DOLAR 32,5030 -0.01%
EURO 34,8010 -0.52%
ALTIN 2.440,670,20
BITCOIN 2074413-1.22907%
Trabzon
16°

KAPALI

04:25

SABAHA KALAN SÜRE

KILIÇDAROĞLUNDAN ÇİFTÇİYE BEDAVA ELEKTİRİK VAADİ !

KILIÇDAROĞLUNDAN ÇİFTÇİYE BEDAVA ELEKTİRİK VAADİ !

ABONE OL
9 Aralık 2021 20:46
KILIÇDAROĞLUNDAN ÇİFTÇİYE BEDAVA ELEKTİRİK VAADİ !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı bir dizi etkinliğe ve Şanlıurfa’ Meslek Odaları, Muhtarlar ve STK Buluşması’na katıldı Burada yaptığı konuşmada hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesini verin elektiriği çiftçiye bedava verelim dedi

Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada : Değerli arkadaşlarım, 2,5 milyon taşlı toprak var sulanmayan. Taşlar ayıklanmadıkça ekilmiyor. Çiftçinin en büyük sorunlarından birisi elektrik. Ödeyemiyor elektrik faturalarını. Benim Şanlıurfa’ya bir sözüm olsun, Şanlıurfalılar bir yere yazsınlar, yerel yönetimler geldiğinde bize Şanlıurfa’nın Büyükşehir Belediye Başkanlığını verin elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz. Sadece bedava vermeyeceğiz aynı zamanda elektrikten de kazanacak. Az önce saydığım 2,5 milyonluk taşlı araziyi, kullanılmayan araziyi güneş tarlalarıyla donatacağız. Oradan elde edilen elektriği ve bu 2,5 milyonluk dönüm üzerindeki güneş tarlalarını çiftçilerle beraber yapacağız, onlarda ortak olacaklar. Elektriği bedava olacak. Enterkonnekte sisteme verecekler ayrıca oradan kar elde edecekler. Düşünebiliyor musunuz ne imkanlarımız var. Bu imkanı hayata geçirmek için önce bu toprakları sevmek lazım, önce ülkeyi sevmek lazım. Önce aklı, bilimi, uygarlığı öne koymak lazım. Böyle bir imkan var niye bu imkanı şimdiye kadar kullanmıyoruz. Şu soruyu bütün kardeşlerimin kendisine sormasını isterim. Kanal İstanbul mu çok önemli, yoksa burada güneş tarlaları kurup, güneş enerjisini alıp tarımı yerden yere alıp götürüp bütün Ortadoğu’nun en güzel merkezi haline getirmek mi çok daha güzeldir. Hangisi güzeldir. Milyonlarca kişinin iş bulduğu bir ortam mı güzeldir, yoksa bütün parayı alıp bir kanala harcamak mı güzeldir.

