Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem felaketinden etkilenen Hatay’da Narlıca Mezarlığını ziyaret ederek deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlar için dua etti.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte geldiği Hatay’da EXPO’da kurulan çadırda açıklamalarda bulundu
Kılıçdaroğlunun açıklamalarından satır başları şöyle “Değerli arkadaşlarım, bizi televizyonda izleyen değerli vatandaşlarım… Bu ülkenin geleceğini beraber inşa etmek boynumuzun borcu. 85 milyonu hiçbir ayrım yapmadan kucaklamak boynumun borcudur. Ama bazı acılar var ki onlar yüreğimizin bir köşesinde her zaman durur. Depremin yarattığı büyük acı sadece kendi ülkemizde değil, bütün dünyada yankılandı. Yaralarımızı sarmak gibi hasleti asla unutmayacağız. Hatay’da ilk toplantıyı yapıyorum, millete sesleneceğim bundan sonra.
Devlet yönetiminde kural şudur, derhal planlarsınız kısa dönem, orta dönem ve uzun dönemde ne yapacağım? Beşeri sermayeden büyük kayıp var, haberleri var mı acaba? Mühendisi, mimarı, doktoru, ustabaşı, sanayicisi, fabrikalarda çalışan nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Bu insanların geri gelmesi lazım. Kısa vadede yapılması gereken şeylerdir bunlar. Çözümü basit, 50 sefer söyledim. ‘Olağanüstü bir durum var, deprem bölgesinde çalışmak isteyenden vergi ve sigorta primi almayacağım’ diyeceksiniz. Olağanüstü dönemler, devletin olağanüstü fedakarlıklar yaptığı dönemlerdir. Bunlar olmadığı zamanlar devlet yönetilmiyor demektir.
Belediyelerimiz depremin olduğu saatlerden itibaren hepimiz hareket halindeydik, hiçbir ayrım yapmadan. 11 büyükşehir belediye başkanımı, depremin etkilediği kentlerde koordinatör olarak görev yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu da Hatay’da koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisini hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ederim. 6 bin 693 kişi İBB koordinatörlüğünde görev yaptı. Görev yapanlara da teşekkür ederim.
14 Mayıs’tan sonra yeni bir güne başlayacağız hep beraber. Bütün Türkiye yeni bir anlayışı yeni bir ufku görecek. Hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir ufku görecek. Öyle bir tablomuz var ki arkadaşlar, esnafın dükkanı yıkılmış, çiftçi yem bulamıyor. Bütün bunların çözülmesi lazım.
“Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız”
Temeller atıldı, o binaları biz tamamlayacağız. Bu olayda kimin kabahati var? Anayasa’nın 57’nci maddesinde ne diyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 25’inci maddesi… Bir binanın yapımı için 23 imza gerekiyor. 23 imzanın hiçbirisinde konut ve dükkan sahibinin imzası yok, tamamı kamu. Bu güveni kamu veriyor. Şimdi diyorlar ki ‘Size yer vereceğiz ama sizi borçlandıracağız, 20 yıl ödeyeceksiniz.’ Benim ne günahım var, o imzaları ben atmadım. Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar. Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Eğer bir helalleşme olacaksa, anahtarı teslim edeceksiniz, özür dileyeceksiniz. Eve ruhsat veriyorsun, herkes geliyor, bakıyor. ‘Sana ev yapacağım, bana parasını ver.’ Kimin kusuru varsa, kusuru giderecek olan odur. Vatandaşın devlete değil, devletin vatandaşa borcu var.
DÜNYA
10 saat önceGENEL
12 saat öncePOLİTİKA
13 saat önceDÜNYA
13 saat önceEKONOMİ
1 gün önceAKTÜEL
1 gün önceSAĞLIK
1 gün önce