DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3336773-1.17553%
Trabzon

HAFİF YAĞMUR

06:25

SABAHA KALAN SÜRE

“TEK GAYEMİZ ÜLKEYE HİZMET ETMEKTİR”

“TEK GAYEMİZ ÜLKEYE HİZMET ETMEKTİR”

ABONE OL
4 Ekim 2022 07:05
“TEK GAYEMİZ ÜLKEYE HİZMET ETMEKTİR”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Biz, İstanbul Belediye Başkanlığı dönemimizden beri hep ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla, milletimize eser ve hizmet üretmenin gayreti içinde olduk. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize ve şehirlerimize kazandırdığımız asırlık eserler sayesinde, milletimizin hayat kalitesini yükselttik. Böylece yeni nesillere, üzerinde Türkiye Yüzyılını inşa edebilecekleri güçlü bir altyapı bırakıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda ülkeye ve şehirlere kazandırılan asırlık eserler sayesinde milletin hayat kalitesini yükselttiklerini, böylece yeni nesillere üzerinde Türkiye 100 yılını inşa edebilecekleri güçlü bir altyapı bıraktıklarını belirtti.

Artık “Türkiye yüzyılı” manifestosu doğrultusunda çalışacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye yüzyılının inşasını hep birlikte gerçekleştireceklerini vurguladı.

“BİZ SEVGİMİZİ BU ŞEHRE YAPTIĞIMIZ HİZMETLERLE GÖSTERİYORUZ”

İstanbul sevdasını tarif etmeye kelimelerin kâfi gelmeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz sevgimizi bu şehre ve insanlara yaptığımız hizmetlerle gösteriyoruz, lafla değil. Milletimizin teveccühüyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlendiğimiz 1994 yılında teslim aldığımız İstanbul’u hatırlayın. Şehrin incisi Haliç’i kokan, caddeleri ve sokakları çukurdan geçilmeyen, suları akmayan, pislikten yüzüne bakılmayan, insanları patlayan çöp dağlarının altında ölen, nerede Ümraniye’de, 39 kardeşimiz o çöp dağlarının altında ne yazık ki öldü. Kim vardı İstanbul Belediyesinin başında, CHP vardı. CHP demek çöp demektir, CHP demek çukur demektir, CHP demek çamur demektir. Ve biz dert yükü, mutsuz bir İstanbul devraldık. Fatih’in emanetine asla yakışmayan bu kötü tablo karşısında ‘Bismillah’ deyip hemen hareket geçtik. Önümüze çıkarılan sayısız engele rağmen bu aziz şehir için çalıştık, koşturduk, ter döktük. Şartlar ne olursa olsun hiçbir zaman bahane arama, bahanelere sarılma kolaycılığına tevessül etmedik. Hatırlayın, Haliç’i temizledik değil mi? Fakat biz Haliç’i temizlediğimiz zaman Haliç’ten 9,5 kilometre mesafede Alibeyköy’ün arkalarındaki bir taş ocağını adeta o çamur için depo yaptık. Bütün o çamuru oraya yığdık ve orayı da daha sonra âdeta millet bahçesine çevirdik. Ne kadar? 600 dönümlük orayı millet bahçesi yaptık.”

Meselenin imkân değil, inanç, gayret ve beceri meselesi olduğunu millete gösterdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapıdan üstyapıya İstanbul’un tüm sorunlarını birer birer masaya yatırıp çözüm yollarını tespit ettiklerini, kaynağını bulup temellerini atarak sorunun çözümü için işe başladıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul halkından aldıkları destekle şehrin sadece görüntüsünü değiştirmekle kalmadıklarını, ruhunu da canlandırdıklarını sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” şiirini okudu.

“TEK GAYEMİZ ÜLKEYE HİZMET ETMEKTİR”

İstanbul’a sadece yaşarken değil, öldükten sonra da sevecek bir aşkla bağlı olduklarını, bunun için İstanbul’un her meselesiyle, bu işin sorumlularından bile daha çok ilgilendiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşımından, sağlık tesislerine, denizinin ve havasının temizliğinden güvenliğine, turizminden ticaretine kadar bu şehrin her gündeminin kendi gündemlerinde olduğunu söyledi.

İstanbul’da yaşayan her vatandaşın meselesinin kendi meseleleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeri geldiğinde eli İstanbul’da, gözü başka yerlerde olanların eksiğini de yine biz tamamlıyoruz. Sel oluyor, kar yağıyor, yangın çıkıyor veya başka bir kriz yaşanıyor bakanlarımızla, kurumlarımızla, anında olaya bizzat yerinde vaziyet ediyoruz. İstanbul’un belediye başkanı nerede? Bodrum’da. Ama Erdoğan’ın bakanları nerede? Vakaların olduğu yerde. Yeri geliyor Elazığ’da, yeri geliyor bakıyorsunuz Kastamonu’da, yeri geliyor bakıyorsunuz aynı şekilde Bartın’da. Niye? Bir yerde olay mı var, sel mi var, afet mi var? Tabii ki Erdoğan bütün arkadaşlarıyla buna ne yapacak, müdahale edecek” diye konuştu.

