Fiyatları Kontrol Etmek İsteyen Şirketler Kendi Rekolte Tahminlerini Açıklıyor,
Tarım ve Orman Bakanlığı 2017-18 sezonu sonrası almış olduğu kararla “fındık rekolte tahmini açıklamalarının bakanlığın uhdesinde olacağını” açıklamamıştı, ancak bu karar o günden bu yana hiç uygulanmadı, fındıktan para kazanan şirketler alım fiyatlarını düşük tutmak için abartılı kendi rekolte tahminlerini açıklayıp durdular.
2021 fındık sezonu için; Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi 790 bin ton, TÜİK 30 mayısta yapmış olduğu açıklamada 700 bin ton, Tarım ve Orman Bakanlığı (Temmuz ayı çotanak sayımına göre iller baz alınarak) 656 bin ton olarak rekolte tahminlerini açıklamışlardır. Ferrero temsilcileri ve İhracatçılar birliği ise fındık alım fiyatlarını düşürmede bu rekolte tahminlerini yeterli bulmamış rekoltenin 815 bin ton olduğunu iddia etmiştir. Bu rakamları fiyatları düşürmek için yapılan birer çarpıtma olarak gören Ziraat Odaları ve üretici temsilcileri ise rekoltenin 650 bin tonun altında da olacağını söylemekte ancak onların sesini duyan olmamaktadır. Gerçek şudur ki; Şirketler fındık alım fiyatlarını düşük tutmak için rekolte oyunlarını devam edeceklerdir
Enflasyon Uçuyor, Fındık Fiyatları Yerinde Sayıyor!
2020 yılı fındık fiyatları TMO tarafından 22,50 TL olarak açıklanmış serbest piyasada fındık fiyatları yıl başına kadar 28,00 TL’ye kadar alıcı bulmuştur. Ardından bir miktar gerileme olmuş fındık fiyatları ortalama 21-24 TL bandı arasında oluşmuştur. Ekonomideki kötü yönlü gelişmeler sonrası; ekmekten başlayarak şirketlerin kontrolündeki bütün gıda ürünlerinde, elektrik, mazot, kimyasal gübre, tarım zehirleri, tarımsal alet ve motoruna kadar bütün tarımsal girdilerde zam yağmuru başlamış borç sarmalındaki fındık çiftçisinin alım gücü daha da zayıflamıştır.
Fındık piyasasının düzenlenmesinde aktif rol alan ve tamamen kontrol etmek isteyen Ferrero ve ona bağlı şirketler 2021 yılında yerel piyasalardan fındık toplayan manav ve komisyoncuları fındık stoklamakla eleştirmiş ve fındık fiyatlarında yükseliş beklentisinde olmadıklarını belirterek küçük tacirlerinde piyasadan çekilmesini sağlamaya çalışmıştır.
Çiftçilerin Yoksullaşması Kader Değildir, Neoliberal Tarım Politikalarının Sonucudur!
Elektrik, su, ekmek ve tüp gaz vb. yaşamsal girdilerdeki zamlar ve tarımsal girdi fiyatlarındaki artış ve yüksek faizler fındık çiftçisinin katlanamayacağı boyutlara ulaşmıştır.
Ürünler | Miktar | Fiyat (TL-2002) | Miktar | Fiyat (TL-2021) |
Tüp Gaz | 12 kg | 14,95 | 12 kg | 145,00 |
Tarım Zehirleri | 0,8 kg | 10,00 | 0,8 kg | 230,00 |
Mazot | 1 lt | 1,098 | 1 lt | 7,91 |
Ekmek | 500 gr | 0,280 | 250 gr | 2,50 |
Gübre | 1000 kg | 176,00 | 1000 kg | 2.400,00 |
Fındıkçiftçisinin insanca yaşaması için gerekli olan yaşamsal ve tarımsal girdilerin fiyatları sürekli artarken fındık fiyatlarındaki düşük artışlar, ya da yerinde saymalar borç sarmalının büyümesine sebep olmuş, fındık çiftçisi bir kez daha vahşi piyasa içerisinde, şirketler karşısında kendi kaderine terk edilmiştir.
