Bütün dünyayı etkisi altına alan covit-19 salgını alınan tedbirler kapanan dükkanlar derken ekonominin çarkları daha ağır dönmeye başlaması ile küresel ekonomik politikalarında yetersiz olması döviz kurundaki önlemez yükseliş dünyada artan petrol fiatları ve tüm bunların getirdiği sonuç yaşamdaki ard arda gelen zamlar ve bunun doğal sonucu olan artan maliyetler çiftçiyi 2022’de toprağı bırakmak ya da üretime devam etmek için karar aşamasına getirdi
TZOB başkanı Bayraktar’ın yaptığı açıklamalarda ilerde tarım sektörünün bir darboğaza girmemesi için sürekli uyarılarla dolu,Bayraktar son olarak yaptığı açıklamada
“Çiftçinin üretim maliyetleri düşürülmelidir”
-“Zaman tarıma dönme, tarıma tutunma zamanıdır. Önümüzdeki dönem için alınacak tedbirler acilen açıklanmalıdır”
-“Topraklarımızı korumalıyız, ganimet dağıtır gibi imara açmamalıyız, kullanılmayan iki milyon hektar tarım arazimizi tarıma kazandırmalıyız”
-“Sürekli biçimde ‘Tarıma pozitif ayrımcılık yapılmalı!’ dedi
Başkan Bayraktar”“Üreticide 57 kuruş olan kuru soğan 2 lira 52 kuruşa, 1 lira 25 kuruş olan limon 5 lira 43 kuruşa, 1 lira 75 kuruş olan elma 6 lira 52 kuruşa, 3 lira 50 kuruş olan yeşil fasulye 12 lira 87 kuruşa, 1 lira 88 kuruş olan marul 6 lira 35 kuruşa markette satılmaktadır.” derken tarladan sofraya farkıda anlatmaya çalıştı.
Üreticinin 2021-2022 üretim sezonuna gübre kullanmadan başlamak zorunda kaldığını belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Üreticilerimizin sezon boyunca kullanacağı gübrelere ulaşması mümkün değildir. Özellikle üretim sezonu yeni başlayan temel ürünlerimiz olan hububat ve baklagil üretimi yeterli olmazsa dünyada pahalı bir hale gelen bu ürünlerin ithalatı da güçleşecektir. Fiyatlar daha da yükselerek tüketiciye önemli bir yük getirecek, ekonomide enflasyon baskısı da artacaktır.
Diğer girdiler de önemli ölçülerde zamlandı. Üretici üretmekle üreticiliği bırakmak arasında karar verme aşamasına geldi. Ürettiği ürün de maliyetini kurtarmayınca girdiye ulaşamama gibi bir kısır döngüye girilecek üretimin sürdürülebilirliği zarar görecektir.
Üreticimizin mevcut desteklerle bu fiyat-girdi-üretim sarmalıyla başa çıkması mümkün görünmemektedir. Son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 200 artarken, aynı dönemde amonyum nitrat gübresi yüzde 195, üre gübresi yüzde 239, DAP gübresi yüzde 159 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 130 artmıştır.
Ayrıca son bir yılda tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları yüzde 57, mazot fiyatları yüzde 33, TİGEM hububat tohumluk fiyatları yüzde 40-63 arasında, süt yemi fiyatları yüzde 52 ve besi yemi fiyatları yüzde 48 arttı.”
2021 yılında dünyada ve ülkemizde gıda fiyatlarının son yıllarda görülmeyen bir şekilde sürekli arttığına dikkat çeken Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“ bu günlerde tarımsal üretim seferberliğine girmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Ekilmemiş bir karış toprak bırakmamalıyız. Bütün imkânları üretim için seferber etmeliyiz. Üretimden vazgeçme noktasına gelmiş çiftçilerimiz cesaretlendirilmeli, tarlasına dönmesi sağlanmalıdır. Bunu başaramazsak krizlerin etkisini azaltan bir sektör olarak bilinen gıda sektörü, ülkemizde krizlerin daha da büyümesine neden olacaktır.
Önümüzdeki dönem için alınacak tedbirler acilen açıklanmalıdır. Çiftçimizin artan maliyetlerini hasatta yüksek fiyat vererek karşılama düşüncesi yetersiz kalacaktır. Çünkü geçen yıl yaşanan kuraklık, gelirlerinde azalma, girdi maliyetlerindeki anormal artışlar nedeniyle üreticilerimiz girdi temini ve finansmanında zorlanacaktır.
yarın çok geç olmadan tedbirlerimizi şimdiden almalıyız dedi.
EKONOMİ
8 saat önceSPOR
11 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
11 saat önceGÜNDEM
19 saat önceBÖLGE
22 saat öncePOLİTİKA
24 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
1 gün önce