SUİÇMEZ ; YAYLADA İNEK OLUR,BUZAĞI OLUR,YAŞLI OLUR,ÇOCUK OLUR AMA MADENCİ OLMAZ
Koza Altın İşletmelerinin Trabzon Düzköy ilçesi Honefter Yaylası’nda yeni maden ocağı açmak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yaptığı başvuru hakkında Mecliste söz alan Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez konuyla ilgili bir konuşma yaptı
bugün, yine bir maden faciası gelişimiyle karşınızda bulunmaktayız. Konu ne? Konu yasal düzenlemeler sayesinde bugün her yaylamız, her meramız maden işletmecilerinin saldırısı altında bulunma riskiyle karşı karşıyadır. Bugün Karadeniz'in birçok yaylası, merası, maalesef, maden aramacılarının eline terk edilmiş durumdadır. Nitekim karşımıza yine Koza Altın İşletmeleri çıkmıştır. Şimdi, Düzköy ilçemizde, Araklı ilçemizde yaylalarımıza saldırı yapmaktadırlar. Gördüğünüz proje tanıtım dosyası, bu dosyada her şey yazılmış yani çıkaracakları madenin yaratacağı her şey yazılmış ya da bertarafın kurallarının her şeyi yazılmış ama bir yaylanın, bir meranın, o yörenin kültürüne, hayvancılığına, su kaynaklarına yaptığı olumsuz etkilerin hiçbiri yazılmamış.
Çok değerli milletvekilleri, yaylada inek olur, buzağı olur, koşturan çocuklar olur, örgü ören yaşlı yaylacılar olur ama madenciler olmaz, olamaz. Orman ve meraların su üretim döngüsü dağın en başında sulara karışmışken patlata patlata yapacakları bu maden çıkarma sayesinde sular kirlenecek, etraf toz duman olacak, kaldırılacak o toprak örtüsü sayesinde ise her yer çamur içinde olacaktır. Yaylada elbette sis olur, sisin dumanı olur ama maden patlatmasının sisi olmaz, olamaz; dumanı olmaz, olamaz.
Değerli milletvekilleri, rapora bakarsanız, burada hiçbir şey yok; hâlbuki kadim Honefter yayla şenliklerimiz var, her yıl yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi buraya gelir ve burada yayla şenlikleri yapılır; hayvancılığımız var, bu yaylalarda, meralarda hayvanlarımız otlar ve oradan alınan ürünler satılarak bu ülkenin Cumhurbaşkanlığını, Başbakanlığını yapmış evlatlar yetişir; burada vargit çiçeklerimiz var, gördüğünüz gibi ve bunların hiçbiri maalesef bu raporda yok.
Değerli milletvekilleri, bu maden aramasıyla birlikte gerçekten o bölgede turizm ölecek, tarım ölecek, hayvancılık ölecek ve Trabzon merkez dâhil olmak üzere, Akçaabat, Düzköy, Vakfıkebir ilçelerinin su kaynakları zedelenecek, olumsuz etkilenecek ve sağlıklı su ihtiyacı giderilmemiş olacaktır.
Değerli milletvekilleri, bölgemizde hızla gelişen turizm bu sayede yok edilecektir; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Bir yandan, her tarafı turizme açmaya çalışıyoruz, bir yandan da Çal Mağarası, Şahinkaya, Haçka Yaylası, Alazlı Yaylası, Honetfer, Beypınarı hattında yer alan yaylalarımızdaki turizmi öldürecek bir maden aramasına neden oluyoruz. Burada yamaç paraşütü bizzat KTÜ tarafından yapılmaktadır, bunlar ortadan kalkacaktır. Haçka'da dinî turizm yapılmaktadır, Haçkalı Camimiz ve yerleşkeleri orada bulunmaktadır; bunlardan da en kötü şekilde yöre etkilenecektir.
Dolayısıyla Düzköy ilçesi, Araklı ilçesi, Maçka ilçesi ve Trabzon halkı ayaktadır. Asla buna izin vermeyeceğiz.
Değerli milletvekilleri, Trabzon'da Karadeniz kadını bu sepette bazen lahanasını, bazen çayını, bazen fındığını taşır, bazen umutlarını taşır ama en çok da vatan toprağını taşır. Bulduğu her vatan toprağına bir şey eker, yetiştirir. O nedenle, diyoruz ki: Nasıl Yeşil Yol’a karşı çıkan Havva anamız varsa Trabzon'da da, Düzköy’de de, Araklı’da da, Maçka'da da binlerce Emine anamız, Ayşe anamız var. Onlar aynen onun dediği gibi “Devlet kim? Devlet benim.” diyecekler ve bu maden aramasına, doğa katliamına asla izin vermeyecekler.