DOLAR 34,5346 -0.04%
EURO 36,2576 0.66%
ALTIN 3.003,95-0,03
BITCOIN 33905520.48591%
Trabzon

HAFİF YAĞMUR

06:26

SABAHA KALAN SÜRE

CUMHURBAŞKANI :“SON 19 YILDA VERDİĞİMİZ SOSYAL DESTEKLERİN TOPLAM TUTARI 434 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI”
  • Haberin Yildizi
  • Gündem
  • CUMHURBAŞKANI :“SON 19 YILDA VERDİĞİMİZ SOSYAL DESTEKLERİN TOPLAM TUTARI 434 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI”

CUMHURBAŞKANI :“SON 19 YILDA VERDİĞİMİZ SOSYAL DESTEKLERİN TOPLAM TUTARI 434 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI”

ABONE OL
27 Eylül 2021 10:05
CUMHURBAŞKANI :“SON 19 YILDA VERDİĞİMİZ SOSYAL DESTEKLERİN TOPLAM TUTARI 434 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Her kesimi koruyan, gözeten, destekleyen, hayata tutunmasını, geleceğine güvenle bakmasını sağlayan politikalar geliştiriyor, bunları kararlılıkla uyguluyoruz” dedi

Her yatırımın önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğrudan insana, üstelik de bakıma muhtaç insanlara yapılan yatırımın çok daha önemli olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darülaceze’ye yapılan her katkı işte bu şekilde doğrudan insana yapılan yatırım demektir. Sadece ve sadece Allah rızası gözetilerek yapılan bu yatırımın hayattaki getirisi de para veya şan, şöhret değil, hayır duadır. Bu anlayışın en güzel örneklerini dünyaya armağan etmiş bir medeniyetin mensuplarının, böyle bir ecdadın torunlarının Darülaceze’nin bu projesine de samimiyetle sahip çıkacağından şüphe duymuyorum” şeklinde konuştu.

“Milletimizin ‘Allah devletimize zeval vermesin’ duasının gerisindeki en önemli saiklerden biri de ihtiyaç duyduğunda kendisine sahip çıkacak bu tür müesseselere olan güvenidir, itimadıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlk gençlik yıllarımızdan beri Darülaceze’yi yakından tanıyan, her meselesiyle yakından ilgilenen birisi olarak bu kurumdan ifadesini bulan anlayışı tüm Türkiye’ye yaymak için çalıştık, uğraştık. Ben bu bölgenin çocuğuyum. Bu bölgede doğdum, büyüdüm ve o günden bugüne de Darülaceze’yi iyi bilirim. Daha sonra belediye başkanı oldum. Ayazağa Kampüsü’nü yaptık ve Ayazağa Kampüsü’yle beraber bir sıçrama gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanlığım döneminde de şimdi yeni heyetle inşallah Arnavutköy’deki bu devasa yere başlıyoruz. Tabii Arnavutköy gerçekten ülkemiz için, bizler için bambaşka bir örnek olacak. Her şeyiyle başka bir örnek olacak. Onun için de tabii hayırseverlerimizin oraya olan katkısı inanıyorum ki dünyada Arnavutköy’deki Darülaceze’mizi bir örnek olarak yansıtacak ve biz onunla iftihar edeceğiz. Onunla adeta Sultan Abdülhamid-i Sani gibi bizler yeni bir örneği inşa etmiş olmanın iftiharı içerisinde olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanlığından Başbakanlığa, oradan Cumhurbaşkanlığına kadar sorumluluk üstlendiği her yerde “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla hareket ettiklerini dile getirdi.

“HİÇ KİMSENİN KENDİSİNİ SAHİPSİZ HİSSETMEYECEĞİ BİR SİSTEM KURDUK”

Türkiye’nin en yaygın ve etkin sosyal destek politikalarını hayata geçirmek suretiyle hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem kurduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başkan’ın özellikle yatağa bağımlı olan vatandaşlarımızla ilgili ifade ettiği o tespit, sıradan tespitler değil. Yani günde üç kez bir yatağa bağımlı olan buradaki emanete bakacaksın, onunla ilgileneceksin, onu bir kenara bırakmayacaksın. Ecdat böyle bir ecdat. Şimdi bizler de bu ecdadın varisleri olarak bu emanetlerimize sahip çıkıyorsak, onlara gereken her türlü bakımı yapıyorsak, ben cumhurbaşkanı olarak elhamdülillah derim” diye konuştu.

