DOLAR 38,1588 0.3%
EURO 43,6101 1.61%
ALTIN 3.957,732,27
BITCOIN 32332491.45878%
Trabzon

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

BABACAN ; FORMÜL BASİT FAİZE ÖDEDİĞİNİZ PARAYI ÇİFTÇİYE ÖDEYİN

BABACAN ; FORMÜL BASİT FAİZE ÖDEDİĞİNİZ PARAYI ÇİFTÇİYE ÖDEYİN

ABONE OL
12 Nisan 2025 10:46
BABACAN ; FORMÜL BASİT FAİZE ÖDEDİĞİNİZ PARAYI ÇİFTÇİYE ÖDEYİN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın önceliğinin tarım olmadığını belirterek, tarım maliyetlerinin artmasının enflasyonu vurduğunu söyledi. Konya Tarım Fuarı’nda Agro TV yayınına katılan Babacan, “Bütçe hazırlanırken her şeyi bir kenara bırakıp ‘Önce çiftçi, önce tarım, önce sulama’ demek gerekiyor” dedi.

“5 yılda Türkiye’deki bütün sulama projelerini tamamlarız”

“Türkiye’de tarımın şu anda en önemli sorunu, bir numaralı sorunu su… Konya Ovası’nda su sorunu büyük. Fakat aynı zamanda Çukurova’da su sorunu büyük. Gidiyoruz, Güneydoğu’da su sorunu büyük. Ege’de, Aydın’da yani gerçekten şu anda tarımın suyla acilen buluşması en önemli konu. Bunun için de tabii yatırım gerekiyor. Sulama yatırımlarının Türkiye’de bir an önce tamamlanması gerekiyor. Biz bunun hesabını kitabını yaptık. Türkiye’deki bütün tarımsal sulama projelerini beş yılda tamamlamak mümkün. Yani aklınıza ne kadar baraj gelirse, gölet gelirse, basınçlı kapalı dağıtım sistemi, isale hatları, yağmurlama, damlama, ne diyorsanız alt alta toplayın, toplayın, toplayın, toplayın, 5 yılda bunun tamamını bitirmek mümkün.”

 

“Geçen yıl çiftçiye verilen desteğin tam 22 katı rantiyeye verilmiş”

“Geçen yıl çiftçiye ödenen 90 milyar lira. Faize ödenen 1 trilyon 30 milyar lira. Kur Korumalı’ya ödenen 800 milyar. İkisini topladığınız zaman çiftçimize verilen desteğin tam 22 katı rantiyeye verilmiş durumda. Şimdi bu şartlarda, bu şartlarda gerçekten Türkiye’de tarımın ilerlemesi, tarımdaki sorunların çözümü çok zor. Onun için önceliğin değişmesi gerekiyor. Bütçe hazırlanırken her şeyi bir kenara bırakıp önce çiftçi, önce tarım, önce sulama demek gerekiyor.”

 

“İktidar ‘Önceliğim tarım’ demedikten sonra bu iş mümkün değil”

“Mesele devletin ve ülkeyi yönetenlerin önceliği… ‘Benim önceliğim çiftçidir. Önceliğim tarımdır. Öncelik önceliğim sulamadır’ demedikten sonra bu iş mümkün değil. Üstelik biliyorsunuz tarımsal maliyetler çok arttı. Şimdi tarımsal maliyetler artınca bu gitti gıda enflasyonunu vurdu. Şu anda Türkiye tüm OECD ülkeler içerisinde gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülke. Evet yakın zamanda bir grafik de paylaşıldı bununla ilgili. yüzde 36’ya yakın bir enflasyon rakamı çıktı. Yani bütün OECD’ye gıda enflasyonun en yüksek olduğu ülkeyiz.”

 

“Çiftçinin maliyetini düşürmeden enflasyon düşmez”

“Şimdi Konya’da çiftçilik yapan bir vatandaşımıza bunu anlatalım. Diyelim ki evet senin maliyetlerin çok yükseldi. Enflasyon çok yükseldi. Biz şimdi faizi yükselteceğiz ve böylece enflasyon düşecek. Şimdi bunu çiftçimize herhangi bir çiftçimize bir anlatsınlar da görelim. Burada büyük bir hata var. Çünkü Türkiye’deki gıda enflasyonunun sebebi maliyet artışı. Talep kaynaklı bir enflasyon yok Türkiye’de. Maliyetler arttığı için fiyatlar arttı. Ne yapmak lazım? Çiftçimizin maliyetini düşürmek lazım. Nasıl düşecek? Enflasyonu bu şekilde aşağıya düşürmek lazım.”

