“İsrail’in Lübnan toprakları boyunca saldırgan eylemlerinin ölçeğini genişletmesi, ateşkesi ve diplomatik arabulucular tarafından çatışmanın BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı Kararının uygulanması çerçevesinde çözülmesi için önerilen seçenekleri reddetmesi anlamına geliyor” diye vurgularken Bu barbar saldırıyı durdurmanın tarihi ve ahlaki sorumluluğu uluslararası topluma aittir.”
Hükümet başkanı, Beyrut’un “Mavi Miğferler’in bu zor aşamada gösterdiği yoğun çabaları son derece takdir ettiğini ve Güney Lübnan’daki barışı koruma misyonlarını tam olarak desteklediğini” belirtti.
30 Ekim’de Mikati, “önümüzdeki saatlerde veya günlerde güney Lübnan’da ateşkes sağlanmasının mümkün olacağına” dair temkinli umudunu dile getirdi. Bu açıklamayı, 31 Ekim’de Kudüs’te İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile üst düzey ABD başkanlık danışmanları Amos Hawksteen ve Brett McGurk arasında, cumhuriyetle 60 gün boyunca ateşkes yapılmasına yönelik müzakerelerden önce yaptı. Daha sonra Amerikan temsilcilerinin Lübnan ile İsrail arasındaki ikili anlaşmanın nihai formülünü görüşmek üzere Beyrut’a gitmeleri bekleniyordu, ancak bu gerçekleşmedi.
Mikati daha önce Hawksteen ile telefonda görüştüğünü ve Hawksteen’in kendisine “5 Kasım’dan önce olumlu bir sonuç elde etme olasılığından” bahsettiğini söylemişti. Lübnan başbakanının Kudüs ziyareti sonrasında Amerikalı elçiyle görüşüp görüşmediği belirtilmedi.
DÜNYA
23 dakika önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat öncePOLİTİKA
4 saat önceGÜNDEM
4 saat önceTARIM VE HAYVANCILIK
5 gün öncePOLİTİKA
5 gün önce