DOLAR 34,5910 0.3%
EURO 36,2386 0.01%
ALTIN 2.987,720,88
BITCOIN 34208681.80538%
Trabzon
14°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

TRABZON 2022 TURİZMİNE HAZIR MI?

TRABZON 2022 TURİZMİNE HAZIR MI?

ABONE OL
24 Nisan 2022 16:58
TRABZON 2022 TURİZMİNE HAZIR MI?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Turizm, Trabzon’da yerel refahın en önemli kaynaklarından biridir. Trabzon için gelir sağlama ve iş oluşturma bakımından turizm büyük önem taşımaktadır. Trabzon, sahip olduğu yeşili, suyu ve doğal güzellikleri nedeniyle yerli ve azda olsa yabancı turistler için her zaman tercih edilen yer olmuştur.

2010 yılında başlayan Arap Baharı bölgedeki turizm sektöründe olumsuzluklar oluşturmuş ve bölge içindeki turizm merkezleri güvenlik nedeniyle başta Körfez ülkelerinin vatandaşları tarafından tercih edilmemeye başlamıştır.  Arap Baharı’nın ardından bölgedeki turizm hareketi daha güvenilir, Müslüman-Arap yaşantısına uygun hizmet sunabilen Malezya ve Endonezya’nın yanı sıra Türkiye’ye kaymaya başlamıştır.  2013 yılından itibaren Arap turistler Türkiye’ye ve doğal güzellikleri ve iklimi dolayısıyla da Trabzon’a yoğun ilgi göstermeye başlamıştır.  2013-2015 yılları arasında Arap ülkelerinden ülkemize 7 milyon 527 bin turist gelmiştir. İstanbul’un yanı sıra Bursa, Bolu, Abant, Yalova ve Trabzon hem gezmek ve dinlenmek hem de yerleşmek için Arap turistlerin tercih ettikleri illerimiz olmuştur.

Ancak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır,  İran ile olan ilişkileri ve yasa dışı silahlı örgütlere destek verdiği iddiası ile Katar’a  Haziran 2017’de boykot kararı almasının ardından Türkiye’nin, Katar’ın yanında yer alması Türkiye ile Suudi Arabistan ilişkilerini bozmaya başlamış, 2 Ekim 2018’de ise Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin ardından Türkiye’nin suikastten sorumlu olanların yargılanması yönünde bir tutum takınması ile ilişkiler daha da bozulmuştur.  Suudi Arabistan Türk ürünlerini boykot etmeye başlamış, Suudilere Türkiye’ye seyahat etmemeleri ve gayrimenkul almamaları için çağrılar yapılmıştır. Bunun üzerine Suudi Arabistan ve onunla birlikte hareket eden ülkelerden Türkiye ve Trabzon’a turist gelmemeye başlamıştır. İlimiz turizmi bu durumdan önemli ölçüde olumsuz etkilenmiş ve etkilenmeye de devam etmektedir.

Turizm sektörü bu olumsuzluklar karşısında ayakta kalmaya çalışırken 11 Mart 2020’de ilk Covid-19 vakası açıklanmış ve hızla yayılarak kapanma süreçlerine girilmiştir. 2021’de, pandeminin etkisinin azalmasıyla Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) dışındaki Arap ülkelerinden Trabzon’a Arap turistlerin gelişinde bir artış yaşanmıştır. 2022’de ise pandeminin etkisinin kalkması ve Türkiye’nin son dönemde Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini düzeltmeye başlamasıyla Trabzon’a gelecek Arap turistlerin sayısında bir patlama yaşanacağı beklentisi oluşmuştur.  Otel ve restorantlardan parklara ve müzelere kadar her köşeye dokunan ve neredeyse tüm iş alanlarının etkilendiği turizm sektöründe yaşanacak böyle bir patlama Trabzon için ve döviz krizi yaşayan ülkemiz için çok yararlı olacaktır.

Trabzon, tatil amaçlı turizm açısından büyük bir potansiyele sahip olmakla birlikte bölge ülkeleri açısından önemli bir medikal turizm merkezi olmaya da adaydır.

