Karadeniz Bölgesi’nin vazgeçilmez tarım ürünü olan fındıkta hasat dönemi yaklaşırken, üreticiler hem umutlu hem de endişeli. Rekolte tahminleri, artan maliyetler ve belirsiz taban fiyat üreticinin en çok konuştuğu konular arasında. Mikrofonlarımızı üreticilere uzattık, işte fındık tarlalarından gelen sesler…
Ordu’nun Altınordu ilçesinde 30 yıldır fındık üreticiliği yapan Ali Kılıç, bu yılki rekolteden çok memnun olmadığını söylüyor:
“Geçen sene 3 ton aldığım bahçemden bu yıl 1,5 ton zor çıkacak gibi. İlkbahar donu ve yaz başındaki aşırı sıcaklar ve başbelamız kokarca fındığı olumsuz etkiledi. Dallar boş kaldı.”
Benzer tablo Giresun’da da karşımıza çıkıyor. Fındık üreticisi Özgür Yavuz, iklim değişikliğinin etkilerinden yakınıyor:
Önce Kahverengi Kokarca böceği bahçelere zarar verdi sonra Nisan yağmurları ve ardından gelen kuraklık fındıkta dolumu zayıf bıraktı. Görünüşte var ama içi boş. Bu yıl kaliteli ürün çıkarmak zor.
Üreticiler, fındık hasadının her geçen yıl daha da pahalı hale geldiğini vurguluyor. Özellikle işçilik, gübre ve ilaç fiyatlarındaki artış çiftçinin belini bükmüş durumda.
Trabzon’un Akçaabat ilçesinden genç çiftçi Hasan Dursun, hesap kitap yapmanın bile cesaret istediğini söylüyor:
“Sadece gübreye verdiğim para geçen seneye göre %100 arttı. Bir işçiye günlük1200 lira veriyoruz. Mazotu, ilacı, ulaşımı da eklerseniz kilo başı maliyet en az 100 TL’yi buluyor. Devletin taban fiyatı buna göre açıklaması şart.”
Üreticilerin ortak beklentisi ise fındık için açıklanacak taban fiyat. Geçen yıl 132.5 TL olan fiyatın bu yıl en az 250 TL olması gerektiği konusunda üreticiler hemfikir.
Samsun’un Çarşamba ilçesinden üretici Emine Koca, taban fiyatın belirlenmesinde üretici değil tüccarın kazandığını savunuyor:
“TMO erken açıklama yapmalı ve piyasada söz sahibi olmalı. Biz üretiyoruz ama tüccar kazanıyor. Bu sene en az 250 TL olmalı ki emeğimizin karşılığını alalım.”
Karadenizli üreticiler, Toprak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO) erkenden müdahale bekliyor. Geçmiş yıllarda yapılan geç fiyat açıklamaları ve sınırlı alımlar üreticiyi özel sektöre mecbur bırakmıştı.
Ziraat Odaları da üreticinin yanında. Ziraat Odaları Başkanlarıda dönem dönem yaptıkları açıklamalarla konuya ilişkin şu ifadeleri kullandılar:
“Üreticimiz zor bir yıl geçiriyor. Taban fiyat en az 250-300 TL olmalı ve TMO sürekli ve düzenli alım yapmalı ki üreticiler mağdur olmasın Aksi takdirde çiftçi tarlaya küser.”
Rekolte Durumu: Geçen yıl dekara 70 kg olan verim bu yıl 35 kg’a düştü (%50 azalma).
Karşılaşılan Sorunlar:
Maliyet Artışları: Gübre ve işçilik maliyetleri %80 arttı.
Kahverengi Kokarca: Erken ilkbahar dönemi istilası, çiçek tomurcuklarını yedi.
Aşırı Yağışlar: Mayıs–Haziran’da haftalarca süren sağanak, kabuk çatlamalarına neden oldu.
Don Olayı: Nisan ayında beklenmedik don, filizleri yakıp verimi yarı yarıya azalttı.
