DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3348662-1.86041%
Trabzon

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

17:46

AKŞAMA KALAN SÜRE

TARİHİ ATLAS SİNEMASINDA İLK GALA: “MİMARLARIN PÎRÎ SİNAN BELGESELİ”

TARİHİ ATLAS SİNEMASINDA İLK GALA: “MİMARLARIN PÎRÎ SİNAN BELGESELİ”

ABONE OL
11 Nisan 2021 07:32
TARİHİ ATLAS SİNEMASINDA İLK GALA: “MİMARLARIN PÎRÎ SİNAN BELGESELİ”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mimar Sinan’ın Sâî Mustafa Çelebi’ye yazdırdığı “Tezkiretü’l Bünyan” adlı eser temel alınarak hazırlanan “Mimarların Pîrî Sinan” adlı belgeselin ilk gösterimi Atlas Sineması’nda yapıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gösterim öncesi yaptığı konuşmada, galanın gerçekleştirildiği Atlas Sineması’nın hem Türk sinemasının tarihine eşsiz kapılar açması, dünü ve bugünü bağlayan bir sanat köprüsü olması için hem de beyaz perdenin günümüzde üretilen nice eserlerinin ilklerine ev sahipliği yapması amacıyla inşa ve ihya edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifiyle 26 Şubat’ta açılışı yapılan bir mekânda Mimar Sinan gibi tarihin abide bir şahsiyetine ithafen yapılmış belgeselin galasının gerçekleştirmenin ayrı bir mutluluk vesilesi olduğunu dile getiren Bakan Ersoy, “Belgeseli hazırlayan tüm ekibe ve başta İstanbul Valiliğimiz olmak üzere bu akşamı organize eden herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Mimarlığın yapının tasarlanması ve projelendirilmesinden inşa sürecine kadar uzanan kapsamlı bir ilim, toplumun kültür ve değerlerinin de birer mühür misali toprak üzerine nakşedilmesi olduğunu belirten Bakan Ersoy, şunları kaydetti:

“Bu mühürde yaşam anlayışınızdan doğayla ilişkinize, manevi dünyanızdan tarihi hadiselere eşsiz ve emsalsiz detaylar vardır. Binlerce yıllık damga ve motiflerimizle süslü duvarlarımız, başımızı kaldırdığımızda iki cihanı bize anlatan kubbelerimiz, geçmişten bir selam getiren kitabelerimiz hep bu detaylardandır. Tüm bunlar ve daha nicesi bir araya geldiğinde eserin bütünü bir kimlik kazanır. O kimlik, yapan ve yaptıranın iradesinde milletin adeta taşa aksetmesidir. Mimar Sinan işte bu sanatın ve ilmin zirvesidir.

Kanuni’nin Boğdan Seferi sırasında Prut Nehri üzerine kurduğu köprüden Şehzade, Süleymaniye ve Selimiye Cami gibi mesleğinin mihenk taşları olarak gösterdiği eserlerine kadar Koca Sinan’ın yaptığı her iş, inşa ettiği her yapı, adının yanına adeta bir övgü, bir şeref nişanı olarak eklenmiştir.”

Asırlar Adını Unutturmak Yerine Daha da Kalıcı Kılmaktadır

Bakan Ersoy, Mimar Sinan’ın eserleriyle çok ince hesaplar, muazzam bir geometri ve onu destekleyen matematikle, mimarinin doğal formuna hayat verdiğini vurgulayarak, “Bunun bilimsel ve teknik ifadelerini yapmak, onun ulaştığı seviyeyi hakkıyla anlatmak elbette bugünün mimarları ve mühendislerinin yapabileceği bir şey. Ama kimi noktalarda hayranlıkla görüyoruz ki ‘Nasıl düşündü, nasıl yaptı?’ sorularına halihazırda kesin cevapların verilemediği bir ustalık söz konusudur. Bu yüzden de aradan geçen asırlar adını unutturmak yerine daha da belirgin ve kalıcı kılmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