 

Sağlık amaçlı turizm: Trabzon, coğrafi yakınlık açısından Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu ülkelerindeki medikal turizm müşterileri için önemli fırsatlara sahiptir.  Son yıllarda medikal turizmde olumlu gelişmeler yaşanmakla birlikte Trabzon, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Kafkasya’nın medikal turizm merkezi haline getirilebilir. İlimiz, doğal güzelliği, tarihi ve kültürel özellikleri ve cazip turizm alanlarının yanı sıra sahip olduğu sağlık tesisleriyle yabancı hastaların tercihleriyle büyük ölçüde örtüşmektedir.

 

İlimizdeki kamu ve özel hastane ve medikal merkezler medikal turizm açısından önemli fırsatlar sunmaktadır. Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinin, ildeki özel hastane, tıp merkezi ve medikal turizm şirketlerinin bu fırsatı değerlendirmeye dönük girişimleri bulunmaktadır. Ancak bu girişimlerin başlangıç aşamasında olduğu söylenebilir. Bu nedenle, hem bu kurumların bu alandaki faaliyetleri artırmalı hem de Kanuni ve Ahi Evran hastanelerinin bu konudaki potansiyelinden yararlanma yoluna gidilmelidir. Yapımı devam eden Şehir hastanesi medikal turizm dikkate alınarak yapılmalı ve donatılmalıdır. İlimizde devam eden medikal turizm faaliyetlerini daha organize kılmak için medikal turizmle ilgilenen sağlık kuruluşlarının bir araya gelmesi ve medikal turizm konusunda dayanışma içine girmesi sağlanmalıdır. Medikal turistlerle anlaşabilecek düzeyde dil bilen sağlık personelini artırmaya yönelik pratik dil eğitimleri ve teşviklerin yapılması önem taşımaktadır. Turizm acentelerinin medikal turizm alanında uzmanlaşması, hedef ülke ve şehirlerde temsilciliklerin oluşturulması ve  tanıtımların yapılması medikal turist sayısını artırmaya katkı sunacaktır.

 

Medikal turizm, sağlık personeli ve yardımcı personelin yanı sıra medikal turistleri uygun şartlarda taşıyacak medikal turizm seyahat acentelerine talebi artıracaktır. Bunun yanı sıra diğer turistlere göre 10 kat daha fazla harcama yapan medikal turistler önemli döviz geliri sağlayacak, medikal turizmin gelişmesi ile doktorlarımızın yurtdışına gitmesi de önlenmiş olacaktır.

 

Tatil amaçlı turizm: Trabzon, doğal çevre dokusu, temiz havası ve özellikle yaz aylarında kendi ülkelerine göre serin bir iklime sahip olması  nedeniyle yerli turistlerin yanı sıra 2013 yılından itibaren yoğun bir şekilde Arap turistlerce tercih edilmektedir. Bu yıl pandeminin etkisinin büyük ölçüde kalkması ve Arap ülkeleri ile olan ilişkilerdeki yumuşama nedeniyle ilimize gelecek Arap turist sayısında büyük bir artış beklentisi bulunmaktadır. Bu beklenti doğrultusunda turizm sektörü gerekli tedbirleri almakla birlikte daha önceki yıllarda görülen ve çözülmesi gereken bir takım sorunlar bulunmaktadır. Trabzon’da turizm alanında acil ve ileriye dönük olarak nelerin yapılması gerektiğini birkaç başlık altında toplayabiliriz.

 

