlüğü vardır? Bu şahsın hukuki sorumsuzluğu diye bir şey söz konusu mudur? Henüz mahkeme kararı açıklanmadan halkı Saraçhane'ye davet eden Belediye Başkanı, sonuç açıklanmadan apar topar yola koyulan İP Başkanı, altılı masaya Saraçhane dayatması yapmak ve Kılıçdaroğlu'na operasyon çekmek için harekete geçmişlerdir. Birbirlerine kazık atanların, yargı kararını kucaklaşarak ve sevinç çığlıkları içinde karşılayanların, 'yeni başlıyoruz' diyenlerin gizli kapaklı işler çevirdiğini görmemek için sadece kör değil akli ve zihni melekeleri de kaybetmek lazımdır. İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak sivriltmeye çalışan, Kılıçdaroğlu'na çalım üstüne çalım atmak için her durumdan istifadeye çalışan siyaset bezirganlarının altılı masaya dinamit fırlattığı ayan beyan ortadadır. Bu tipler siyasetin en güvenilmez simalarıdır. Kılıçdaroğlu'nu tuzağa düşürmek amacıyla manevra yapanlara en büyük cevabı CHP'ye oy veren kardeşlerim verecektir. Saraçhane kumpası tutmaz. Sahte mağdurlara, ucuz kahramanlığa, kağıttan kaplanlara, mahkeme salonlarından siyaset çıkarmaya niyetlenen bukalemun siyasetçilere Türk milleti hiçbir şekilde değer veremez, saygı duymaz. Altılı masadaki parti başkanlarının birbirini tekzip eden konuşmalarını hiç kimse kale almaz, nitekim almamıştır. Saraçhane'de yargı kararına sarılıp 'fırsat bu fırsattır' diye meydana dökülen siyasetçilerin alayı birden samimiyetsizdir."