Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Hukuk tanımaz İsrail devleti, sadece Filistin için sadece Lübnan için değil, gelinen noktada artık tüm insanlık için, tüm dünya için tehdittir. Hitler, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği’nin ittifakıyla, geç de olsa durdurulmuştu. Daha geç olmadan, bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık, insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır” dedi.
Gazze’de yaklaşık 300 gündür son derece vahşi bir soykırım yaşandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail güçlerinin 16 bini çocuk 40 bin Filistinlinin tepelerine bomba yağdırarak kalleşçe şehit ettiğini söyledi.
Yüz bin Filistinlinin yaralandığını, sakat kaldığını, kuvözdeki bebeklere kurşun sıkacak kadar ileri gidildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gıda sırasında bekleyen insanları katledecek kadar alçaldılar. Camileri, kiliseleri, okulları bombalayacak kadar gözlerini kararttılar. Savaşın bile bir hukuku vardı, İsrail bunu bile yok saydı. Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler’i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür. Yüreğinde zerre kadar vicdanı olan birisinin hangi inanca mensup olursa olsun, Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalması düşünülemez. Ama Batılı liderler, görevi uluslararası güvenliği sağlamak olan kuruluşlar bu vahşeti neredeyse 300 gündür sadece uzaktan seyrediyor.”
“BATI’NIN SERGİLEDİĞİ BU İKİ YÜZLÜLÜĞÜN SONU KORKARIM Kİ ÇOK KÖTÜ BİTECEKTİR”
Gazzeli 40 bin masum ölmemiş, 16 bin çocuk vahşice katledilmemiş gibi eli kanlı katillerin Temsilciler Meclisinde ağırlandığını ve alkışlandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının birkaç ülke dışında zulmü durduracak, zalime “dur” diyecek hiçbir irade sergilemediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizlere soruyorum. Ben de insanım diyen, ben de Müslümanım diyen birisinin böyle bir tabloya rıza göstermesi mümkün mü? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bugün sorumluluk almayacaksa Allah aşkına ne zaman alacak? İsrail’in istilacı politikalarının tüm bölgeyi tehdit ettiğini görmek için daha kaç bin tane çocuğun ölmesi lazım? Bakınız bu gidiş, gidiş değildir. Netanyahu yönetimi altında İsrail’in gittiği yol, yol değildir. Bu pervasızlığın bu hoyratlığın, Batı’nın sergilediği bu iki yüzlülüğün sonu korkarım ki çok kötü bitecektir. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Gazze’de 40 bin masum insanı katlettikten sonra bugün gözünü Lübnan’a dikenlerin, yarın pis ellerini başka yerlere uzatmayacağının garantisini kim verebilir? Bu soruyu sadece biz sormuyoruz. Bölgedeki tüm devletler soruyor. Bölgemizde hudutları hâlen netleşmemiş tek ülke, İsrail’dir. Bölgemizde diğer ülkelerin topraklarını işgal ederek semiren ülke, İsrail’dir. Bölgemizde güvenliğini saldırganlıkta ve toprak gaspında arayan yegâne ülke, İsrail’dir. Meşru bir devlet olarak değil, terör örgütü gibi hareket eden ülke, İsrail’dir. Hamas, bizim de telkinlerimizle ateşkese ‘evet’ dediği hâlde savaşı uzatan, kan döken katliam yapan taraf, İsrail’dir. İsrail yönetimidir. Hukuk tanımaz İsrail devleti sadece Filistin için sadece Lübnan için değil, gelinen noktada artık tüm insanlık için tüm dünya için tehdittir. Hitler, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği’nin ittifakıyla geç de olsa durdurulmuştur. Daha geç olmadan, bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık, insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır.”