Fiskobirlik Demokratikleştirilmeli, Devlet Destekleme Alımlarını Çiftçilerin Demokratik Kooperatifleri Üzerinden Yapmalıdır.
Fındık alım fiyatı belirlenirken sadece rekolte tahminleri üzerinden fiyat belirlenmemeli, Pandemi sürecinde gittikçe kronikleşen ekonomik kriz ve tarımsal zehrinden, kimyasal gübresine tarımsal girdilerde %50-100 artışlar olduğunu unutulmadan ve ilerde dövizde olabilecek dalgalanmalarda göz önünde bulundurularak taban alım fiyatı belirlenmelidir.
Çiftçilerin söz ve karar sahibi olduğu demokratik bir kooperatif yasası çıkartılarak Kooperatif Yasaları’ndaki ve uygulamalarındaki antidemokratik yönler düzeltilmeli, FİSKOBİRLİK dahil kooperatiflerdeki antidemokratik yönetim yapısı ve işleyişi ortadan kalkmalı, kooperatifler çiftçi kooperatifi hüviyetine kavuşturularak üyelerinden destekleme alımı yapması sağlanmalıdır. Devlet milyonlarca liralık vergi indirimi ve teşvikleri İtalyan şirketi Ferroro’ya yapacağına fındık üreticilerine ve onların kooperatiflerine yapmalıdır.
Fındık Referans Fiyatı en az 34,5 TL Olmalıdır.
Rekolte tahminlerini iklim koşulları ve külleme hastalığının verim kaybına etkilerini dikkate alarak hesapladığımızda 1 kg fındığın ortalama maliyeti 22,14 TL dir.. Çıkan bu maliyet fiyatının üzerine %25 kar payı + %25 refah payı (asgari enflasyon oranı) eklendiğinde 1 kg fındığın alım fiyatı en az 34,5 TL olmalıdır.
Birleşmiş Milletler tarafından Cenevre de kabul edilen “Köylü Hakları Deklarasyonu”ndaki köylü/çiftçi haklarından bir tanesinin de “Köylülerin/Çiftçilerin Tarımsal Üretimde Fiyat ve Piyasa Belirlemede Özgürlük Hakkı olduğu, köylülerin/çiftçilerin bu kapsamda adil bir piyasaya ve tatmin edici bir fiyata ulaşma haklarının olduğunu” ülke kamuoyuna ve Tarım Ve Orman Bakanlığı’na hatırlatmak ÇİFTÇİ-SEN olarak öncelikli görevlerimizdendir.
Çok iyi biliyoruz ki bir tarafta üreten çiftçiler diğer tarafta ürettiklerimizi yok pahasına almaya çalışan şirketler var. Şirketler kazanırsa paralar ülke ekonomisine değil çokuluslu şirketlerin havuzlarına akacaktır. Siyasi iktidar uyguladığı tarım ve gıda politikaları ile şirketlerden yana tutum almakta, demokratik işleyişi bile olmayan FİSKOBİRLİK’i devre dışı bırakmaya, TMO yu kullanarak piyasayı şirketler lehine düzenlemeye çalışmaktadır.
ÇİFTÇİ-SEN Olarak Diyoruz ki:
2000 yılında sözde özgürleştirme yasası olarak çıkarılan 4572 sayılı kooperatif yasasının şirketler lehine olan hükümleri kaldırılsın, FİSKOBİRLİK’in yönetimlerini ve işleyişini fındık çiftçilerinin demokratik olarak belirleyecekleri bir yapıya kavuşturulsun. Gerek Uluslararası sözleşmelerde, gerekse de T.C. Anayası’nda var olan ve tartışmasız bir hak olan, çiftçilerinin, bağımsız sendikal örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılsın, sendikal örgütlenmelerine dönük iç hukuk düzenlemeleri yapılsın. Var olan Ziraat Odaları, Birlikler vb. çiftçi öörgütlerini de demokratik yapılara kavuşturulmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılsın. Bunların yanısıra:
BÖLGE
Az önceYAŞAM
Az önceDÜNYA
23 saat önceGENEL
1 gün öncePOLİTİKA
1 gün önceDÜNYA
1 gün önceEKONOMİ
2 gün önce