Haberin Yıldızı-
MHP Genel Başkanı Dr.Devlet Bahçeli partisinin vekillerine hitap ettiği grup toplantısında bir kez daha Hdp nin artık ebediyete kadar kapanması gerektiğini vurguladı, yaptığı konuşmada Dr Devlet Bhçeli :
Ellerine tutuşturulan metinlere heyecanla imza atan buçuk aydınlar, Türk milletinin üzerlerindeki hakkını ne zaman ve daha hangi haller ortaya çıkarsa ödeyecekler?
Bunları sormak ve cevabını beklemek milletimizin bize yüklediği bir sorumluluktur.
Babil’in en büyük destanı olan Gılgamış Destanı, her şeyi bilen ve gören adamın destanıdır.
Bozkurt Destanı da, Türklerin diriliş ve var oluş destanıdır.
Millet olarak mukadderatımızın itibarına, tehlikelerin cüret ve cesametine binlerce yıllık müktesebatımızla vakıfız ve hiçbir şey de gözümüzden kaçmamaktadır.
Türk milleti ne olup bittiğini, kimin kiminle hangi senaryonun parçası olduğunu açık şekilde bilmekte ve görmektedir.
Aziz Atatürk’ün tarihe geçen şu mühim sözü hepimiz için referans niteliğindedir ve aynısıyla bizim görüşümüzü yansıtmaktadır:
“Sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, terör örgütü PKK’yla irtibatı, iltisakı ve ittifakı meydanda olan HDP hakkında inceleme başlatması çok önemli ve beklediğimiz bir gelişmedir.
Başsavcılık inceleme sonucunda, HDP’nin faaliyetlerinin “Terör eylemlerinin odağı” haline geldiğine karar verirse soruşturma safhasına geçecek, nihayetinde hazırlanan iddianame Anayasa Mahkemesi’ne sunulacaktır.
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi’nce kesin olarak karara bağlanmaktadır.
Anayasa’nın 69’uncu maddesinin 6’ıncı fıkrasıyla, Siyasi Partiler Kanunu’nun 101 ve 103’üncü maddelerine göre, kapatmaya konu eylemlerin yalnızca işlenmiş olması yeterlidir.
Anayasa Mahkemesi delilli ve belgeli şekilde HDP’nin terör eylemlerinin odağı olduğunu tespit ederse, ki başkaca bir seçenek yoktur, HDP diye bir partiden, kapatmaya neden olan üye ve yöneticilerinden söz etmek artık mümkün olamayacaktır.
Türkiye bir hukuk devletiyse HDP’nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır.
Ayrıca başka bir ad altında, mesela Demokratik Bölgeler Partisi isimli paravan terör oluşumu çatısıyla bile tekrardan faaliyette bulunmasına fırsat verilmemelidir.
Kaldı ki Anayasa’nın 69’uncu maddesi bu çerçevede açık hüküm niteliği taşımaktadır ve şöyledir:
“Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir diğer önemli hüküm ise Anayasa’nın 68’inci maddesinin 4’üncü fıkrasındadır ve şu şekildedir:
“Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.”
Dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle fezlekeleri TBMM’ye gelen bölücü milletvekilleri hakkında her siyasi parti tutumunu derhal netleştirmelidir.
Terör örgütü propagandası yapan, suçu ve suçluyu öven, 6-8 Ekim olaylarını kışkırtan, suç işlemek amacıyla örgüte üye olan, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden demokrasi ve milli irade hasımlarıyla ilgili gereği hukuk sınırları içinde süratle ifa edilmelidir.
Bununla birlikte FETÖ’cülerin ve PKK’lıların yargılandığı mahkeme süreçlerinin daha fazla uzatılmadan karara bağlanması, böylelikle iç ve dış mihrakların istismar kampanyalarının önüne geçilmesi ertelenemez bir mecburiyettir.
Hiç kimse minderden kaçmamalı, yüreği yeten kartını açık oynamalıdır.
Soruyorum; CHP, fezlekeli HDP’lilerin dokunulmazlık zırhının kaldırılmasına var mıdır? Yok mudur?
Fezlekelerin içeriği nedir bir görelim, devlet intikam duygularıyla yönetilmez diyen kimliksiz CHP sözcüsü acaba senin kararın nedir?
Terörün mü safındasın? Türkiye’nin mi yanındasın?
Aklıselim çağrısı yapan CHP’liler PKK’ya hala müşfik ve minnettar mıdır?
İYİ Parti, HDP’lerin yargı önüne çıkarılmasına destek midir? Köstek midir?
İttifak ortağı CHP gibi, fezlekelerde ne var ne yok ona bir bakalım mı diyecekler?
Yoksa adaletin ve milletin çağrısına riayet mi edecekler?
Hele bir cevap versinler; HDP’nin kapatılması konusunda CHP ile İYİ Parti’nin tutumu ve duruşu ne olacaktır?
Mutfakta yangın var diyenler, vatandaki yangını ne zaman göreceklerdir?
HDP’ye destek, PKK’ya destektir.
PKK’ya destek, şühedaya ve Türkiye’ye ihanettir.
CHP kime destek vermektedir? Zalime mi mazluma mı?
İYİ Parti kimin tarafındadır? Hıyanetin mi milli haysiyetin mi?
Önümüzde büyük bir imtihan vardır.
Ak koyun kara koyun yakında ortaya çıkacaktır.
Süreç turnusol kağıdı işlevi görecektir.
Kim kiminle yürüyor belirginlik kazanacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi amasız, fakatsız, ancaksız şekilde dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyecek, HDP’nin kapatılmasını da sonuna kadar savunacaktır.
ABD bunu söylemiş, AB şunu söylemiş, bize göre fasa fisodur, hiç de önemli değildir.
Millet ne diyor, tarih ne diyor, analarımız ne diyor, yetimlerimiz ne istiyor, milli bekamız neyi gerektiriyor ona bakacağız, onu dinleyeceğiz, ona göre hareket edeceğiz.
Milliyetçi Hareket Partisi Türk milleti ve Türk devleti için doğru bildiğini ve inandığını kararlıkla haykırmayı sürdürecektir.
Bizde kıvırma yoktur, U dönüşü yoktur, çark yoktur, suya yazı yazmak yoktur, onun bunun telkinine kapılmak hiç yoktur.
Eğer bir toplumda, hatta uluslararası camiada, terörün insan hayatına yönelen, insanı yok etmeyi amaçlayan aşağılık bir eylem biçimi olduğu konusunda bir bilinç ve ortak bir irade yoksa, hatta teröristi “Siyasi mücadele” yürüten birisi olarak görme eğilimi varsa yıkım ve yok oluş kapıya dayanmış demektir.
Bugüne kadar değişik terör hareketleri karşısında bazı siyasi partilerin takındıkları menfi tavır, genellikle teröristleri cesaretlendiren yönde cereyan etmiştir.
Bunun için, terörizme karşı ortak bir anlayış ve eylem geliştirmek, günümüzde çok daha önemli hale gelmiştir.
Her siyasi partiden, her sivil toplum kuruluşundan, son tahlilde herkesten bu anlayış istikametinde bir davranış beklediğimizi de hassaten ve hasbi olarak ilan etmek bizim boyun borcumuzdur. dedi.
POLİTİKA
4 saat öncePOLİTİKA
1 gün önceEKONOMİ
1 gün önceEKONOMİ
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceDÜNYA
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önce