Ankara Fişek Fabrikası 1924
Gölcük Tersanesi 1924
Şakir Zümre Fabrikası 1925
Eskişehir Hava Tamirhanesi 1925
Alpullu Şeker Fabrikası 1926
Uşak Şeker Fabrikası 1926
Kırıkkale Mühimmat Fabrikası 1926
Bünyan Dokuma Fabrikası 1927
Kırıkkale Santrali-Çelik Fabrikası 1928
Ankara Çimento Fabrikası 1928
Ankara Havagazı Fabrikası 1929
İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası 1929
Kayaş Kapsül Fabrikası 1930
Nuri Killigil Mühimmat Fabrikası 1930
Eskişehir Şeker Fabrikası 1934
Turhal Şeker Fabrikaları 1934
Konya Ereğli Bez Fabrikası 1934
Bakırköy Bez Fabrikası 1934
Bursa Süt Fabrikası 1934
İzmit Paşabahçe Cam Fabrikası 1934
Tarih 2 Şubat 1938 ‘i gösterdiğini gün Mustafa Kemal Atatürk Bursa Merinos Fabrikasının açılış törenini izlemiş, karaciğerinin büyümüş ve sertleşmeye başlamasına rağmen aynı günün akşamı düzenlenen baloya katılmış ve hatta Sarı Zeybek dahi oynamıştı.
Fakat aklında hep “Benim şahsi meselem” dediği “HATAY” vardı.
Her türlü girişimde bulunabileceğini göstermek için dünyaya bir mesaj vermek istiyordu.
19 Mayıs 1938’de Ankara’da katıldığı törenden hemen sonra trenle Adana’ya gitti.
Hasta ve yorgundu hiçbir uyarıyı dikkate almıyordu. Çukurova’da beş gün hasta olmasına rağmen askeri birlikleri denetledi. Adana ve Mersin’de düzenlenen geçit törenlerini ayakta izleyerek Dünya’ya buradayım ve dimdik ayaktayım mesajını verdi.
Artık epeyce yorulmuştu. Askeri geçidin sonuna doğru “marş-marş ile geçsinler” diye emir verdi.
Amacına ulaşmış Hatay davasından ödün vermeyeceğini göstermişti.
Bu arada Fransa’yla yapılan anlaşma gereğince, Kurmay Albay Şükrü Kanatlı kumandasındaki birliklerimiz Hatay’a girdi.
13 Ağustos’ta seçimler yapıldı ve Hatay Cumhuriyeti kuruldu. 2 Eylül 1938’de Hatay cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen seçildi. Atatürk ölmeden önce bu gelişmeleri görmek mutluluğuna erişti.
Hatay Cumhuriyeti 9 ay sonra, 30 Haziran 1939 tarihinde Türkiye’ye katılma kararı aldı. Hatay Devleti sınırları Türkiye-Suriye sınırı olarak kabul edildi. 23 Temmuz 1939’da Hatay Türkiye Devleti’ne dâhil olarak Vilayet oldu.
Anayurdun bölünmez, vazgeçilmez bir parçası olan Hatay anayurtla bütünleşti. Hataylılar yaşamının son günlerine kadar Hatay için çalışan Atatürk’ü hiçbir zaman unutmazlar.
Demem o ki o kurulan fabrikalar ne oldu.
Ve Atatürk’ün evlatları, nasıl olurda bu kadar mücadele sonucu hasta yatağında bile Hatay’ı düşünerek topraklarımıza kattığı vilayete alınmazlar.
Atatürk’ü sevmek zorunda değilsiniz. Ancak miraslarına ihanet etmekte olmaz.
Osmanlı soyu nasıl inkâr edilemezse, Dünya’nın saygı duyduğu, güneşin doğduğu yere Cami yaptıran Atatürk’te yok sayılmaz.
Unutulmazsın ki zulüm eden zulüm bulur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk vefatından itibaren saygı ve sevgi görüyor. Peki, ona hakaret edenler, küfredenler, büstleri, fotoğraflarını darp edenler ve ettirenler sizler nasıl anılacaksınız.
Bunu bir düşünün…
Mevzu bahis vatan toprakları olunca Türk’ün neler yapacağını bilirler. İşte bütün korkuları da aslında budur.
Derim ki, sebep ve sonuçları gözden geçirin, artık dinimizi kirli siyasetinize alet etmeyin, Atatürk’le uğraşmayı bırakın…
Plakası 31 olan ve iki milyonu aşkın yurttaş barındıran şehrin girişinde,
“HATAY İL SINIRI HOŞGELDİNİZ” yazıyor. Girilmez yazmıyor.
Bu konu geçer de sahi o Fabrikalar ne oldu, hele sizler onu bir deyin…
Bu arada, Yaşar Nuri Öztürk’ü saygı ve rahmetle anıyorum.
Anladınız siz, olaylar olaylar…
BÖLGE
Az önceYAŞAM
Az önceDÜNYA
23 saat önceGENEL
1 gün öncePOLİTİKA
1 gün önceDÜNYA
1 gün önceEKONOMİ
2 gün önce