DOLAR 41,8143 0,23%
EURO 48,4837 0,44%
ALTIN 5.482,331,45
BITCOIN 48061173.38248%
Trabzon
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Sessiz Bir Salgın !

Sessiz Bir Salgın !

ABONE OL
12 Ekim 2025 18:39
Sessiz Bir Salgın !
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Günümüz insanı her zamankinden daha bağlantılı ama bir o kadar da yorgun.
Ekonomik belirsizlikler, sosyal baskılar, dijital dünyanın bitmeyen hız yarışı ve geleceğe dair kaygılar, bireylerin ruh sağlığını derinden etkiliyor.
Uzmanlar bu dönemi “modern çağın en görünmez salgını” olarak nitelendiriyor: psikolojik yorgunluk.

“Her şeyin bir nedeni var ama neden yaşadığımız belirsiz”

Fransız yazar Albert Camus, Sisifos Söyleni adlı eserinde, “Gerçekten ciddi tek felsefi problem vardır: intihar.” der.
Camus’nün bu cümlesi, insanın anlam arayışıyla yaşadığı ruhsal boşluğu en yalın haliyle özetler.
Bugün milyonlarca insan, aynı soruyu farklı biçimlerde soruyor: “Bu kadar koşuşturmanın anlamı ne?”

Toplumun her kesiminde, görünmez bir varoluşsal yorgunluk hâkim. İşe giderken, sosyal medyada gezinirken, hatta dinlenmeye çalışırken bile zihnimiz çalışmaya devam ediyor.
Sosyologlara göre modern birey, “düşünmekten yorulan” bir varlık haline geldi.

Dijital dünyanın görünmeyen yükü

Sosyal medya, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırsa da, duygusal kıyaslamayı olağanlaştırdı.
Filozof Søren Kierkegaard, 1849’da yazdığı Kaygı Kavramı adlı eserinde, “Kaygı, özgürlüğün baş dönmesidir.” der.
Bugün bu baş dönmesi, ekranlardan gelen sonsuz bilgi ve beklenti bombardımanı halini aldı.
Her şeyin hızla tüketildiği bu çağda, insanlar kendi duygularını bile “güncelleme” baskısı altında hissediyor.

Ekonomik stres ve tükenmişlik hissi

Ekonomik krizler, işsizlik oranları ve geçim kaygısı da ruhsal yükü artıran başlıca nedenlerden.
Toplumun geniş kesimleri artık “hayatta kalma” telaşıyla günü geçiriyor.
Yazar Franz Kafka, Günlükler’inde “İnsan, bazen sadece yorulduğu için değil, artık bir şey hissetmediği için de susar.” der.
Bugün toplumun sessizliği, tam da bu duygusal tükenmişlikten kaynaklanıyor.

Toplumsal farkındalık ve ruhsal dayanıklılık

Ruh sağlığı sorunları bireysel değil, toplumsal bir meseledir.
Psikologlar, dayanıklılığın yalnızca güçlü olmakla değil, duygularını kabul etmekle başladığını vurguluyor.
Filozof Epiktetos, iki bin yıl önce şöyle demişti:

“Bizi üzen şeyler, olayların kendisi değil; onlar hakkındaki düşüncelerimizdir.”

Bu kadim söz, günümüz stresinin özünü hâlâ açıklıyor. Olaylardan çok, onlara verdiğimiz anlam bizi yıpratıyor.

Sonuç: Yavaşlamak cesaret ister

Modern çağın en büyük paradoksu, “her şeyi yapabilmek ama hiçbir şeyden keyif alamamak.”
Belki de artık yeniden düşünmenin, yavaşlamanın ve insana dönmenin zamanı geldi.
Albert Einstein’ın oğlu Eduard’a yazdığı mektuptaki şu söz, bugüne de ışık tutuyor:

“Hayat bisiklete binmek gibidir. Dengenizi korumak için hareket etmeniz gerekir.”

Ama belki de bazen, yönümüzü bulmak için bir an durmak gerekir.

Not: Alıntılar

  • Albert Camus – “Sisifos Söyleni”

  • Søren Kierkegaard – “Kaygı Kavramı”

  • Franz Kafka – “Günlükler”

  • Epiktetos – “Enchiridion” (El Kitabı)

  • Albert Einstein – Mektuplar, 1930’lar

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r
error: Content is protected !!