ÜRETİCİ SERT KONUŞTU; HAYAL SATMAYIN !

INC’in 729 bin ton, TÜİK’in 520 bin ton olarak açıkladığı fındık rekoltesi rakamları üretici tarafından sert tepki gördü. “Sahadaki gerçeklerle bağdaşmayan bu tahminler piyasayı manipüle ediyor” diyen üreticiler, açıklanan bu rakamların hangi yöntemlerle tespit edildiğinin açıklanmasını istiyorlar .

Rekolte Rakamları Arasında Uçurum

Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi (INC), 2025 yılı fındık rekoltesini 729 bin ton olarak duyururken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu rakamı 520 bin ton olarak açıkladı. Her iki açıklama da üretici ve piyasada sert eleştirilere yol açtı.

Üreticiden “Masa Başı Tahminler Piyasayı Manipüle Ediyor” Tepkisi

Ordu ve Giresun başta olmak üzere Karadeniz’in fındık üretim merkezlerinde, ziraat odası başkanları ile önde gelen tüccarlar, “Donun vurduğu bahçeler ortadayken, kayıplar bu kadar büyükken, hangi verilere dayanarak bu kadar yüksek bir rekolte tahmini yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Sahadaki gerçeklerle bağdaşmayan bu tür masa başı tahminler, zaten hassas olan piyasayı daha da olumsuz etkilemektedir. Bu, açıkça piyasayı manipüle etme girişimidir” sözleriyle tepkilerini dile getirdi.

Bölge Üreticisi: “400 Bin Tonu Bile Göremezsek Sürpriz Olmaz”

Gerçek sahadaki hasat şartlarına dikkat çeken üreticiler, bu yıl elde edilecek ürünün 400 bin tonu bile bulamayacağını belirtiyor. Bölgedeki iklimsel don olayları ve verim kayıpları, üreticinin beklentisini yüzde 30’a yakın aşağı çekti.

Piyasaya Etkisi ve Fiyat Dalgalanması

Ard arda gelen yüksek rekolte açıklamaları, hasat öncesi dönemde fındık fiyatlarının gerilemesine yol açarken; üretici güveninin sarsılmasıyla spot piyasada dalgalanma yaşandı. Piyasa uzmanları, net ve tutarlı verilerin açıklanmasıyla istikrarın sağlanabileceğini vurguluyor.Bu açıklamanın ise temmuz ayının ortalarını bulması bekleniyor

Kimler Yararlanıyor?

Üretici temsilcileri, yüksek rekolte tahminlerinin iç piyasadaki talebi düşürerek, tedarik zincirindeki aracılara avantaj sağladığını iddia ediyor. Tüccarlar ise “Erken yapılan beklenti oyunları, stoklama kararlarını ve alım-satım stratejilerini etkiliyor” diyerek, yöntemlerin netleştirilmesini talep ediyor.