Türkiye AB’nin Sığınmacı Kampı Değildir
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu açıklayan Basın Konseyi eski Genel Sekreteri, ünlü reklam filmi yönetmeni Abdullah Ekşioğlu Avrupa Birliği ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın üçüncü ülke vatandaşlarını kapsamasını eleştirerek, “Türkiye Avrupa Birliği’nin sığınmacı kampı değildir” dedi.
Suriye, Afganistan, Pakistan ve birçok ülkeden Avrupa’ya gitmek isteyen kaçak göçmenlerin Türkiye’yi bir geçiş ülkesi olarak kullanmak istediğini iddia eden Ekşioğlu, İran ve Suriye üzerinden ülkemize giriş yapan göçmenlerin AB’ye geçmeyi başarsa bile yakalandığında kaynak ülke yerine Türkiye’ye iade edilmesinin mantığını anlayamadığını söyledi.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için cumhurbaşkanı aday adayı olduğunu açıklayan Basın Konseyi eski Genel Sekreteri ve ünlü reklam filmi yönetmeni Abdullah Ekşioğlu Avrupa Birliği ile 2013 yılında vize muafiyeti görüşmeleri sırasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın üçüncü ülke vatandaşlarını kapsamasını eleştirerek, “Anlaşma kamuoyuna duyurulduğunda Türkiye’den AB’ye geçiş yapan kaçak göçmenlerin geri kabulü karşılığı AB’nin Türk Vatandaşlarına vize muafiyeti sağlayacağı söylenmişti. Ancak anlaşma imzalanıp Türkiye taahhütlerini yerine getirmesine karşılık Avrupa Birliği Türk Vatandaşları için vize muafiyeti uygulamasını yürürlüğe sokmadı. Zaten diplomatik pasaport sahibi olan siyasetçiler de bizim Avrupa Birliği’nin vizesine ihtiyacımız yok diyerek sözüm ona rest çekiyormuş edasıyla bu haksızlığa boyun eğdiler. Türkiye Avrupa Birliği’nin sığınmacı kampı değildir.” dedi. Suriye, Afganistan, Pakistan ve birçok kaynak ülkeden Avrupa’ya gitmek ümidiyle kaçak göçmenlerin Türkiye’yi bir geçiş ülkesi olarak kullanmak istediğini, İran ve Suriye sınırlarımızdaki geçişlerin maalesef sıfırlanamadığını savunan Ekşioğlu, bu kişilerin Avrupa Birliği’ne geçmeyi başarsa bile yakalandıklarında kaynak ülke yerine Türkiye’ye iade edilmesinin mantığını anlayamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’da bir ödül töreninde söylediği “Bugün Avrupa Ülkeleri hala huzur içerisinde yaşıyor olabilmelerini, Türkiye’nin 4 milyon sığınmacıyı kendi topraklarında misafir etmesine borçludur” sözlerini de eleştiren Abdullah Ekşioğlu, bu ülkenin cumhurbaşkanının görevinin, Avrupa’nın değil kendi vatandaşının huzurunu sağlamak olduğunu kaydederek, “”Eğer Erdoğan bu sözleri Avrupa’da bir uluslararası toplantıda Avrupa ülkelerine sitem olarak söyleseydi yanında olur ben de kendisine destek verirdim. Ancak bu sözlerin ülkemizdeki bir ödül töreninde Türk kamuoyuna söylenmesi abesle iştigaldir.” şeklinde konuştu.
Eğer vatandaşlar teveccüh eder ve cumhurbaşkanı seçilirse ülkemizde bulunan tüm sığınmacıları, uluslararası anlaşmaları, hukuku dikkate alarak insan onuruna yakışır bir şekilde kaynak ülkelerinde güvenli bölgelere geri göndereceğini kaydeden Ekşioğlu, bu süreci sağlıklı bir şekilde işletmek için kaynak ülkelerin resmi yönetimleriyle her düzeyde diplomatik ilişkilerin sürdürüleceğini, bu kişilerin Türkiye’de varsa taşınmazlarının da bedeli karşılığı kamulaştırılacağını ifade etti. Avrupa Birliği ile imzalanan geri kabul anlaşmasının da yeniden gözden geçirileceğini sözlerine ekleyen Ekşioğlu, Avrupa Birliği herhangi bir mazeretin arkasına saklanarak Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanmasını uygulamamaya devam ederse geri kabul anlaşmasının askıya alınacağını, Avrupa Birliği’ne geçmeyi başarmış hiçbir göçmenin bu kapsamda iadesinin kabul edilmeyeceğini, Avrupa Birliği’nin dilerse yakaladığı göçmenleri vatandaşı olduğu ülkelere gönderebileceğini dile getirdi. Ekşioğlu “vize muafiyeti sağlanırsa geri kabul anlaşması yeniden devreye girebilir ancak bu şekilde Avrupa Birliği’nden iade edilecek kişiler, vatandaşları oldukları kaynak ülkelere geri gönderilecekler” diyerek, her ülkede bir miktar mülteci ya da yabancı bulunmasının doğal olduğunu ancak bunun yasal bir prosedürle, sıkı kayıt altında ve makul oranlarda olabileceğini, ülkemizde ise bu sınırın kat kat aşıldığını bu nedenle bu kararlılıklarının yabancı düşmanlığı gibi algılanmaması gerektiğini kaydetti.