Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, kazanma alışkanlığını yakalamaya çalışacaklarını söyledi.
Bordo-mavili kulüp ile 2 yıllık sözleşme imzalayan teknik direktör Abdullah Avcı, yeni döneminde ilk kez Papara Park’ta düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Teknik Patron Avcı sözlerine , İsrail’in Gazze saldırılarında masum ve çocukların öldürüldüğünü, bu durumu şiddetle kınadığını belirterek, “Dünyanın yaşadığı İsrail – Filistin sürecinde çocukların ve masumların öldürüldüğü hiçbir savaşın kazananı olmaz. Bunu şiddetle kınıyoruz. Umuyorum ki bütün dünya sağduyulu ve doğru bir şekilde yaklaşarak bu durumu en kısa sürede çözümler. Dünden beri bu konuyla ilgili canım çok sıkkın. Basın toplantısını düzenlemeyi düşünürken de acaba mı dedik ancak buraya kısa bir süre önce geldik ve bu hafta müsabakalar başlayacak. En azından karşılıklı bilgilendirme için iyi olacak diye düşünüyorum” dedi.
Abdullah Avcı, daha önce 28 ay Trabzonspor’da görev yaptığını ve bu zamanın hayatındaki en güzel günleri olduğunun altını çizerek, “28 ay burada görev yaptım. Belki de hayatımın en güzel günlerini; başarılarını, sevinçlerini, duygularını hep beraber yaşadık. İlk geldiğimiz sene Avrupa kupalarına katıldık. 1 sene sonrasının yatırımını yaptık. Uzun süre sonra kovalanan şampiyonluğu yakalamak için planlama yaptık. Deneyimli bir takım kurduk. Planladığımız hedefimize Türkiye Ligi tarihinin en erken 2 şampiyonluğundan birini çok büyük üstünlük sağlayarak başta taraftarlarımızla; sizlerle, başkan ve yöneticilerle beraber gerçekleştirdik. İkinci senesindeki hedeflere de hep beraber gidebilmek için planlamalar yaptık. Şampiyonluktan sonraki senelerde dalgalanmaları hep beraber yaşadık. Süper Kupa’yı aldık, yeni sezona 2 galibiyetle ve gol yemeden başladık. Süper Kupa maçında Marek Hamsik’i kaybettik, 2. haftada Edin Vişça’yı ve 4. haftada ise Dorukhan’ı kaybettik. Şampiyonlar Ligi öncesinde bu tür sakatlıklar yaşamıştık. Altyapıdan çıkan Ahmetcan Kaplan’ı Ajax gibi Avrupa’nın önemli bir kulübüne sattık. Kulübe de önemli bir gelir girdi. Sonraki süreçte yapılan transferler ve inişler ve çıkışlar oldu. 28 ay boyunca taraftarımızın ve şehrimizin yakaladığı enerjinin başarıları ortada. Buraya geldiğim ilk gün de söylediğim gibi ben yeni gelmedim, geri geldim. Bu enerjiye, bu takıma inandığım için ve daha iyisini yapabilmek için buradayım. Tekrar sizinle beraber olmak çok güzel” ifadelerine yer verdi.
Abdullah Avcı ekiplerde zaman zaman değişikliklerin olabileceğini hatırlatarak yeni teknik heyetiyle ilgili şu cümlelere yer verdi: “Bir önceki ekipte Orhan Ak hoca vardı, onunla 9 yıldır birlikteydik. Şampiyonlukta önemli katkıları vardır. Artık bizimle beraber değil. Yaşar Çevikel hoca benimle beraberdi, İstanbul’da ikinci üniversitesinde bir takım dersleri var, oradan desteğini sürdürecek. Egemen Korkmaz şampiyon ekibin içerisindeydi, burada da hem antrenör hem oyuncu olarak önemli işler yapmıştı. Ekibimizin şu andaki önemli parçalarından bir tanesi. Mustafa Sarp, daha evvel takip ettiğimiz ve bu oyuna kendini veren, gelişime ve iletişime açık son derece iyi bir futbol adamı. Analiz ekibinde Serdar Keşçi var. Benim daha önce oyuncumdu, akademili. Bundan sonraki bütün enerjisini bizimle beraber verecek. Haluk Güngör hoca eski takım arkadaşım, uzun zamandır ekibin içerisinde. 2014’ten bu yana; A Milli Takım’ın kalesini koruyan Uğurcan Çakır, Volkan Babacan ve Mert Günok gibi isimlerin devam eden kaleci departmanındaydı. Önemli işler yapıyor, teşekkür ediyoruz. Uğurcan Çakır’ı da tebrik ederim, Avrupa Şampiyonası’nda başarılar dilerim.”