Eleştiriden daha çok şunu anlatmak isterim. Ne yapmamız lazım? Eğer burası tarımın başkentiyse burada ne yapmamız lazım? Türkiye’de tarım konusunda ne yapmamız lazım. Havza bazlı planlama yapmadan tarımı ayağa kaldıramazsınız. Konya’da ne olur? Buğday olur. Güzel. Planlama yaparsınız burada buğday ekilecek. Burada ne olur? Pamuk olur, mercimek olur neyse planlama yapacaksınız. Efendim Erzurum’dan sonra Kars, Ardahan, Iğdır ne olur? Hayvancılık olur. Gayet güzel yapacaksınız. Karadeniz’de fındık var ve çay var işin doğası gereği. Orada başka bir şey üretemiyorsunuz. Balıkesir’e, Akdeniz’e gidersiniz planlarsınız bütün bunları. Planlarsınız çiftçi neyi ekeceğini bilir bir yıl önceden, ne kadar ekeceğini bilir ve kaça satacağını da bilir. Bunu planlayacaksınız. Nasıl yapacaksınız bunu? Şöyle, maliyet belli mi? Belli. Sulu arazi, susuz arazi, taşlık arazi her birisinin maliyetini bulursunuz. Ziraat odasına sorun size söyler, çiftçiye sorun size söyler. Gübresi, ilacı, suyu, elektriği her şeyi söylerler. Fidesi, tohumu hepsini söylerler. Maliyet çıktı mı? Çıktı güzel. Üstüne makul bir kar koyarsınız çiftçiye dersiniz kardeşim kar ne olur? Oturur pazarlık yaparsınız karı da bu olur dersiniz. Eşittir taban fiyat olur. Maliyet artı kar eşittir taban fiyat. Dolayısıyla çiftçi bir yıl sonra ektiği ürünü kaça satacağını bilir. Devlet ona şunu söyleyecek, kardeşim maliyetin var makul karda verdim fiyatta bu kadar. Bunun üstüne satıyorsan sat, ihraç ediyorsan et ama bunun altına düştüğü zaman devlet olarak ben alacağım çiftçiyi zarar ettirmeyeceğim diyecek. Bunu yapacak. İşin özü budur. Aksi halde biz bunu yapmıyoruz ne yapıyoruz biz? Şöyle yapıyoruz, bakıyoruz bu sene patates çok iyi, patatesçiler iyi gelir elde ettiler, seneye hepimiz patates ekiyoruz. Bir bakıyoruz hep beraber iflas ettik. Soğan çok iyi hep beraber soğan ekiyoruz sonra mahvolduk, bağırıp çağırıyoruz efendim soğanımızı kim alacak diye. Planlama planlama planlama. Niye planlama diyorum? Planlamanın özü şudur, ekonomi biliminin özü şudur, insanların ihtiyaçları sınırsızdır ama kaynaklar sınırlıdır. Ekonomi bilimi sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları dengelemeye çalışır. İşin özü budur. Ekonomi bilimin mantığı budur. Benim kaynağım bu kadar, bu kaynağı öncelikli olarak nerelere harcayacağım bunun planlamasını yaparsınız.

TARSİM var. Çiftçi dostu değil TARSİM. TARSİM’i çiftçi dostu yapacaksın. Yönetimine ziraat odalarından birisini atayacaksın veya ikisini atayacaksın. Çiftçinin derdini direk orada söyleyecek, anlatacak, sıkıntısı nedir onu ifade edecek. Şanlıurfa’nın temel sorunlarından biriside mevsimlik işçiliktir. Şanlıurfalı Trabzon’a da gider, Ordu’ya da gider, Rize’ye de gider, zeytin toplar, fındık toplar, çay toplar, her alana gider. Mevsimlik işçi olarak gider. Aile boyu giderler. Birincisi gidenler nerede kalıyor acaba, insanı koşullarda çalışıyorlar mı bunlar acaba? Emin olun aklım almıyor. Bu yeni olan bir olay değil cumhuriyetin kuruluşundan beri böyle. Peki nasıl olurda bu mevsimlik tarım işçilerine kalabilecekleri bir yer, insanca yaşayabilecekleri bir yeri neden yapmıyoruz? Çünkü insanı görmüyoruz. İkinci sorun insanı görmüyorsun ama onun çocuğunu da görmüyorsun. O çocuğun eğitim alması lazım. Bu konuda Mersin Büyükşehir Belediyemize söyledim önemli bir adım attı. Tarım işçilerine gayet güzel yerler yaptı, konteynırlar yaptı, oralarda kalıyorlar, tuvaleti, banyosu vs. falan. Çocuklarının eğitimi içinde öğretmen. Çocuklar eğitimsiz kalmasın. Bunu yapmak çok mu zor? Hayır efendim çok zor değil. Çok pahalı mı? Hayır efendim çok pahalı da değil. Gidilen yerler zaten belli, kalınan yerlerde belli. Bu ihtiyacı karşılar mısın? Karşılamak zorundasınız neden? Çünkü anayasa diyor ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Sosyal hukuk devleti ne demektir? Fakirin, fukaranın, garibanın yanında olan devlete sosyal devlet diyoruz. Ama yok öyle bir devlet.