1-Alt ve üst yapı: Başarılı turizm temel bir altyapı oluşturmaya dayanır. Bu nedenle Uzungöl, Sümela Manastırı ve diğer turizm alanlarında ulaşım altyapısı gözden geçirilmeli ve ulaşım alternatifleri artırılmalıdır. Bu kapsamda gelir düzeyi yüksek Arap turistlere yönelik Uzungöl’e helikopterle yolcu taşıma imkanları değerlendirilmelidir. İl içinde ve turizm alanlarında ulaşım, trafik ve otopark sorunları çözülmelidir. Turizm ürünümüz olan ve turistlerin tercih nedeni olan çevre titizlikle  korunmalı ve yapılan her türü işlemin çevreye uyumlu veya çevre dostu olması sağlanmalıdır. Bu kapsamda Uzungöl ve diğer turistik destinasyonlarda çevre düzenlemesine ve temizliğe daha fazla özen gösterilmeli, bu bölgelerde kalabalık ailelerin yürüyüş, spor ve gezi gibi faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri alanlar oluşturulmalıdır.  Son yıllarda ilimizde konaklama imkanları artırılmış olmakla birlikte bu konaklama alanlarında kadınların gelenek ve göreneklerinden kopmaksızın gezi, spor, yüzme, eğlence gibi aktivitelerden daha rahat yararlanabilmeleri için otellerde, turistik tesis ve alanlarda  gerekli düzenlemeler yapılmalı, alışveriş merkezlerinin ve turistlere hizmet veren diğer tesislerin kapanış saatlerini Arapların yoğun olduğu yaz dönemleri için yeniden düzenlenmeli ve ihtiyaca göre uzatılmalıdır.

 

2-Yerel turizm politikası: Trabzon’da turizmin gelişmesi için merkezi yönetimin belirleyeceği politikalardan ziyade yerelin eyleme geçmesi ve yerel bir turizm politikası oluşturması gerekir.  Bu anlamda belediyenin önemli görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Çünkü, belediye, hem karar almada hem de uygulamada yerel paydaşlar arasında en etkili oyuncudur. Bu nedenle belediyeler, turizmin önemini anlayıp özgün projeler hazırlayıp uygulamalıdır.  Belediyeler, geleneksel görevlerinin yanı sıra turizm bölgeleri ve turizm koridorları oluşturmak için ortak bakış açısı geliştirme, ilçe belediyeleri ile  koordineli hareket etme ve dayanışma halinde olmayı gerektiren  turizmle ilgili bir bakış açısına sahip olması gerekir. Belediyenin özel sektör, sivil toplum kuruluşları, yerel halk ve yerel kamu kesimi ile birlikte yalnızca bir aktör değil aynı zamanda bir yönetmen konumunda olması gerekir. Belediye başta olmak üzere bütün il yöneticileri turizmi öncelik haline getirmeli, turizmle ilgili altyapı sorunlarını hızla çözmeli ve toplumun turizmin faydaları konusundaki farkındalığının arttırılarak turizme uygun davranış kalıplarının geliştirilmesi gerekir.

Belediyeler, yerel kamu kesimi, turizm alanında faaliyette bulunan özel kesim, yerel basın, sivil toplum, üniversiteler ve meslek odaları gibi paydaşlar ilin turizminin geliştirilmesi için ortak akıl oluşturmalıdır. Bu anlamda oluşturulan Trabzon Turizm Konseyi olumlu bir gelişme olmakla birlikte 6 Ekim 2021 tarihli ilk toplantısının dışında somut bir açıklaması, kararı ve uygulaması bulunmamaktadır. Turizmde patlama beklediğimiz bu sezona hazırlanma ve yanı başımızdaki savaşın azda olsa il turizmine yönelik imaj kaybını önleyecek acil tedbirlerin alınması konusunda Konsey’in çok daha aktif rol oynaması gerekir.  Bu Konsey, turizm sezonunun başında yereldeki paydaşları bir araya getirerek  hazırlıkların yapılması, ihtiyaçların tespiti ve ilgililerce bu ihtiyaçların acilen giderilmesini sağlayacak adımlar atması, sezon sonunda da sezonun değerlendirmesinin yapılması, anketler yoluyla turist memnuniyetinin belirlenmesi, turizmin gelişiminin ve turizm eğiliminin izlenmesi ve çözümler üretilmesi yoluna gitmesi gerekir.