Abdullah Avcı, maç kazanma alışkanlığını kazanmaları gerektiğini söyleyerek, “Trabzonspor’un olduğu yerde yarış vardır. Bundan sonraki kısa vadedeki yarışı yani bu seneyi soracak olursanız Avrupa kupalarına katılabilmeyi amaçlıyoruz. Maç kazanma alışkanlığını yakalayıp nereleri yakalayabiliyoruz buna da bakacağız. Ziraat Türkiye Kupası da bunların arasında. Önümüzdeki sezonun planlamasını da yapıyoruz” cümlelerine yer verdi.
Teknik Patron Avcı , taktik anlayışıyla ilgili sürekli çalışmalar yapan biri olduğunun altını çizerek, “Bu konularla ilgili kendini yoran ve çalışmalar yapan birisiyim. 2014’te de yurt dışında analiz programlarıyla çalışmalar yaptım. Bizim şampiyonluk yaşadığımız sene ve sonrasındaki hani kötü dediğimiz 2022-23’te Trabzonspor; Türkiye Ligi’nde dikine pasta birinciydi. Avrupa’nın önemli liglerindeki son şampiyon takımlar yan pasta birinci, dikine pasta da birinci. Dikine pas atabilmen için yan pas yapmak zorundasın. O boşluğu bulmak için. Eleştirileri biliyorum ama ben sizin önünüze veri koyuyorum. Büyük takımlar topa sahip olarak oynarlar. Bunu daha hızlandıracağız, topa sahip olacağız. Bunu da tabi oyuncu profilleri belirleyecek ama dediğim gibi bunu daha hızlı ve şiddetli yapmaya çalışacağız” cümlelerine yer verdi.
Abdullah Avcı, bir futbol adamı olarak özellikle de konu Trabzonspor olunca buradan ayrıldıktan sonra da maçları takip ettiğini söyleyerek, “Maçları tabii ki takip ettik. Giden hocaya da teşekkür ediyorum. Trabzonspor Kulübü’ne hizmet etmiştir. Geleni de gideni de fark etmez buraya hizmet eden her zaman değerlidir. Olumlu anlamında da birtakım şeyler bırakmıştır. Takımla ilgili tespitlerimiz var. Trabzonspor’un nasıl oynaması gerektiği üzerine çalışıyoruz. Oyuncu profillerinin yarısı beraber çalıştığım kişiler. Kalan oyuncuları da tanımaya çalışıyorum. Bu zamana kadar oynamış oldukları oyunlar, hangi mevkilerde daha iyi iş çıkardılar gibi detayları inceliyorum. Marek Hamsik ve Jose Sosa önemli oyunculardı, buraya hizmet ettiler. Devre arasında ve sene sonunda ne yapacağız bunlara bakmak gerekiyor. Olumlu transferler var. Antrenmanlarda iyi mesajlar veriyorlar. Şu an antrenmanlarda çok iyiler. Umarım bu durum müsabakaları kazandıkça ve o alışkanlığı yakaladıkça daha da yukarı çıkacaktır. Biz burada çok güzel duyguları hep beraber yaşadık. Şampiyonluk sonrası denize çıktığımız anı hiç unutamıyorum. Tekrar doğru planlama ile devreye sokacağız. Kısa sürede ve pragmatik olacak. Boş çerçeve değil de belki başka söylemlerimiz olacak. Başarı bir sonuç değil, bir süreçten geçiyor. Biz bunu adım adım en iyi şekilde yapmaya çalışacağız. Siz de buna destek vereceksiniz. Daha önce verdiniz, vermeye devam edin. Duygularımız bazen yoğun oluyor, bunları dengeleyeceğiz. Sahada agresif olan, baskı yapan bir takım oluşturmaya çalışacağım” dedi.
