Haberin Yıldızı- Ankara
Suiçmezin meclisteki konuşması şöyle ; Yine yeşillendi fındık dalları, yine geldi fındığı konuşmanın zamanı. Fındıkta hasat zamanı yaklaşırken üreticiler alım fiyatlarının belirlenmesini bekliyorlar.
Yüksek girdi maliyetleri, döviz kuru ve dizginlenemeyen enflasyon gibi faktörler yanında açıklanacak fındık alım fiyatını belirleyici değişken 2 ana aktör rekolte tahmini ve o yıl gerçekleşen verimdir. Fiyat açıklamada ön koşul, önce gerçek tahminî rekolte ve verim açıklamasıdır. Geçmiş yıllarda sanayicinin isteği üzerine açıkladığı rekolte tahminini sonradan değiştiren bakanlığın bu yıl rekolte ve verim tahminini merakla bekliyoruz. Yıllardır uygulanan üretimi yani rekolteyi ve verimi yüksek gösterip alım fiyatını düşürme politikası fındık üreticilerimizi ve üretimimizi olumsuz etkilemektedir. Bu yıl, bu yanlışa artık “Dur!” deyin. Buğday, arpa, çay üreticisine yapılanı yapmayıp fındıkta üretenin emeğinin karşılığını verin. Yaş çay alım taban fiyatını 17 TL olarak açıkladınız, bugün üretici özel sektöre 12 TL’den ürün vermek zorunda kaldı. Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi 2024-25 tahminine göre Türkiye rekoltesi 785 bin ton. Konsey Türkiye’nin 2023 yılı fındık rekoltesini 810 bin ton olarak açıklamıştı, gerçekleşen 650 bin ton rekolteye karşın alım fiyatını yönlendirme pahasına tahmininde ciddi olarak yanılmıştı. Bu yıl yine yanlı ve yanlış yönlendirmeye devam ediyor.
TÜİK bitkisel üretim 1’inci tahmininde 2023 yılında 650 bin ton olan rekoltenin yüzde 5,4 artışla 685 bin olacağını duyurdu. Ülkemizde bu yıl fındıkta var yılı olsa da kahverengi kokarca zararlısı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle rekolte düşüşleri gündemdedir. Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanlığına göre, 2023 rekoltesine göre 2024 yılı alım fiyatı beklentisi en az 160 TL’dir. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasına göre girdiler dâhil üretim maliyetlerindeki artışlar, enflasyon, döviz kuru, işçilik gibi unsurlar da dikkate alınarak, gerçek maliyet üzerine çiftçi kârı da eklenerek ortalama fındık alım fiyatı en az 180 TL olarak belirlenmiştir. Alım fiyatını açıklamak kadar önemli olan diğer bir konu, kamunun yeterli alımı yapması ve üreticinin serbest piyasanın insafına bırakılmaması, fiyatların düşmemesidir.
Ülkemiz fındığından üretici zarar ederken ve tüketici yeterli fındık tüketemezken kim kâr ediyor? En büyük ihracat kalemimiz olan fındıkta gelir, tekelci İtalyan şirketine değil, ülkemize kalmalıdır. Yabancı bir tekelin ülkemizde fındık piyasasını yönlendirmesine artık son verilmelidir. Bu aşamada Toprak Mahsulleri Ofisi, uzmanlığı olmayan fındık alanında artık alım yapmamalı; asıl alanı olan hububat ve bakliyata, fındıksa ana vatanına dönmelidir. Fındıkta FİSKOBİRLİK, alım, işleme, ihracat boyutunda yeniden gündeme gelmeli, son taşınmazları da satmaktan vazgeçmelidir. FİSKOBİRLİK, mevcut siyasi vesayetten arındırılarak özerk, güçlü ve demokratik yapısıyla yeniden üreticinin kooperatifi olmalı, piyasayı yerli üretim ve üretici lehine düzenlemeli, ürününü değerinden alarak ve katma değerli işlenmiş ürün satarak zarar etmek bir yana liyakatli kadrolarla yönetilerek ortaklarına kâr dağıtmalıdır.
FİSKOBİRLİK Başkanı aynı zamanda AKP Milletvekili çift maaşlı Lütfi Bayraktar açıklama yapmış, “Çok iyi bir yöneticiyim. On yedi yıldır FİSKOBİRLİK Başkanıyım. Dünyada ve Türkiye’de fındık fiyatlarını da çok yakından takip ediyorum. Fındık fiyatında uçmayı beklemeyin.” demiş. İyi ki çok iyi bir yöneticisiniz, maşallah FİSKOBİRLİK’i bitirdiniz. Bence siz uçmayı bekleyin. Zira, fındık alım fiyatı 160 TL’nin altında olursa merak etmeyin, bu millet sizi uçuracak.Tekrar söylüyorum: Buğdayda üreticiyi patlattınız, arpada patlattınız.Eğer fındıkta da patlatırsanız bu millet AKP’yi patlatacak, Karadeniz AKP’yi patlatacak dedi
EKONOMİ
10 saat önceSPOR
13 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
13 saat önceGÜNDEM
22 saat önceBÖLGE
1 gün öncePOLİTİKA
1 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
1 gün önce