MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay yaptığı açıklamada “CHP Genel Başkanı Özgür Özel son grup toplantısında “Hangi görüşte olursa olsun iktidara kafa tutan herkesin davasını haklılıklarını,mücadelelerini sahipleneceksiniz.” ağzındaki baklayı ortaya çıkarmış ve CHP’nin siyaset anlayışını ortaya çıkarmaktadır” dedi Akçay açıklamasının devamında ise “CHP her zaman darbeleri desteklemiştir CHP ise hiçbir dönemde darbelere ve muhtıralara karşı milletin ve demokrasinin yanında yer almamış, sırtını darbecilere yas iktidar yapmayı hedeflemiştir. CHP 12 Mart muhtırasına destek verdi, 28 Şubat postmodern darbesini destekledi. 27 Nisan 2007 Muhtırasına destek verdi. CHP 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının karşılanması. Gezi olayları, 6-8 Ekim kalkışması, hendek terörü, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve ekonomik operasyonlarla emellerine ulaşamayan CHP ve yandaşları şimdi de darbe, kaos ve sokak eylemleriyle kaos ve çözülmeden medet umarak iktidara devam ediyor. CHP başta fetö, pkk terörizmi ve dış güçlerle birlikte Gezi olayları üzerinden iktidar için sokakları kışkırtarak darbe yapmaya çalışmıştır. dedi
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın Sosyal medya hesabından açıklama şöyle .
Erkan Akçay’ın açıklaması şöyle ; Özgür Özel partisinin birimi kavgalar kızıştıkça değişiklik ve koltuğunu sağlamak için çaresizlik içinde sinsice çarpışma ve kara propagandalarla MHP’ye ve Genel Başkanımız sayın Devlet Bahçeli’ye saldırmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin darbeler karşısındaki durumu net ve tartışmasızdır. Milliyetçi Hareket Partisini ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi 15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinde suçlamaya çalışmak tam bir akıl yürütmedir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, darbe girişiminden haberdar olduktan sonra kurmaylarıyla beraber sabaha kadar bütün ışıklar yanan Parti Genel Merkezimizde takip etmektedir. “Biz Türk Milletiyiz ve Üç Hilalli bayrağı altından birilerinden korkarak çekilmeyi kabullenmemiz mümkün değil.” diyerek Partimizin darbe girişimine karşı net tutumumuz ortaya çıktı. 15 Temmuz hain darbe girişimini öğreniriz, Genel Merkezimize giderek Sayın Genel Başkanımızla görüştük. Genel başkanımızla görüşmemizde ‘derhal Meclis’e gitmemiz, TBMM’ye çıkmamız ve bu darbe girişimine karşı ne yapılması gerektiği konusunda her türlü muhafaza göstermemiz gerekli yön talimatını verin. Ankara’da bulunan milletvekillerimizin sonunda Meclis’e gelmelerini mesajla ilettik. MHP olarak Meclis’teki oturumlara katıldık ve darbeye karşı ortak bir bildiri hazırladık. 15 Temmuz’daki darbe girişimi, bir gecede seçilmiş hükümetin ilk destek açıklaması Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’den geldi. Ayrıca dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ı temsil eden “yanınızdayız” demiş, ardından yaptığı açıklamada demokrasi dışı arayışların karşısında açık ve net bir şekilde vurgulanmıştır. Gün 16 Temmuz’a girer, gecenin en karanlık anında yazılı bir açıklama daha yapmış, “Türkiye Cumhuriyeti olağanüstü ve gayri meşru bir durumla karşı karşıyadır. Milliyetçi Hareket Partisi her türlü demokrasi dışı arayışa tavırlı ve karşıdır. Hiçbir kalkışma kabul edilemeyecektir. Darbe teşebbüsünde bulunanların sonuçta hukuki teslim olmamaları en samimi askeri beklentim ve tavsiyemdir.” Milliyetçi Hareket