Özgür Özel ; Emekliye, Asgari Ücretliye, Öğrenciye, Çiftçiye, Memura ve Mağdura Bütçe İstiyoruz
“Ekonomik kriz her alanda derinleşirken, iktidarın ekonomi yönetimi kendine rasyonel, vatandaşa irrasyonel davranışları sergilemeye devam ediyor. Bu yönetimin elinde fiyatlar zamlanırken, fiyatların sonuna yeni sıfırlar eklenirken, ücretler, maaşlar yavaş yavaş eriyor, eriyor, eriyor, adeta tükeniyor. Örneğin yeni yıl için yeniden değerleme oranı yüzde 44. Kasım ayında son bir yılın enflasyon verilerinden hareketle hesaplanıyor. Yüzde 44. Yani devlet ‘Ben alacağım vergilere ocak ayında yüzde 44 zam yapacağım’ diyor. Buna göre motorlu taşıtlar vergisi 1600 cc’lik bir araç için yani vatandaşın en çok kullandığı, en mütevazı araç için 5 bin 850 lirayken, 1 Ocak’ta 8 bin 425 lira olacak. Özel iletişim vergisi, hepimizin telefonlarından alınan özel iletişim vergisi 179 lirayken, 258 lira olacak. 12 telefon faturamıza bölünerek her ay bizden tahsil edilecek. B sınıfı ehliyet harcı 3 bin 900 liradan 5 bin 700 liraya, pasaport harcı 7 bin 800 liradan 11 bin 300 liraya… Yolcunun yurtdışında beraberinde getirdiği tek telefon, eskiden serbestti bu sonra küçük bir şey koydular, büyüttüler. 31 bin 600 liraymış tek telefona kayıt, 45 bin 600 liraya getirdiler 1 Ocak’tan itibaren. Yurtdışında çalıştı işçi; inşaatta, Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Hollanda’da, Almanya’da. Gelirken bir telefon getirdi. Kaydettirmek, açtırmak için 45 bin lira alacaklar. Yurtdışına çıkış harcı bugün 500 lira, 720 lira yapacaklar. Her birimizin verdiği gelir vergisi beyannamesi için damga vergisi 467 liraymış, 672 lira olacak. Beyannameyi elektronik ortamda veriyorsun. Olmayan beyannamenin üstüne yapıştırılmayan pulun damga vergisini alıyorlar; 672 lira. Köprüler, otoyollar, tüneller en az yüzde 44 zamlanacak. İğneden ipliğe her türlü ürüne bu zamlar fazlasıyla yansıyacak. Ama bir yandan da Türkiye’de birileri 17 bin 2 lira asgari ücretle geçinmek zorunda kalacaklar.”
“ONLAR BEŞLİ ÇETENİNKİNİ SAVUNSUNLAR, BİZ VATANDAŞIN BÜTÇE HAKKINI SAVUNUYORUZ”
“AK Parti iktidara geldiğinde asgari ücret 184 liraydı, çeyrek altın 27 liraydı. Bundan sonra Türkiye’nin dört bir yanında, pazarların girişinde, çıkışında, İzmir’de Kemeraltı’nda, İstanbul’da Beyoğlu’nda, Mısır Çarşısı’nın girişinde ve çıkışında, Erzurum’da, Bitlis’te, Adana’da, Hakkari’de, Trabzon Yomra’da, Antalya Kemer’de, Edirne’de, Tekirdağ’da, Hayrabolu’da, Burdur’da, Bucak’ta, her yerde gençlik kollarının elinde, kadın kollarının elinde, örgütümüzün elinde bu ya da daha büyük hesapları göreceksiniz. Her birinin gençlik kollarının üzerinde göreceksiniz ayrı ayrı bunları. Bütün Türkiye’ye şunu anlatacaklar. 2002 yılında en düşük memur maaşı 14,5 çeyrek altın alıyordu, bugün 7,5 çeyrek altın. AK Parti’nin memura maliyeti; ayda 7 çeyrek altın. En düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, bugün 2,5 çeyrek altın. AK Partinin her emekliye aylık maliyeti; 5,5 çeyrek altın. Asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu Tayyip Bey geldiğinde, bugün alabildiği 3 çeyrek altın. Asgari ücretliye Erdoğan hükümetlerinin maliyeti; ayda 4 çeyrek altın. Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrencisi aldığı harçla 2002’de 1,5 çeyrek altın alıyordu, şimdi ‘çeyrek’ çeyrek altın. Maliyet, eksik verilen harç; her ay 1,25 çeyrek altın. Bunu bütün Türkiye’ye göstereceğiz. Bu partinin bu grubu bütçe görüşmelerine giriyor. Öyle zenginlerin, yandaşların, beşli çetelerin bütçelerini savunsun onlar. Onlar vatandaşın bütçesini savunacaklar. Biz hem pazarda, hem kahvelerde, meydanlarda, sokaklarda, Türkiye’nin dört bir yanında ve Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi’nde emekliye, asgari ücretliye, öğrenciye, çiftçiye, memura ve mağdura bütçe istiyoruz. Vatandaşın bütçe hakkını savunuyoruz.”