Çocuklardan yaşlılara, engellilerden kadınlara her kesimi ve sağlıktan eğitime, konuttan istihdama her alanı kapsayan destek politikalarıyla Türkiye’yi bu bakımdan gıpta edilen bir yer hâline getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer pek çok ülkeden farklı olarak biz bu destekleri, insanlarımızı kendi tabii hayat alanlarının içinde tutarak, aile birliğini koruyarak veriyoruz. Mesela bu anlayışla 60 yaşın üzerindeki 170 binden fazla ve 65 yaşın üstündeki 150 bine yakın büyüğümüzü aylık 865 liralık bir meblağla kendi ailesi yanında destekliyoruz. Yaşlı Destek Programı ile 40 farklı ilimizdeki 67 bine yakın yaşlımıza evlerinde bakım, psikososyal destek ve kültürel faaliyet hizmeti veriyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza bağlı 163 huzurevimizde 16 bin 566 yaşlımız kalıyor. Kamu ve özel sektör kapasitesiyle birlikte bu rakam 37 bini geçiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilerin toplum ve iş hayatına aktif katılımı hususunda da en büyük atılımların kendi dönemlerinde gerçekleştiğine işaret ederek, evde bakım uygulamasıyla ülke genelinde 536 bine yakın engelliye aylık ortalama 1798 lira destek verdiklerini bildirdi.

Hayatlarını engellilerin bakımına adayan aile bireylerini de unutmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kardeşlerimizin kendilerine de zaman ayırabilmelerini temin için 76 şehrimizde 127 Engelsiz Gündüz Bakımevi’ni faaliyete geçirdik. Yine engelli bireylere hizmet veren bakım merkezlerinin sayısını 104’e yükseltirken, yararlanıcı sayısını da 7 bine çıkarttık. Ücretini devletin ödediği özel engelli bakımevlerinin sayısı 294’ü, yararlanıcı sayısı 24 bini buldu. Engellilerin kamudaki istihdamı da 60 bini aştı” bilgisini verdi.

“SON 19 YILDA VERDİĞİMİZ SOSYAL DESTEKLERİN TOPLAM TUTARI 434 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI”

Devlet korumasındaki çocuklarla ilgili sistemi ise baştan sona değiştirdiklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Koğuş tipi yurt ve yuvaları tamamen ortadan kaldırarak, aile ortamını sağlayan ev tipi bakım hizmetine geçtik. Hâlihazırda 13 bin 341 çocuğumuz, ev tipi bakım merkezlerinde devlet korumasında bulunuyor. Daha önemlisi 139 bine yakın çocuğumuzun sağladığımız sosyal ve ekonomik destekle kendi aileleri veya yakınları yanında hayatlarını sürdürmesini temin ediyoruz. Koruyucu aile hizmet modelini de genişleterek 8 bin 214 çocuğumuzun bu şekilde hayata hazırlanmasını sağlıyoruz. Aynı şekilde 18 binin üzerinde çocuğumuz da evlat edinilmek suretiyle bir aileye kavuştu. Devlet korumasındaki çocuklarımızın kamuda istihdamı kapsamında bugüne kadar 56 bine yakın gencimizi kamuda işe yerleştirdik. Risk Grubundaki Çocukların ve Ailelerin İzlenmesi Programı çerçevesinde 67 bine yakın evladımızı yakından takip ettik. Kadına şiddetle mücadele amacıyla faaliyete geçirdiğimiz konukevlerinde bugüne kadar 285 bine yakın kadınımıza ve beraberindeki 170 bin çocuğa hizmet verdik.”

Sadece yaşlı, çocuk, engelli ve kadınlarla kalmadıklarını, her kesimi koruyan özellikle de gözeten, destekleyen, hayata tutunmasını, geleceğine güvenle bakmasını sağlayan politikalar geliştirdiklerini, bunları kararlılıkla uyguladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin sosyal yardım bütçesi biz göreve geldiğimizde yıllık 2 milyar liraydı. Geçtiğimiz yıl bu rakam, lütfen buna dikkat edelim, 69 milyar lirayı buldu. Son 19 yılda verdiğimiz sosyal desteklerin toplam tutarı, 434 milyar liraya ulaştı. Sosyal yardımların millî gelirimize oranını yüzde 0,38 seviyesinden yüzde 1,37 seviyesine çıkardık. Daha önce önemli bir bölümü ayni olan yardımları yüzde 96 oranında nakdiye çevirerek çok daha etkin hâle getirdik” ifadelerini kullandı.