Teknik Patron Avcı , Corendon Alanyaspor maçı ile birlikte taraftarlarımızı stadyumumuza beklediğini vurgulayarak, “Doğru planlama yaparsan, özellikle Avrupa’da iyi işler yapabilirsin. Taraftarlarımız her zaman destek oldular, pazartesi itibarıyla da yanımızda olmaya devam etsinler. Onlara ihtiyacımız var. Trabzonspor kazandığında herkes mutlu oluyor bunun farkındayım ve çok iyi biliyorum. En iyi şekilde maça hazırlanacağız, kendimi baskı altında hissetmiyorum. Planlamayı en iyi şekilde yapacağız. Trabzonspor’un ve ekibimin hedefi hiçbir zaman bitmedi bundan sonra da bitmeyecek” ifadelerine yer verdi.
Abdullah Avcı, ligin genel durumuyla ilgili gelen soruya şu şekilde yanıt vererek açıklamalarını sürdürdü: “Şu andaki süreçte yüksek maliyetli oyuncular ligimizde ancak o takımların kırılmaları illaki olacaktır. Biz maç kazanma alışkanlığını yakalayacağız ve sonrasında bunun bizi nereye taşıdığını göreceğiz. İlk geldiğimiz dönemde takım 17. sıradaydı ve 4. sıraya taşımıştık. Biz bu alışkanlığı kazanalım, Avrupa’ya gidelim. Önümüzde Türkiye Kupası gibi önemli bir hedef de var. Bunu yaparken de önümüzdeki sezonun planlamasını yapacağız. Önümüzdeki sezon en tepeye oynamak için planlamamızı yapmaya başladık.”
Avcı takımın güncel durumuyla ilgili ise şu cümlelere yer verdi: “Ayrılmadan önceki zamanlarda yaptığımız basın toplantılarında ‘hastalıklı durum’ ifadesini oyunsal anlamda söylemiştim. Başka formasyonlar denediğimi ve bazen bunun sonucunu aldığımızı bazen de alamadığımızı söylemiştim. Ciddi bir maç kazanıp ertesi hafta enteresan sonuçlar alıyorduk. O günden bugüne sorguladığımız çok şey var çünkü sorgulamazsan gelişemezsin. Oyuncu ve oyun anlamında sorguladığımız durumlar var. Bizim şampiyonluk sonrası yaşadığımız sorunu bugün Napoli yaşıyor. Bunun sebebi daha iyisini yapmak istemek ve fazla özgüven olabilir. Alınan oyuncular kötü değildi, hepsi Milli Takım oyuncusuydu ancak organizasyon bir şekilde oturmamıştı. Sakatlıklardan ötürü de mevkisel anlamda sorunlar olmuştu. Mecburen orta saha oyuncularını kenar oyuncusu olarak kullanmıştık. Bu durum da düşündüğümüz organizasyona zaman zaman cevap verdi zaman zaman da geride kaldı.
Mevcut kadro üzerinde çalışıyorum, bildiklerim var. Oyun planında neler yapabiliriz üzerinde çalışıyoruz. Paul Onuachu, Batista Mendy, Nicolas Pepe, Benkovic, Mehmet Can Aydın gibi yeni oyuncular var. Pepe ile evvelsi gün konuştuk, bildiğimiz bir oyuncu. Uzun süre oynamadı, sezon başı yapamadı. 15 gün bireysel idmandan sonra direkt takıma girince sakatlık nüksetti. Dünden beri adım adım ısınmayla birlikte takıma giriyor. 5’e 2’ye de girmeye başladı. Özel bir oyuncu. Bize maçlar kazandıracaktır. Onunla ilgili sakatlamaması için en iyi şekilde hareket edeceğiz. Pazar günü doktorla konuştuktan sonra daha net bir şey söylenebilir. Onuachu ve Mendy potansiyeli olan oyuncular. Geldikleri andan itibaren Türkiye Ligi’ne ve Trabzonspor’a kalitelerini kabul ettirdiler ve takımın da kalitesini yukarı seviyelere çıkardılar. Onların da şu an itibariyle enerjileri yüksek ve takıma yardımcı olmak istiyorlar. Tanıdıklarımızla beraber oyunda neler yapabileceklerimizi gördüler ve biliyorlar. Diğer oyuncularla da görüşmeler yapıyoruz, felsefemizi anlatmaya devam edeceğiz ve sağlıklı bir şekilde Corendon Alanyaspor maçına çıkacağız. Ayrıca Fernandez antrenmanlara yeni başladı sürecini takip edeceğiz. Mevcutta en iyi kadroyla maça çıkmaya çalışacağım. Pazartesi gününe kadar zamanım var. Burada olmayan oyuncuların takibini de sağlık ekibiyle beraber yapıyoruz.”