Partisi’nin darbelere karşı tavizsiz tavrını bir kez daha ortaya çıkardı. Sayın Genel Başkanımız 16 Temmuz Günü TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada “Bu şerefsiz kalkışma, bu karanlık darbe girişimi yalnızca seçilmiş hükümet veya milletvekillerine değil, Türk milletinin tamamını hedef almıştır.” Darbeci hainlerin ve efendilerinin asıl niyetleri ortaya çıktı. Milliyetçi Hareket Partisi, 15 Temmuz sonrasında yeniden yapılandırılmasında ve FETÖ ile mücadelede yanında yer aldı. Özgür Özel, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin milli ve demokratik tutukluluğundan rahatsız. CHP Türk Milletine Yabancılaşmıştır CHP Genel Başkanı Özgür Özel son grup toplantısında “Hangi görüşte olursa olsun iktidara kafa tutan herkesin davasını haklılıklarını,mücadelelerini sahipleneceksiniz.” ağzındaki baklayı ortaya çıkarmış ve CHP’nin siyaset anlayışını ortaya çıkarmaktadır. CHP, hükümetin düşmanlığını düşman Türkiyeciliğinin içinde barındırıyor. CHP, ister darbe olsun, ister vatan bölünsün. Nasıl olursa olsun yeter ki iktidar düşsün anlayışındadır. CHP’nin verilerine göre bunu açıkça görüyoruz. CHP, iktidarı düşürebilmek için darbelere destek vermekte, siyasette istikrarsızlık, kaosu, gerilim ve parçalanmayı teşvik etmekte, sosyal huzursuzluğu kışkırtarak sokaklardan medet ummaktadır. Her şeyi olumsuzlayıp kötülemekte, terörizme yol açmaktadır. Bütün milli meselelerde Türkiye’nin aleyhine tutumu alan CHP; Suriye’de Esad’cı, Libya’da Hafter’ci, Rusya’da Putin’ci, Kıbrıs ve Mavi Vatan’da Rumcu, Karabağ’da Ermenici, ABD ile satışlarda Amerikancı, Avrupa ülkeleriyle bir sorun olduğunda Avrupacı olmuş, ancak ne hikmetse bir türlü Türkiye’nin hak çıkarlarının yanında olamamıştır. CHP her zaman darbeleri desteklemiştir CHP ise hiçbir dönemde darbelere ve muhtıralara karşı milletin ve demokrasinin yanında yer almamış, sırtını darbecilere yas iktidar yapmayı hedeflemiştir. CHP 12 Mart muhtırasına destek verdi, 28 Şubat postmodern darbesini destekledi. 27 Nisan 2007 Muhtırasına destek verdi. CHP 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının karşılanması. Gezi olayları, 6-8 Ekim kalkışması, hendek terörü, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve ekonomik operasyonlarla emellerine ulaşamayan CHP ve yandaşları şimdi de darbe, kaos ve sokak eylemleriyle kaos ve çözülmeden medet umarak iktidara devam ediyor. CHP başta fetö, pkk terörizmi ve dış güçlerle birlikte Gezi olayları üzerinden iktidar için sokakları kışkırtarak darbe yapmaya çalışmıştır. 3 Eylül 2010’da “Kim darbe girişiminde bulunursa tankın önüne ilk ben çıkarım” diyen Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz 2016’da İstanbul’daki Hava Limanı’ndan elini kolunu sallayarak CHP’li bir belediye başkanının evde televizyona karşı kahvesini yudumlayarak darbe girişimini izlemiştir CHP Genel Başkan Yardımcısının 15 Temmuz gecesi 4 kez ‘Televizyonlara çık, darbeyi kına’ demesine rağmen, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hain darbe girişimini kınamadı. Kılıçdaroğlu, “Bizi takip etmek zorundalar” sözleriyle kaos ve sokak eylemlerinin fitilini ateşledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Gecenin 3’ünde telefon çalsın, darbe oluyor desinler yerden kalkarım. Kimin yaptığı ile ilgilenmem. Ama derlerse ki öğrenciler, ben o darbeye teslim olmayı unutmayın. Ben bu darbeye razıyım”diyerek darbeyi meşrulaştırmaya çalışmıştır. CHP İstanbul