 

“Faize ödeyeceğin parayı çiftçiye öde; formül çok basit”

“Sulamayla suyu toprakla buluşturarak verimli arttırmak gerekiyor. Bir dönüm arazide 101 kilo yerine ya da bir ton yerine 2 ton, 3 ton verim aldığınızda suyla beraber işte birim maliyet düşer. Ama ayrıca devletin mutlaka gübre fiyatının yarısını karşılaması gerekiyor. Yem fiyatının yarısını karşılaması gerekiyor. Şu andaki destekler diyorum ya topla topla 90 milyar tutuyor. Bu rakamla çözülmesi mümkün değil. Bütçe hazırlanırken sulama ile ilgili mutlaka ciddi bir yatırım bütçesi konması lazım. Tarıma destekle ilgili ciddi bir bütçe konması lazım ki maliyetler düşsün. Tarım maliyetleri düşünce gıda fiyatları düşecek. Gıda fiyatları düşünce enflasyon düşecek. Enflasyon düşünce faizi artırmaya gerek kalmayacak. Yüksek faize gerek kalmayacak. Bütçede bu kadar faizle para ödemeye gerek kalmayacak. Kural şu çiftçiye destek ver. Böylece yüksek faiz ödemek zorunda kalma. Faize ödeyeceğin parayı çiftçiye öde. Formül çok basit.”

 

“İktidarın çevresindeki menfaat şebekesi Ziraat Bankası kaynaklarını çektiği için çiftçiye kaynak ayrılamıyor”

Tabii çiftçimizin en önemli sorularından birisi de finansman. Ve finansmana erişim. Ziraat Bankası adı üstünde çiftçinin bankası. Fakat Ziraat Bankası başka konularda o kadar çok meşgul ki o iktidarın etrafındaki menfaat şebekesi Ziraat Bankası’nın kaynaklarını çektiği için Ziraat Bankası çiftçiye yeterince kaynak ayıramıyor. Ayırdığı kaynağın da maliyetleri çok yüksek. Mutlaka çiftçiye çok daha uygun şartlarda finansman imkânı sağlamak lazım. Bu mümkün. Ziraat Bankası için öncelik tarımdır. Öncelik çiftçidir. Sen ziraatı, tarımı destekle. Ondan eğer paran kalırsa git başka yerlere kredi ver diye talimatlandırdığınızda bu çözülür. Ama şu anda Ziraat Bankası’nın önceliği de tarım değil.”

 

“Babaları zarar ettiği için çocukları çiftçilik ve hayvancılık yapmak istemiyor”

“Özellikle gençler hayvancılık yapmak istemiyor. Çiftçilik yapmak istemiyor. Babaları diyor ki, ‘Oğlum kızım git sen kendini kurtar. Bak ben zarar ediyorum’ diyor. ‘Olmuyor bu iş’ diyor. Gençlerin hevesli olmadığı, gençlerin yapmak istemediği bir tarım sektörü var şu anda Türkiye’de. Bu sektörün önü karanlık demek. Ne yapılması lazım? Mutlaka hayvancılıkta da yemin maliyetinin yarısının devlet tarafından karşılanması lazım. Bu şart. Diğer girdi maliyetlerinin mutlaka üreticilere piyasa şartlarından daha uygun sağlanması lazım.”

 

“Avrupa’nın en genç nüfusu bizde ama dışardan et ithal ediyoruz”

“Bütün dünya bunu yapıyor bakın. Hayvancılığına destek vermeyen ülke dünyada hemen hemen yok. Biz hayvancılığa destek vermeyince ya da yeterli destek vermeyince bu sefer başka ülkelerde daha ucuza bir şekilde üretilen ürünler Türkiye’ye giriyor. Türkiye çok büyük bir canlı hayvan ithalatçısı oldu. Çok büyük bir et ithalatçısı oldu. Avrupa’nın en büyük toprakları bizde. Avrupa’nın en büyük ve en genç nüfusu bizde. Ama şu anda biz dışarıdan et ithal ediyoruz. Bu tamamen politikasızlık ve kötü yönetim.”

 

“Hesabını yaptık, tarımsal üretimi 10 yılda ikiye katlamak mümkün”

“Türkiye’de tarımsal üretimi önümüzdeki 10 yıl içerisinde ikiye katlamak mümkün. Nasıl olur? Verim, verim, verim artışı… Ve aynı zamanda çiftçinin kar etmesi ve yeni nesillerinde tarıma, çiftçiliğe ilgi göstermesi. Tarım yapılan arazilerin daralması değil, genişlemesi… Çiftçimiz zarar edince ne kadar çok üretiyorsa o kadar çok zarar edince bu sefer ektiği alanı daraltıyor. Ya da kiraya veriyor. Halbuki çiftçimizin ekim alanını genişlete genişlete büyüye büyüye işini yapması lazım. Verim arttığında özellikle sulamayla beraber ilaçlamanın, tohumun, gübrenin daha bilinçli ve daha ucuz maliyetle, daha uygun şartlarda, daha geniş bir şekilde kullanılmasıyla Türkiye’de verimi artırmak mümkün. Özellikle havza planlamasıyla yani her bir bölgemizin suyuna, toprağının kalitesine, iklime göre planlanmış, havza bazında planlanmış bir şekilde yapılan tarım Türkiye’deki toplam verimliliği de arttıracaktır. Hangi bölgede en uygun ürün neyse o ürünün yetiştirilmesiyle daha büyük bir verim artışı sağlanacaktır. Dolayısıyla on yılda Türkiye’deki tarım üretimini ikiye katlamak mümkün. Bunun hepsinin hesabını kitabını biz yaptık.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r
error: Content is protected !!