“ÇALIŞABİLECEK DURUMDA OLANA İŞ İMKÂNI SAĞLARKEN, BUNUN DIŞINDA KALAN HERKESİ DE GÖZETİP KORUMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 2 milyon vatandaşın kendilerine devlet tarafından verilen sosyal yardım kartları ile ihtiyaçlarını karşıladığını aktararak, şöyle devam etti: “Görüldüğü gibi ülkemizde hiç kimseyi sahipsiz bırakmayacak bir sosyal destek sistemi kurduk ve bunu işletiyoruz. Elbette gönlümüz her bir vatandaşımızın desteğe ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebileceği, işini yapabileceği, ekmeğini kazanabileceği, eğitimini, sağlık hizmetini alabileceği seviyeye ulaşmayı istiyor. Ancak dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ideal ekonomik ve sosyal hayatın olmadığı da ortadadır. Çalışmak isteyene ve çalışabilecek durumda olana iş imkânı sağlarken, bunun dışında kalan herkesi de gözetip korumak boynumuzun borcudur. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe vatandaşlarına sağladığı refah seviyesi ona göre artmaktadır, artmayı da sürdürecektir. Akıl ve vicdan sahibi hiç kimse, bugünkü Türkiye’nin demokrasiden kalkınmaya, sosyal ve ekonomik imkânlara kadar tüm alanlarda geçmişin herhangi bir döneminin fersah fersah ilerisinde olduğunu inkâr edemez.”

Kendi kuşaklarının, 1960 darbesinin yaşandığı dönemde çocuk olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama darbenin yol açtığı acıların, haksızlıkların, hukuksuzların etkisini o çocuk hâlimizle bile hissediyorduk. Türkiye’nin karanlık dönemlerinden biri olan 1970’ler, gençlik yıllarımıza denk geldi. Ülkemizin ideolojik, etnik ve mezhebi temelde nasıl bölünmeye, milletimizin nasıl birbirine düşürülmeye çalışıldığını, darbe taşlarının nasıl adım adım döşendiğini bizzat yaşadık, gördük. 1980 darbesi işte böyle bir dönemin ardından ülkemizin tekrar saf dışına itildiği, pek çok şeye adeta sıfırdan başlamak zorunda bırakıldığı bir felaketti. Darbenin ardından yeniden toparlanmaya çalışan Türkiye, bu defa da bölücü örgütün eylemleri ve koalisyonlar dönemlerinin yol açtığı patinajla karşılaştı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin her kriz ve kaos döneminin ardından demokratik ve ekonomik geri kalmışlığı kader hâline getirmeye çalışanlara karşı istiklaline ve istikbaline sahip çıkma iradesini ortaya koyduğunu söyledi.

Hükûmete gelişlerinin de işte böyle bir iradenin tezahürü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hamdolsun, Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle tesis ettiğimiz istikrar ve güven iklimi sayesinde, ülkemiz Cumhuriyet tarihinin tamamında gerçekleşen katbekat fazlasıyla eser ve hizmete bu dönemde kavuştu. Sosyal destek politikalarımız ve uygulamalarımız da bu başarının önemli bir parçasıdır. Elbette dünya değiştikçe, ülkemiz geliştikçe bilhassa gençlerimizin beklentileri ve ihtiyaçları farklılaştıkça biz de kendimizi buna göre güncelliyoruz. Dünkü Türkiye’nin ihtiyacı kimseyi aç ve açıkta bırakmamaktı. Bugünkü Türkiye’nin ihtiyacı herkese arzu ettiği standartta hayatını sürdürebileceği imkânları sağlamaktır. Artık sadece başımızı sokacak bir çatıya sahip olmanın değil, mimarisiyle, inşaat kalitesiyle, eşyasıyla, çevre düzeniyle güzel bir evde yaşamanın peşindeyiz.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r
error: Content is protected !!