TİM Başkanı Mustafa Gültepe Türkiye İhracatçılar Meclisi Resmî Yayın Organı TİM REPORT’te yayınlanan yazısında Ekim aylarının bizim için farklı bir anlamı var. Her yıl 29 Ekim’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emaneti Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünü büyük bir coşku ve gururla kutluyoruz. Cumhuriyetimizin 101. yaşını kutlarken yine aynı coşkuyu ve gururu tüm yüreğimizde, benliğimizde hissettik dedi
Başkan Gültepe İhracat ailesi olarak böylesine anlamlı bir ayda üç önemli başarıya imza attık. 23,6 milyar dolarla bugüne kadarki en yüksek ekim ayı ihracatını gerçekleştirdik. 10 aylık ihracatta 216,4, 12 aylıkta ise 262,3 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek değerlerine ulaştık. Rekabetçiliğimizin zayıfladığı bir dönemde elde ettiğimiz bu başarıda emeği olan tüm ihracatçılarımızı kutluyor ve şükranlarımı
sunuyorum.
Küresel talepteki zayıflamaya ve girdi maliyetleri ile kur arasındaki makasın açılmasına rağmen ihracatımızın artıda olması elbette çok önemli. Ama yeterli değil. Çünkü biz Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına başlarken Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonu ve hedefi ile başladık. Bu hedefe ulaşabilmemiz için vites arttırmamız, ihracatımızı çift haneli büyütecek koşulları hazırlamamız gerekiyor.
TİM Delegeler Çalıştayı’mızın açılışında bir kez daha dile getirdiğim gibi ihracat ailemizin önünde kısa vadede çözüm bekleyen iki sorun bulunuyor. Birincisi rekabetçiliğimizin zayıflaması, ikincisi ise yüksek finansman maliyetleri. Türkiye, bugün Avrupa ülkelerinden bile daha
pahalı duruma geldi. Dolayısıyla birçok sektörde rekabetçiliğimizi kaybettik. Önceliğin enflasyonla mücadele olduğunu biliyoruz. Ama bir konu maalesef karıştırılıyor. Ülkemizdeki enflasyonun nedeni üretim değil. Türkiye’de tüketim enflasyonu var. Geldiğimiz noktada en büyük problemimiz bu. Veriler ortada. 10 aylık TÜFE artışı yaklaşık yüzde 40. Aynı dönemde dolar kurundaki artış sadece yüzde 15 civarında. Demek ki enflasyonun sorumlusu sadece kur değil. Enflasyonla mücadeleye odaklanılırken üretim ve ihracat bir süredir ihmal ediliyor.
Finansmana erişim konusu büyük ölçüde çözüldü. Ticaret Bankasını da çok yakında oyuna dâhil edeceğiz. Ancak kredi maliyeti hâlâ çok yüksek. Reeskont kredisinde bileşik faiz, yüzde 37-38’e geliyor. Diğer kredilerde yüzde 50’nin üzerinde. Kârlılığın çok düştüğü hatta olmadığı bir süreçte yüzde 50’lik finansman maliyetini karşılamak elbette mümkün değil. Dolayısıyla faiz konusunun artık yeni bir bakışla ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Yukarıda bahsettiğim bu iki sorunu ve ihracatımızı ilgilendiren tüm konuları, Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat ve kurmaylarının da katıldığı delegeler çalıştayımızda tüm boyutlarıyla ele aldık. Sektör bazında sorunlarımızı ve beklentilerimizi
birinci ağızdan kendilerine iletme imkânı bulduk. Sorunlarımızı, taleplerimizi ve çözüm önerilerimizi her düzeyde dile getirirken bir yandan da pazar çeşitliliğimizi artırmak için aralıksız çalışıyoruz. Ocak-ekim döneminde 15 alım heyeti, 114 ticaret heyeti düzenledik ve 339 fuara katıldık. Yıl sonuna kadar 1 alım heyeti, 18 ticaret heyeti ve 49 fuar katılımını daha planladık. Bütün bu çalışmalarla 2024’te 264 milyar dolarlık hedefi yakalayarak 2025’e moralli başlamak istiyoruz. Bu doğrultuda, ihracat hedefimize ulaşmak için tüm gücümüzle üretmeye devam edeceğiz.
BÖLGE
1 saat önceBÖLGE
14 saat önceDÜNYA
15 saat önceSPOR
1 gün öncePOLİTİKA
2 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
2 gün önceDÜNYA
2 gün önce