Haberin Yıldızı-
Devlet idaresinde ciddiyetin kalmadığını iddia eden Akşener, dövizin artmasının her ürünün fiyatının artmasına yol açtığını, ancak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın oralı bile olmadığını dile getirdi.
Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın “Döviz kurlarıyla ilgili hedefimiz yok.” dediğini anımsatan Akşener, “Milletin refahından sorumlu olanlar, ‘Millet bizim umurumuzda değil’ diyorlar.” ifadesini kullandı.
Merkez Bankasının, para politikası siyasi rant uğruna kullanılmasın diye bağımsız olduğunu belirten Akşener, “Buradan damat Bakanı uyarıyorum; Merkez Bankası Başkanı’na çaycın gibi davranmaktan vazgeç. Kayınpederinle birlikte geliştirdiğin, tarihteki tüm ekonomistleri mezarında ters döndüren o meşhur, ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ teorinizi uygulamaktan artık vazgeç.” dedi.
Bu yanlışta daha fazla ısrar edilmemesi gerektiğini savunan Akşener, “Döviz kurları artarken fiyat istikrarı sağlayamazsınız, enflasyonu durduramazsınız. Bunu anlamanız için daha kaç iş yerinin batması gerekiyor? Bunu anlamanız için daha kaç kişinin işsiz kalması gerekiyor?” diye konuştu.
Kurdaki artışın yüksek olan enflasyonu daha da artırdığına dikkati çeken Akşener, “Türkiye’nin Türk Lirası cinsinden dış borcunu artırıyor. Bütçenin faiz giderleri başta olmak üzere bütün giderlerini artırıyor. Firmaları, iflasla veya fabrikalarını yok pahasına yabancılara satmakla karşı karşıya bırakıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Meral Akşener, Türkiye’nin yüksek bütçe açığı ve cari açıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Devleti yönetenlerden hiçbir ses yok. Bankacılık sistemi her geçen gün artan ciddi bir faiz riskiyle karşı karşıya, devleti yönetenlerden çıt yok. Reel sektör firmalarımızın 292 milyar dolar döviz yükümlülüğü var. Yılbaşından bu yana dolar kuru 2 lira 40 kuruş artmış, yani firmaların borçları 700 milyar lira artmış. Devleti yönetenler hala parmağını oynatmıyor.” ifadelerini kullandı.
“Pandemide vatandaşlarımıza bütçeden doğrudan yapılan destek sadece 10 milyar lirayken, 19 katının kodamanların cebine girmesine sessiz kalamayız.” diyen Akşener, “Milletin parasını faize aktarırken son derece cömert olan iktidarın, millete gelince cebinde akrep olmasına sessiz kalamayız. Kimse kusura bakmasın, sessiz kalmayacağız.” dedi.
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “OECD ve IMF ölçeklerine göre iyiyiz.” dediğini aktaran Akşener, “Sayın Erdoğan, o iyi durumda olan Türkiye’de bugün asgari ücret aylık 270 dolar. Yani, günlük 9 dolar. Haydi, o meşhur simit hesabını şimdi yap da göreyim.” diye konuştu.
Çoğu OECD üyesi olan 46 ülkenin, bu dönemde Türkiye’den çok daha iyi büyüme performansı gösterdiğini ifade eden Akşener, Türkiye ekonomisinin ise hızla 1990’lı yıllara döndüğünü savundu.
Akşener, açıklanan finansman programına göre, Hazinenin 2021 yılında anapara ve faiz toplamı olarak piyasaya 398 milyar lira ödeyeceğini, bunun karşılığında ise iç piyasadan 541 milyar lira borç alacağını söyledi.
Bunun “borcu borçla kapatmak ve özel sektörün yatırımlarında kullanacağı parayı da Hazinenin kullanacağı” anlamına geldiğini öne süren Akşener, hükümetin Merkez Bankasının üzerinden elini çekmesini, muhalefet partileri dahil toplumun tüm kesimleriyle istişareye açık olmasını istedi.
Meral Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın beyanatlarına dikkat etmesi, güveni bozan, yatırımcıyı tedirgin eden, gülünç ve sorumsuz sözler söylememesi gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Borçlanma stratejinizi değiştirin. Dövize dayalı borçlanmayı daha fazla arttırmayın. Damadının, 2021 yılı program hedefleri ve bütçe büyüklükleri anlamını yitirdi. Program ve bütçeyi, damat bakanı sürecin dışında tutarak revize edin. Sağlıklı rakamlar üzerinden değerlendirme yapılmasına imkan verin. Ülkeye daha fazla itibar kaybettirmeyin. Bir yol ayrımındasın Sayın Erdoğan. Bu aziz millet, senin ona reva gördüğün bu yokluğu, bu zorluğu hak etmiyor. Milletin sabrı artık tükeniyor.
Atılacak adımlar belli, sen sadece seçimini yapacaksın. Ya söylediklerimi yapıp ülkeye nefes aldıracaksın ya da bu kafayla devam edip ülkeyi uçuruma sürükleyeceksin. Ya milletin sesini duyup derdini çözeceksin ya da danışmanlarını dinleyip sefa süreceksin. Ya milletini seçip gerekeni yapacaksın ya da damadını seçip ilk sandıkta gideceksin.”
EKONOMİ
17 saat önceSPOR
20 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
20 saat önceGÜNDEM
1 gün önceBÖLGE
1 gün öncePOLİTİKA
1 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
1 gün önce