 

3-Potansiyelin iyileştirilmesi ve artırılması: Arap turistler ilimizi doğası ve iklimi nedeniyle tercih ettiği için konaklama yerlerini şehir merkezine değil çevreye zarar vermeden ve çevrenin niteliğini artıracak şekilde ziyaret edilen doğal yerlerde yapma yoluna gidilmelidir. Üst gelir grubundaki Arap turistleri çekmeye yönelik olarak başka ülkelerde bulunan ve bu turistlerce tercih edilen mekanların yapılması yoluna gidilmelidir.  Arap tarih ve kültüründen esinlenmiş bir atmosfer sunan ve  Arap turistlere hitap edecek ancak gerektiğinde diğer turistler için kullanıma uygun hale getirilebilecek tatil köyleri oluşturulmalıdır. Bu kapsamda, şehrin civar yerlerinde veya ilçelerde, turistlerin konaklama, gezi, spor, eğlence ve alışveriş gibi aktivitelerini yerine getirebilecekleri, yüksek kalitede ve özelleştirilmiş hizmet sunan, güvenliği sağlanmış müstakil destinasyonlar ya da tatil köyleri oluşturulmalıdır. Arapların yanı sıra ihtiyaç halinde diğer turistlerce de kullanılabilecek çadırlar, evler, cami ve geleneksel yemekler sunan kafeler ve restorantlardan oluşan kompleksler oluşturulmalıdır.

 

Arap turistlerin yoğun olarak bulunduğu destinasyonlarda karşılaşılan olumsuzlukların anlık iletilebileceği turizm polisi veya jandarması noktalarının kurulması ve buralarda özellikle iletişim becerileri noktasında eğitimli ve dil bilen personelin bulunması ve yaşanılan haksızlıklara ve şikâyetlere anında müdahalede bulunulmasını mümkün kılacak hukuki altyapıyla da donatılmaları gerekmektedir.

 

Turizm faaliyetleri tüm ilçelere yayılmalı, turistlerin her dakikasını değerlendirecekleri ve harcama yapacakları aktivite ve mekanlar oluşturulmalıdır. Yeme-içme alternatiflerinin artırılması ve dünya mutfağından örnekler sunulması, doğa yürüyüşleri ve adrenalin artırıcı aktivite imkanlarının sunulması, yerel kıyafetler, takı ve benzeri süs eşyaları, ilin veya ilçenin anısını canlandırabilecek süs ürünlerinin ve yerel ürünlerin satılabileceği mekanlar, açık veya kapalı nezih yerler oluşturulmalıdır. Sergi, panayır, fuar, festival ve şenlikler düzenlenmeli, her türlü çevre kirliliği engellenmeli, gıda ürünlerinde, hizmet sunumu ve fiyatlandırmada şeffaflığın sağlanmasında etkili denetimler yapılmalıdır.

Arap turistlerin alışverişi sevdikleri için gidecekleri yerlerdeki alışveriş imkanlarını da önemsemektedir. Örneğin Avusturya’nın Salzburg kentinde bulunan ve büyük bir göle sahip olan Zell am See kasabasına giden Araplar alışveriş için 200 km uzaklıktaki Almanya’nın Münih şehrine alışverişe gitmektedir. Trabzon’a gelen turistler ise alışveriş için İstanbul’a gitmektedir. Bu nedenle mevcut olan alışveriş altyapısı daha da artırılmalıdır.

4-Hizmet kalitesi:  Marka ve hizmet kalitesi açısından özellikle konaklama, yeme-içme ve ulaşım başta olmak üzere birçok alanda tesis, ürün, işgücü niteliği ve hizmet anlayışı açısından asgari standartlar getirilmeli ve bu standartlara il ve ilçelerde uyulmasının sağlanması gerekir.  Ticaret ve Esnaf odaları, mensuplarına yönelik eğitim faaliyetlerini ve iş yeri denetimlerini artırarak esnafın hatalı davranışları önlenmelidir. Ticaret ve Esnaf Odaları mensuplarına yönelik eğitim faaliyetlerini ve iş yeri denetimlerini artırmalı, rezervasyonlara turistlerin aracılık etmesi önlenmeli  ve yerli tur operatörleri aracılığıyla yapılması sağlanarak aşırı fiyat farkları ortadan kaldırılmalı,  konaklama tesisleri, seyahat acenteleri, araç kiralama şirketleri ve yeme-içme hizmeti sunan tesislerde etkin bir fiyat denetimi sağlanarak fiyatlar şeffaf ve standart hale getirilmelidir.

