Talep yetersizliği nedeniyle orta ölçekli firmaların satış performansı azaldı, son 3 yılın en düşük seviyesinde kaldı.
Satışlardaki yavaşlama karlılığı da olumsuz etkiledi. İSO İkinci 500’ün faaliyet karı, 2019’da yüzde 11.5’lik düşüşle 6.8 milyar TL’ye indi.
“Satışlarda ivme kaybı yaşandı”: İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “İSO İkinci 500 çalışmamız, en az İSO 500 çalışmamız kadar değerlidir. Bu çalışmamızın değeri ekonomimizde taşıdıkları ağırlığın yanı sıra üretimin ve kalkınmanın da geleceğini temsil eden KOBİ’lerin durumunu yansıtmasından ileri geliyor. İkinci 500 araştırmamızın kapsadığı yıl olan 2019, KOBİ’lerimiz için birçok açıdan zor bir yıldı. Sanayicilerimiz, bir yandan dünyada yükselen gümrük duvarlarının ve küresel ekonomideki yavaşlamanın etkilerini hissederken, yurtiçinde de 2018’de yaşanan finansal şokların yaralarını sarmaya çalıştı. Hatırlanacağı gibi yılın ilk yarısında uygulanan ekonomik dengelenmeye yönelik sıkı para politikalarının etkileriyle iç talep zayıf seyretti. Satışlarda belli bir ivme kaybı yaşandı. Bu nedenle İSO İkinci 500 şirketlerinin üretimden satışlarını yüzde 14.2, istihdamını da yüzde 4.1 oranında artırmasını bir başarı olarak görmeliyiz” diye konuştu.
“İSO 500 gibi finansman sıkıntısı İkinci 500’de de devam ediyor”
Bahçıvan, 2019’da dünya ekonomisinde görülen yavaşlamanın, Türkiye’deki KOBİ’leri de doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz etkilediğine değindi: “Türk KOBİ’leri, büyük şirketlere kıyasla bu yavaşlamadan daha çok etkilense de İSO İkinci 500’de yer alan şirketlerin ihracatını yüzde 9.4 oranında artırması dikkat çekicidir. Bu performansı, İSO İkinci 500 firmalarının iç talepteki durağanlığı dış pazarlara yönelerek telafi etme konusundaki esnekliğini göstermesi bakımından değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum.
Araştırmamızda öne çıkan sonuçlardan bir diğeri, firmalarımızın finansal riskleri yönetme ve karlılığı sürdürme konusundaki başarılı performansı. 2019’da faaliyet karlılığındaki düşüşe rağmen finansman giderleri ve kambiyo net zararında belirgin bir düşüş ve vergi öncesi dönem karlılığında iyileşme söz konusu. Ayrıca firmalarımızın bu dönemde ek borçlanmadan kaçınarak mali borçlarını yüzde 1.7 azalttığını ve öz kaynakları destekleyerek borç/aktif oranını yüzde 60’ın altına düşürebildiğini görüyoruz. Bu gelişmeler, 2018 türbülansının ardından reel sektörde çok daha gözle görülür hale gelen bilanço riskinin hafifletilmesi açısından oldukça değerli.”
Bahçıvan finansman ile ilgili sıkıntıların İSO 500’deki gibi, İSO İkinci 500’ü oluşturan şirketler için de geçerliliğini koruduğunu söyledi: “İSO İkinci 500’de finansman giderlerinin faaliyet karına oranı, 2019 yılında yüzde 52.6’dan yüzde 47.5’e inmiş görünse de finansman giderlerinin bu şirketlerimizde de karlılığı önemli ölçüde sınırladığını söylememiz gerekiyor.
Her şeye karşın İSO İkinci 500 verilerinde de görüyoruz ki sanayinin ve sanayicimizin 2019 yılının zorlu koşullarında göstermiş olduğu performans takdire şayandır. Sanayicilerimiz bugünkü Covid-19 pandemi koşullarında görüldüğü gibi bir yıl önce de zorluklara rağmen ekonomideki en temel işlevi olan üretmeyi sürdürüp, aş ve iş yaratmayı başararak Türkiye’nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olma sorumluluğunu güçlü bir şekilde göstermiştir. Bu ruh ve azimle çalışan ve değerli şirket bilgilerini bizimle paylaşarak ekonomik kamuoyu açısından son derece değerli bir veri seti olan bu araştırmalarımızın ortaya çıkmasını sağlayan tüm sanayi kuruluşlarımıza buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.”