Abdullah Avcı, geçmişte takımda forma giyen oyuncularımız ile ilgili kamuoyunun merak ettiği sorulara ise şu ifadeleri kullanarak yanıt verdi: “Ben oyuncu tespitini yaparım, sözleşmeyi yapmam. Kurumu yani Trabzonspor’u da korurum. Örneğin Vişça ile ben konuşmuştum. Trabzon’u, oyun felsefeni, kulübün büyüklüğünü ve hedeflerini anlatıyorsun. İşin teknik kısmından sorumluyum. Oyuncu üzerinden düşüncemi söylerim ve kulübe uygunsa olur değilse olmaz. Bakasetas ile henüz görüşemedim, sakatlığı oldu. 4 haftalık süreç konuşuluyor ancak biliyorsunuz biraz hırsı var o yüzden daha erken dönebilir. Pazartesi sabah şehre gelecek ve tedavisi burada devam edecek. Nwakaeme’nin burada kalmasını istedik, o da kalmak için adım attı ancak kulübün mali açıdaki durumuyla anlaşma gerçekleşmemişti. Nwakaeme ile ilişkim hala devam ediyor. Milli Takım’la ismim anılınca Ercan’ı aradı ve Türkiye’de oynadığını söyleyerek Milli Takım’da oynayabileceğini söyledi. Kendisini seviyoruz, kulübe katkısı oldu. Ben geldiğimde Yusuf Sarı zaten buradaydı. Sözleşmesi 1 yıl sonra bitecekti. Biz bunu uzatmak istedik. Yusuf Sarı’yı da ilk olarak A Milli Takım’a ben yolladım. Hatta Yusuf da bundan sonra beni arayarak ‘Hocam ciddi misin?’ demişti. Oynatmadılar ama kamptaydı. Sonrasında kadroya giremediğini söyleyerek sözleşme uzatmadı. Çaykur Rizespor’a gitti ve o sene orada da oynayamadı. Takımı da küme düşmüştü. Adana Demirspor ona uygun oldu. Yusuf’u güzel anıları ile birlikte seviyoruz ve anıyoruz. Onu sonradan oyuna girip attığı gollerle çok seviyorum. Bunu da herkes bu şekilde bilsin. En başta da söylediğim gibi ben oyuncu tespiti yaparım. Oyuncunun rakamını bilmem ayrıca da kulübü her zaman korurum. Ben daha önce buradayken 20 milyon Euro’luk satış yaptık. Altyapımızdan satabileceğimiz tek oyuncuyu yani Ahmetcan Kaplan’ı 9.5’a sattık. Cornelius bize katkı sundu sonrasında ise ailevi sorunlarını işaret ederek ayrılmak istiyorum dedi ve gitti. 10 civarı da bonservis kazanıldı. Kontratların detaylarını ben bilemem. Hepsi ülkelerinin Milli Takımı’nda oynayan iyi oyunculardır. Bazen şehir değiştirip adapte olamazsın bunun bir sürü örneği var. Kulüp de tasarrufa gidiyorsa saygı göstermen gerekiyor. Kurumların ne kadar önemli ve değerli olduğunu çok net bilen insanlardan bir tanesiyim. Öyle bir algı yaratılıyor ki, her şeyi ben yapıp bu paraları ben vermişim gibi. Bazı oyunculara bu paralar olmaz demiş bir insanım ben. Profesyonel işleri yönetim yapar, onlar uygun görmüştür. Detayları da ben bilemem. Marka Trabzonspor’dur ve büyük olan odur. Herkes saygı gösterip hizmet etmelidir. Tespitlerimin olduğunu söylemiştim, bunun için buradayız. Bazen oyunu bazen oyuncuyu değiştireceğiz.”