Bugün dahi Mimar Sinan adı ve eserleri üzerinden efsanevi söylemlerin dilden dile dolaştığını belirten Bakan Ersoy, şunları söyledi:

“Bunların gerçeklik payı olmasa da burada asıl önemli olan husus Mimar Sinan’ın geride bıraktığı iz ve etkinin büyüklüğüdür. O öylesi bir isim ki ‘Söz konusu Mimar Sinan ise neden olmasın.’ düşüncesi doğal olarak zihinlerde yer edinebiliyor. Ancak ne olursa olsun bize düşen onu doğru anlatmaktır. Çünkü Mimar Sinan’ın gerçekliği, insanların ona yüklediği hayallerden daha büyüktür. Bunun gölgelenmesine izin vermeme sorumluluğunu hep birlikte taşıyoruz. Bugün burada bilgisiyle, sanatıyla Mimar Sinan’ın adını, hatırasını onurlandırıyoruz. Geçmişimizin büyük isimleri geleceğimizin büyüklüğüne giden yolda bizlere rehberdir, örnektir, destektir. Onlardan feyz almayı bilmek, bu bilinci çocuklarımıza kazandırmak zorundayız. Çünkü ülkeler, özgüveni yüksek nesillerin omuzlarında yükselir. Bu özgüven ise geçmişin verdiği cesaretle uyanan ‘yapabilirim’ iradesinde kendini gösterir. Dolayısıyla Mimarların Piri Sinan belgeselini bu farkındalığa hizmet eden bir adım olarak görüyor ve çok değerli buluyorum.”

Katılımcıların Mimar Sinan’ı Anma ve Mimarlar Günü’nü kutlayan ve belgeselde emeği geçenlere teşekkür eden Bakan Ersoy, “Koca Sinan’ı bizlere bıraktığı eşsiz kültür mirasları, örnek hayatı, ilmi ve sanatı dolayısıyla rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum.” ifadesini kullandı.

Mimar Sinan’ın kendi el yazısıyla notlar düştüğü 4 asırlık Tezkiretü’l Bünyan adlı el yazması eser de sergilendiği galada, konuşmaların ardından yaklaşık bir saat süren belgesel film izlendi.

Programa TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç ile Ahmet Özhan ve Gülben Ergen’in arasında bulunduğu sanat ve sinema dünyasından isimler de katıldı.

“Mimarların Piri Sinan” Belgeseli

Mimar Sinan’ın Sai Mustafa Çelebi’ye yazdırdığı “Tezkiretü’l Bünyan” adlı eser temel alınarak hazırlanan “Mimarların Piri Sinan” adlı belgeselinde, Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim ve 3. Murad dönemlerinde 50 yıl boyunca mimarbaşı olarak görev yapan Mimar Sinan’ın hayatı anlatılıyor.

Çekimleri 2018’de başlayan ve 3 yıl süren belgeselin yönetmenliğini Mesut Gengeç, genel koordinatörlüğünü Bülent Günal, proje sorumluluğunu ise Yılmaz Aydın üstleniyor.

Çekimleri Ağırnas, İstanbul ve Edirne’de yapılan, dökü-drama yöntemiyle çekilen 60 dakikalık belgeselde Mimar Sinan’ın çocukluk, gençlik ve yaşlılık dönemini üç farklı kişi oynuyor.

Mimar Sinan’ın hayatının bilinmeyen yönlerinin ve eserlerinin ele alındığı yapımda Mimar Sinan Vakıf Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suphi Saatçi, Sanat Tarihçisi Selçuk Mülayim, Mimar Sinan Genim, Mimarlık Tarihçisi Prof. Dr. Afife Batur ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Demet Binan ile yapılan röportajlar da yer alıyor.

Mimar Sinan’ın çocukluk dönemini Mehmet Öztürkan, gençlik dönemini Erkan Çelik, yaşlılığını Kamil Coşkun Çetinalp, Sai Mustafa Çelebi’yi ise Kerim Aydemir’in oynadığı belgesel filmin müzikleri ise Yıldıray Gürgen’e ait.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r
error: Content is protected !!