“BİZ İSTİKLAL MARŞI BİLE ‘KORKMA’ DİYEREK BAŞLAYAN BİR MİLLETİZ”
Netanyahu yönetiminin yularını elinde tutanların, bu katliam şebekesine bir an önce “dur” demesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu denilen caninin ne yapmaya çalıştığının bölgeyi ve dünyayı nasıl bir felakete sürüklemek istediğinin farkında olduklarını belirtti.
Gazze’deki ateşi tüm bölgeye yayma girişimlerinin arkasındaki asıl niyeti de çok iyi bildiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yapıyorsak böyle bir senaryonun önüne geçmek için yapıyoruz. Ne söylüyorsak bölgemizde kanın ve gözyaşının durması için söylüyoruz. Daha önce defalarca ifade ettim. Biz İstiklal Marşı bile ‘korkma’ diyerek başlayan bir milletiz. Klavye soytarılarının hadsiz mesajları bizi korkutmaz, bizi ürkütmez, bizi sindirmez, inandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez. İstedikleri kadar çirkinleşsinler, istedikleri kadar çukurlaşsınlar, Tayyip Erdoğan’ın ne kavline ne kalbine zincir vurabilirler. Tayyip Erdoğan’ın hakkı ve hakikati haykırmasına engel olamazlar. Biz kimsenin tehditlerine boyun eğmeyiz. Kimsenin zorbalıklarına eyvallah etmeyiz. Eli kanlı canilerin provokasyonlarına da gelmeyiz. Şunu herkes çok iyi bilsin ve idrak etsin. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Biz bu günlere çarpışa çarpışa geldik. Biz bu günlere Hakk’ın ve halkın desteğiyle geldik. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu ama yanıldılar. Bizi rahmetli Menderes’in ve arkadaşlarının akıbetleri ile tehdit edenler oldu, avuçlarını yaladılar. Bizi terörle, sokak terörüyle, darbeyle devirmek isteyenler oldu, hepsini bozguna uğrattık. Üstümüze saldıkları ne kadar piyon varsa tamamını ya meydanlara ya da dağlara gömdük.”
“TÜRKİYE, TÜM İMKÂNLARIYLA MAZLUM FİLİSTİN HALKININ YANINDADIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, neredeyse yarım asrı bulan siyasi tarih boyunca korkuyu yanlarına hiç yaklaştırmadıklarını söyledi.
İsrailli yetkililerin küstah açıklamaları karşısında son iki gündür siyasi parti gözetmeksizin milletin fertlerinin sergilediği dik ve dirayetli duruşu çok kıymetli bulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada şu gerçeği bir kez daha ilan ediyorum, Türkiye olarak bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere kucak açtıysak, Hitler’in toplama kamplarından kaçan Yahudilere nasıl kol kanat gerdiysek bugün de mazlum ve mağdurların yanındayız. Bizim için zalimin de mazlumun da kimliğinin bir önemi yoktur. Türkiye, tüm imkânlarıyla, kapasitesiyle elbette hiçbir ihtimali göz ardı etmeden mazlum Filistin halkının yanındadır. Birileri rahatsız olsa da bu vicdanlı tavrını sonuna kadar koruyacaktır” diye konuştu.
İnsana ve insani değerlere yönelik savaşın birçok alanda şiddetini artırarak devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu bölüm çok hassas, çok önemli. Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen ahlaksızlık karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Macron beni davet etti. Ben de gelebileceğimi söyledim. 13 yaşındaki torunum ‘Dede gitme’ dedi. ‘Niye’ dedim. ‘Orada LGBT gösterisi yapacaklar.’ dedi. ‘Tamam kızım gitmeyeceğim.’ dedim. Yahu düşünebiliyor musunuz, insanları birleştirmesi gereken bir uluslararası spor etkinliği maalesef insanlığa fıtrata ve insanı insan yapan değerlere düşmanlıkla açıldı.”
EKONOMİ
8 saat önceSPOR
11 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
11 saat önceGÜNDEM
19 saat önceBÖLGE
22 saat öncePOLİTİKA
24 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
1 gün önce