Kaza, yaralanma, hırsızlık, dolandırıcılık, satın alınan üründen kaynaklı şikâyetler, hizmet alınan yerlerde uygulanacak sözel ya da fiziksel şiddet gibi sorunların ortaya çıkması durumunda şikâyetlerin iletilmesini sağlayacak bir çağrı merkezi oluşturulması ve bu çağrı merkezinde ayrıca konaklama, gezi, araç kiralama hizmetleri ile ziyaret edilecek alternatif destinasyonlar ile ilgili danışmanlık hizmetlerinin de sunulması ve merkeze ait iletişim numaralarının yaygın bir şekilde başta billboardlar olmak üzere yoğun turist bulunan bölgelerde reklam edilmesi sağlanmalıdır.

 

Bölgedeki büyük sağlık kurumlarında turistlere yönelik danışma masaları oluşturulmalı ve turistlerin sağlık personeli ile iletişim sağlamalarına yardımcı olacak Arapça/ingilizce bilen personel bulundurulmalıdır. Konaklama tesisleri, seyahat acenteleri, araç kiralama şirketleri, yeme-içme hizmeti sunan tesislerde etkin bir fiyat denetimi sağlanarak fiyatlar şeffaf ve standart hale getirilmelidir. Yeme-içme hizmeti veren tesislerin ve buralarda çalışanların temizliğine ve yemeklerin lezzetli olmasına azami gayret gösterilmeli, menülerin Arap turistlerin damak zevklerine yönelik, onların yerel lezzetlerini, farklı yöresel lezzetleri içeren ve farklı yörelerin mutfaklarını temsil eden yiyecekleri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi için gerekli farkındalık sağlanmalıdır.

 

Başta havaalanı olmak üzere, turistlerin yoğun olarak ziyaret ettikleri Uzungöl, Ortahisar gibi bölgeler ile alışveriş merkezlerinde danışma masaları oluşturulmalı ve daha ayrıntılı, tanıtıcı ve güncel materyalin hazırlanarak turistlere sunulması, bu bölgelere yerleştirilecek dijital ekranlar ile tanıtım ve yönlendirme faaliyetlerinin yapılması sağlanmalıdır. Turistlere hizmet veren tesislerde çalışan personele yabancı dil ve hizmet sunumu ve davranışsal konularda eğitim verilmelidir. Bu konuda bölge üniversiteleri ile işbirliği yapılarak yetişmiş ara eleman sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalar artarak devam ettirilmelidir.

 

       5-Etkili tanıtım:  İldeki turizm potansiyelinin turizme kazandırılmasına paralel olarak etkin bir tanıtıma gidilmeli, hem tanıtım hem de yanı başımızdaki savaş dolayısıyla oluşacak çekincelerin giderilmesi için ilgili ülkelerin yazılı ve özellikle görsel basınında açıklamalarda bulunulmalıdır.  Bölgeyi tanıtan Arapça Youtube videoları hazırlanmalı, Arap ülkelerinde TV reklamları verilmeli, oradaki elçiliklerce TV’lerde tanıtım konuşmaları yapılmalı, ildeki yetkililer veya devlet yetkililerinin Arap TV programlarında Türkiye’yi tanıtıcı konuşmalarının yayınlanması yoluna gidilmelidir.

 

Turizm ofislerinin her biri tanıtım veya kampanyalar yapmalı, Yüzdeyüz Saf Yeni Zelanda(Yeni Zelanda), Özledik Sizi(Mısır) ve Kur’an da Belirtilen Cennet(Avusturya) gibi etkili bir slogan geliştirilmeli, karışık mesajlar verilmesi yerine ortak bir tanıtım stratejisi geliştirilmeli ve ortak bir internet sitesi oluşturulmalıdır.

 

Destinasyonun pazarlamasına yönelik pazarlama kampanyaları  yapılmalı, turistlerin yoğun olarak geldikleri ülkelerle spor organizasyonları düzenlenmeli, dizi veya film çekimlerinin bir kısmının bölgede çekimi için temaslar yürütülmeli ve böylece tanıtım yapılmalıdır.

 

Turistlerin yoğun olarak geldikleri ülkelerden üst düzey yazılı ve görsel basın ülkeye davet edilip gezdirilmeli ve oluşan yanlış algılar basın yoluyla giderilerek bu yolla etkili tanıtım yapılması sağlanmalıdır.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r
error: Content is protected !!