Taban Fiyat Talebi: “Artan maliyetleri ve yarı yarıya düşen rekolteyi düşününce, en az 250 ₺/kg fiyat garantisi şart.”
“Bizim için 250 lira değil, 300 lira bile olması lazım . Bu hasatta zarar etmeden üretimi sürdürebilmemiz için devletten güçlü bir fiyat bandı bekliyoruz.”
Ayşe Yılmaz – Ordu Perşembe
Rekolte Durumu: Dekara geçen yıl 65 kg’ten bu yıl 32 kg’ye inmiş.
Karşılaşılan Sorunlar:
Maliyet Artışları: İlacın tonu 5 bin liradan 9 bin liraya çıktı.
Kahverengi Kokarca: İlaçlama zamanlaması kaçtı, kabuk altına geçtiler.
Aşırı Yağışlar: Çürük randımanı %20 artırdı.
Don Olayı: Nisandaki -2 °C gece, çiçek saplarını öldürdü.
Taban Fiyat Talebi: “Rekoltemiz yarıya indi; 250 ₺/kg altı bize zarar.”“Bu şartlarda 250 lira altına düşerse, tüm emeğimiz boşa gidecek. Maliyetleri düşününce daha da yukarı çıksın.”
Ali Demir – Trabzon Sürmene
Rekolte Durumu: 80 kg → 40 kg (%50 düşüş).
Karşılaşılan Sorunlar:
Maliyet Artışları: Elektrik ve mazot zamları, sulama maliyetini iki katına taşıdı.
Kahverengi Kokarca: Erken çıkış yaptı, yoğun zarar verdi.
Aşırı Yağışlar: Toprak kayması riskini artırdı.
Don Olayı: Geç don, filizlerde geri dönüşümsüz hasar bıraktı.
Taban Fiyat Talebi: “Girdi maliyetlerimiz katlandı, fiyat 250 ₺/kg bile minimum.”“Her kim açıklarsa açıklasın, en az 250 lira bandı üreticiyi kurtarır. Yoksa pek çok aile bu işi bırakacak.”
Hasan Öztürk – Samsun Çarşamba
Rekolte Durumu: 75 kg → 44 kg.
Karşılaşılan Sorunlar:
Maliyet Artışları: Nakliye, gübre ve işçilik üçgeninde maliyetler uçtu.
Kahverengi Kokarca: Şubat mart ayındaki düşük sıcaklıktan sonra artış gösterdi.
Aşırı Yağışlar: Hasatı geciktirdi, çürük oranını yükseltti.
Don Olayı: Geç bahar donu, başak tomurcuklarını dondurdu.
Taban Fiyat Talebi: “En az 250 lira; bu rakamın altı zarar demek.”“Geçen yıl 132 lira alıyorduk, şimdi 250 lira değil, 300 lira deseler anca kurtarır.”
Gürcan Er – Zonguldak Devrek
Rekolte Durumu: 53 kg → 38 kg.
Karşılaşılan Sorunlar:
Maliyet Artışları: Tedarik zinciri aksamaları, fiyatları tavan yaptırdı.
Kahverengi Kokarca: Şubat ayında ani çoğalma.
Aşırı Yağışlar: Toprak yapısını bozarak besin emilimini zorlaştırdı.
Don Olayı: Geç don, tüm ürün döngüsünü geciktirdi.
Taban Fiyat Talebi: “250 lira bandı, üreticinin dayanma gücüdür.”“Yarı yarıya düşen rekolte, artan maliyetler… 250 ₺/kg altında tutunmak mümkün değil.”
Fındıkta hasat heyecanı kadar fiyat belirsizliği de üreticiyi meşgul ediyor. Karadeniz’in yamaçlarında gün ağarırken toplanacak her fındık tanesi, üreticinin alın terinin simgesi. Bu yıl adil bir taban fiyat açıklanması, hem üreticinin geleceği hem de ülke ekonomisi açısından hayati önem taşıyor.
POLİTİKA
Az önceYAŞAM
20 saat önceDÜNYA
1 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
1 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
2 gün önce