Çiftçiye borç veriyorlar güzel, dünyanın da faizini yüklüyorlar. Pandemi döneminde büyük sıkıntı çekti esnaf ve çiftçi çok büyük sıkıntılar çektiler. Efendim size bankalardan kredi verelim, tarım krediden kredi verelim, iyi de faiz ödeyemiyorum. O zaman uzatıyoruz üstüne ek faiz yükleyeceğiz. Bir çiftçi borcunu ödemedi diye hapse atılır mı Allah aşkına? Bir çiftçinin traktörüne haciz uyguluyorsunuz, traktöre haciz uyguladın peki bu adam tarlayı nasıl sürecek, borcunu nasıl ödeyecek bu adam? Hayvanına haciz uyguluyorsun, hayvanını götürüyorsun sütü nasıl alacak bu adam? Bunların tamamına son vereceğiz. Emin olun bunların tamamına son vereceğiz. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız. Çiftçilerin ve esnafın ister bankalardan, ister tarım kredi kooperatifleri, isterse esnaf kefalet kooperatiflerinden aldıkları kredileri ilk bir haftada tamamını sıfırlayacağız. Faizi indirdik diyorlar kimin faizi indi Allah aşkına? Çiftçinin faizi indi mi? Kredi kartı kullanan vatandaşın bankalarda zamanında para ödemediği zaman onun faizi indi mi? Yok. Sanayicinin faizi indi mi? Yok. Tüccarın faizi indi mi? Yok. Bir faiz kavgasıdır gidiyoruz. Kimin faizi indi? Efendim Merkez Bankasının bankalara açtığı kredinin faizi inmiş. Çiftçi yararlanmadı ki, esnaf yararlanmadı ki. Faiz konusunda ciddi bir mücadele yapacaksan Londra’daki tefecilerden borç para almayacaksın. Faiz konusunda ciddi bir mücadele yapacaksan kendi vatandaşından borçlanacaksan devlet olarak Türk lirası olarak borçlanacaksın. Kendi vatandaşından dolar olarak borçlanıyorsun. Çiftçi elinde dolar tutmuyor ki devlete borç para verip kazansın. Dolar baronları veriyorlar dünyanın parasını veriyorlar, üstüne faizi alıyorlar. Üstelik faizi de dolarla alıyorlar.

Çiftçiye mazotu veriyorsun güzel ama şu şartla, yata kaçtan veriyorsan çiftçinin traktörüne de aynı fiyattan vereceksin. Gemiye kaçtan veriyorsan çiftçinin traktörüne de aynı fiyattan vereceksin. Kardeşim çiftçi üretiyor. Ne dedik? Tarım stratejik sektördür. Stratejik sektörse üretmesi lazım. Gübre bu kadar yükseldi bakın gübrenin büyük bir kısmı tarlalara atılmadı. Çiftçi alıp atamadı. Nasıl geçineceğiz biz? Göreceksiniz bundan 3 ay önce gıda krizi gelecek demiştim. Unutmayın hafızanızın bir tarafında tutun. 2018’de çok ciddi bir ekonomik kriz gelecek, bu ekonomik buhrana dönüşecek dedim. Siyasetçi biraz üç adım öncesini en azından görmek zorundadır. Görmezseniz devleti yönetemezsiniz. Gıda kriziyle karşı karşıya kalacağız göreceksiniz. Dünyanın parasını vereceğiz buğday getirteceğiz, dünyanın parasını vereceğiz gübre getireceğiz, dünyanın parasını vereceğiz mercimeği, nohudu, canlı hayvanı eti getireceğiz dünyanın parasını vereceğiz ve hepsini biz ödeyeceğiz. Bizim bereketli topraklarımız varken bunların büyük kısmı ekilmeyecek. Çiftçi nasıl ekecek bunu?

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

error: Content is protected !!