Devlet yönetmenin, bakkal dükkânı yönetmeye benzemediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastane yapıyoruz, yolu eksik kalıyor. Ama benim önceki belediye başkanlarım, bir hastane yaptığım zaman gerek rahmetli Topbaş gerek Mevlüt Uysal hemen bizimle beraber yol yapımına girerlerdi. Şimdi mevcut belediye başkanı ‘Ben de bir köşesinden tutayım’, yok böyle bir derdi. Şu anda göreve geldiğinden beri her taraf çukur. Bir asfalt dök, şu yolları düzenli görelim. Yok. Arkadaş ben İstanbulluyum, burada doğdum, burada büyüdüm ve 4,5 sene de belediye başkanlığı yaptım. Nerede, neyin, nasıl olduğunu gayet iyi bilirim. Onun için de bana İstanbullu vatandaşım soruyor ‘Bu belediye başkanı ne iş yapar?'”

“Haziran geliyor. Haziranda bunların topuna gereken dersi, benim İstanbullum verecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat görevi olmadığı hâlde ilgili bakanlığımız hemen bu sorunları çözüyor, milletimizi mağdur etmiyor. Her alanda İstanbul’u ve İstanbul halkını kolluyor, kendi hâline terk etmiyor. Çaresiz, sahipsiz bırakmıyor. Çünkü bizim derdimiz siyaset, bizim derdimiz makam, mevki değildir. Bizim tek gayemiz bu ülkeye, bu şehre hizmet etmektir. Bugün açılışını yaptığımız metro hattını da bu anlayışın yeni bir tezahürü, yeni bir ürünü olarak görüyorum. Bay Kemal, herhalde burayı da sahiplenmezsin” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un sadece Türkiye’nin en büyük ve en güzel şehri, en büyük kültür ve sanat, ticaret merkezi değil, bu şehrin aynı zamanda bölgesinin lokomotifi, dünyanın en gözde merkezlerinden biri olduğunu, siyasetçisiyle, iş insanıyla, sanatçısıyla, sporcusuyla, turistiyle, dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın gelip geçtiği, bir müddet yaşadığı, hatta yerleşip kaldığı bir şehirden bahsettiğini söyledi.

“BU ŞEHİRDE YAŞAYAN HER BİR İNSANI KUCAKLAYACAĞIZ”

Böylesine yoğun insan trafiğinin yaşandığı bir yerde kimi küçük sıkıntıların ortaya çıkabildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna rağmen İstanbul’un merkezi konumunun bu şehre ve insanlarına sağladığı avantajlar, kazançlar, getiriler, yol açtığı yükün katbekat üzerindedir. Ne diyor o güzel kelamıkibarda ‘Cihan-ara cihan içindedir arayı bilmezler / O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler’ Gerçekten de İstanbul’da yaşayıp, İstanbul’un sadece değerlerini değil, bölgesinde ve dünyada taşıdığı anlamı da bilmeyen çok kimse var” dedi.

Yaşanan her küresel krizin Türkiye’nin ve onun vitrini olan İstanbul’un önemini bir kez daha artırdığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Salgın krizi yaşanıyor, dünya gözünü ve kalbini bu coğrafyaya çeviriyor. Ne diyor ‘Türkiye neredeyse, biz oradayız’ diyor. Savaş başlıyor, dünyanın istikameti yine buraya dönüyor. Küresel emtia ve özellikle de gıda krizi tehdidi baş gösteriyor yine çare burada aranıyor. Çünkü Türkiye ve İstanbul sadece kıtaları birleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda düğümleri çözüyor, atılacak adımları kolaylaştırıyor, ruhları yumuşatıyor, etrafına barış ve sevgi iklimi yayıyor. Dünyanın neresine gidersek gidelim, yolu bu şehre düşmüş olup da hâlâ özlemini çekmeyen, tekrar kavuşmanın hayalini kurmayan kimseyi görmedim. Seviyorlar Türkiye’yi, seviyorlar İstanbul’u. Bunun için İstanbul’a sahip olduğu tüm renkleri, güzellikleri, değerleriyle hep beraber sahip çıkmaya var mıyız? Kimseyi herhangi bir sebeple ötekileştirmeden, horlamadan, dışlamadan bu şehirde yaşayan her bir insanı kucaklayacağız.”

“GENÇLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapı kapı dolaşırken istikbali ve istiklali korumaya öncelik vereceklerini, inancımıza, kültürümüze, aile kurumuna yönelik saldırılara kesinlikle göz yummayacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti millet yapan şeyin aile olduğunu söyledi.

Bu aileye kendilerinden daha iyi sahip çıkacak bir partinin olamayacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onun için de ailelerimize sahip çıkacağız. Ailelerimize laf söyletmeyeceğiz. Gençlerimize sahip çıkacağız, gençlerimizi mankurtların eline düşürmeyeceğiz. Güya özgürlüklerin beşiği Batı’da asla teşebbüs edemeyecekleri rezillikleri burada sergilemek isteyenlerin derdi hürriyet değil, sosyal yapımızı tahrip ederek geleceğimize darbe vurmaktır” diye konuştu.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r
error: Content is protected !!