Eski İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “hükümeti seçimle veya başka bir yolla değişiklik” yaparak açıkça darbe çağrısı yaptı. “Sokak iyi bir gösteri” diyen CHP’nin grup başkanı vekili, polisin sıcaklığı nedeniyle ABD’de sokak eylemlerinin başladığı bir dönemde “Türkiye’de polis ve bekçiler şiddet gösteriyor” diyerek polis ve bekçilere iftira atmış,elektriksel olarak tahrik ederek sokak işlemlerine davet etmişlerdir. CHP’li bir yönetici “örgütlenme yolu sokaktan geçiyor” derken CHP’nin medyadaki bir başka örgüt “Sokak hazır, muhalefetin silkelenmesini bekliyordu”demiştir. İmamoğlu 23 Nisan’da çocukların dağıttığı kitapta sokak eylemleri görselleriyle sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştirdi. CHP ve yandaşları Boğaziçi Üniversitesi ‘ne rektör ataması üzerinden kaos projesini devreye sokarak sokak olaylarını başlatmaya çalışmıştır. Darbe, kaos ve sokak olayı iktidarlarını hayal etmeyen CHP’li Özgür Özel, teröristlerle ve darbecilerle 26 Ocak 2012’de Fetö terörünün Beyaz Saray imamını ve yöneticilerini Parti Genel Merkezinde kabul eden CHP Genel Başkanı, 22 Nisan 2012 ve 27 Kasım 2013’te “Poliste ve Yargıda Fetullahçı örgütlenme yok. fetöcü hakim, savcı ve polislere sahip olan 2013 yılı Mayıs, Eylül ve Aralık. Yıllar boyunca partilerin toplanması ve milletvekillerini fetö terörü için ABD’deki toplantılara gönderen CHP Genel Başkanı, 30 Kasım 2013’te Amerika’da fetö terörünün ana ekonomik olan Rumi Forumu temsilcileriyle buluşarak fetö’cü hainlere şiddetler yağdırmış, potansiyel olarak kötü muamele görmüştür. 2 Aralık 2013’te Amerika’da FETÖ’nün ABD’nin Beyaz Saray imamı Faruk Taban ve Houston imamı Kemal Öksüz ile görüşen CHP Genel Başkanı, 4 Aralık 2013’te Fetö’nün ABD’deki çatı örgütü ve ABD’nin Beyaz Saray İmamı Faruk Taban ile görüşmüş, “Oradan bir davet geldi. Biz de gittik. Basına ve medyaya kapalıydı. Çünkü parçalarının bütün ayrıntılarıyla anlattılar. Çok memnun kaldık.” demiştir. Fetö terörüne yönelik operasyonlara karşı ortaya çıkan, fetö terörünün medya ve finans kuruluşlarına ziyaret ederek onlara destek veren, fetö terörüne destek veren milletvekillerini görevlendiren CHP Genel Başkanı, 5 Aralık 2016’daki Adana Mitinginde başta Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan cezaevinde olmak üzere FETÖ’cülerin adını tek tek sayıp alkışlatmış, “burada” diye slogan attırmıştır. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimine “tiyatro, kontrollü darbe” diyen CHP Genel Başkanı, terörizmle mücadele için 20 Temmuz 2016’da iptal edilen “OHAL Kararnamesine” karşı “asıl darbe 20 Temmuz OHAL Kararnamesidir” demiştir. “Helalleşme” adı altında terör örgütleri ve teröristleri meşrulaştırmaya çalışan CHP, “İktidara kökenli olduğumuzda KHK ile ihraç edilenlerin bir hafta içinde iade edildiğine göre çalışmaktadır. Hatta bunların tazminatını ödeyeceğiz” diyerek KHK ile kamudan ihraç edilen fetö’cü ve pkk’lı hainlere sahip çıktı. Bütün bu gerçekler ortadayken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali 15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinden Milliyetçi Hareket Partisine ve Liderimize iftira atarak hem koltuğunu sağlamayı hem de darbeçisi CHP’yi aklamaya çalışıyor. Kaos ve sokak olaylarıyla iktidar hayali kuran CHP’yi bir kez daha uyarıyoruz. Onun kim sandıktan darbe değil,kaos ve sokak hareketleriyle iktidar olmayı hayal ediyorsa bunun bedeline katlanmayı da gözetmelidir.
News