Teknik patron , altyapı organizasyonları ile ilgili geçmişte ve bugünde çalışmalar yaptığını ifade ederek, “Geldiğimden beri altyapıyla ilgili düşüncelerimi söyledim. Orada başlattığım eğitim amaçlı modüllerin daha iyi hale gelmesi için çalışmalar sürdü ve sürmeye devam edecek. Trabzonspor yarışırken de aşağıdan oyuncu gelirse bu adaptasyonu sağlamalı. Örneğin Abdülkadir Ömür, Uğurcan Çakır, Ahmetcan Kaplan nasıl yaptıysa, yeni gelecek isimlerin de bu şekilde hazır gelmeleri lazım. Aksi halde başka takımlarda ya da pilot takımlarda kiralık olarak oynayıp gelişmeliler. Bu oyuncularla ilgili olarak da raporlama, takip ve canlı seyretme devam ediyor. Doğru isimleri zaman içerisinde alacağız. Şu an öncelikli hedef hızla maç kazanmak. U19 Takımımızın bizimle beraber nasıl çalıştığını biliyorsunuz, ihtiyaç olduğunda yan sahadan alıyorum. Bugün 2 dün ise 3 farklı oyuncu vardı. En iyi şekilde faydalanmaya çalışacağız. Ne kadar altyapıdan oyuncu çıkarırsak beni daha çok mutlu eder. Ahmetcan Kaplan’ı nasıl sürekli söylüyorsam bunun sayısı çoğalırsa beni daha mutlu edecek” dedi.
Abdullah Avcı, Batista Mendy ve Paul Onuachu ile Berat Özdemir transferlerinde bilgisinin olmadığının da altını çizerek, “Mendy, Onuachu ve Berat transferleri ben gelmeden önce yapıldı. Oyuncuları sadece isim olarak biliyorum, transferlerinde bilgim yoktu ancak son derece sağlıklı bir transfer görüntüsü var. Berat şampiyonluk senesi önemli katkı sağladı, 2 sene önce buradayken Gençlerbirliği’nden alınmasını ben istemiştim. Şu anda daha çok olgunlaşmış bir Berat görüyorum, burada tekrardan onu görmek beni mutlu etti” ifadelerine yer verdi.
Teknik Patron Avcı , açıklamalarının son bölümünde ise Türk futbolundaki genç oyuncu sistemiyle ilgili şu düşüncelere yer verdi: “A Milli Takım’ın altyapılarında çalışmıştım. Genç milli takımın tarihindeki en büyük 2 başarıdan birisi de bize nasip olmuştu. Eğitim amaçlı yatırım yapıp zaman içerisinde karşılığını almak lazım. Bu sadece bir takımın yapmasıyla olacak iş değil ülke futboluna bu yatırımın yapılması lazım ve denetlenmesi lazım. Avrupa Şampiyonu da olsan takımdaki tüm oyuncular blok halinde çıkacak diye bir şey yok. Bazıları dünya yıldızı oluyor ancak bazıları da 2 sene sonra 3. Lig takımlarında oynayabiliyor. İşte bu yüzden biz eğitim amaçlı yatırım yaparsak ve bunu denetlersek karşılığını alırız. Şu an A Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası’na katıldı. İstikrarlı bir turnuva takımı olabilir miyiz diye konuşurken bugün bunun için adımlar atılıyor. Bunun konu başlığı eğitim, uygulama ve denetimdir. Eğer alt liglerin organizasyonunu rekabet içerisinde yapar, kulüpleri bu kriterlerle birbirleriyle yarıştırırsak maç sayısı da çoğalır. Kriterlere uygun rakiplerle oynamazsan bunun karşılığını alamıyorsun. Uluslararası maçlar ve turnuvalara katılman lazım ve rekabete bunu da eklemeniz lazım. Bu şekilde olursa genç oyuncu 15-16 maç yerine 30-35 maç oynayabilir. Buradan ayrılmadan önce TFF tarafından fikrimiz alınmıştı. Şu an çalıştıkları Double-Pass firmasını da ben tavsiye etmiştim. Onlar da buna devam ediyorlar, inşallah daha da gelişerek sürer.”
VİDEO GALERİ
10 saat önceBÖLGE
13 saat önceYAŞAM
14 saat önceDÜNYA
2 gün önceGENEL
2 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceDÜNYA
2 gün önce