Cumhurbaşkanı Erdoğan, özgürlük uğruna 1 milyon kişiyi kurban veren Suriyelilerin, rejimin acımasız saldırılarına 14 yıl boyunca sabırla direndiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle ;
İnsanlığın ve kardeşliğin sınandığı bu süreçte inanca, kültüre ve tarihe yakışır bir politika izlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler ne yaptık, mazluma kucak açtık. Garibin elinden tuttuk. Yetime kol kanat gerdik. Soframıza bir tabak da muhacirler için koyduk. Misafir berekettir, rahmettir inancıyla hareket ettik. Hatırlayın biz mazluma, muhtaca, mağdura sahip çıkarken 14, 28 Mayıs seçimlerinde karşımızdaki aday çıktı, bir seçim vaadi olarak ‘Hepsini geldikleri yere göndereceğiz’ dedi. Sağa sola etiket yapıştırarak, Suriye’deki zulümden, işkenceden, katliamdan, terörden kaçıp ülkemize sığınan bu mazlumları hedef gösterdiler, Hitlervari yöntemlerle güya siyaset yaptılar” ifadelerini kullandı.
Milletin, bu merhametsizliğe, vicdansızlığa ve nefret siyasetine sandıkta gereken cevabı verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partisi oturduğu koltuğu altından çekip aldı. Şimdi ne kapısını çalan var, ne yüzüne bakan var. Türk siyasi tarihinin tozlu raflarında kötü bir hatıra olarak unutuldu. Biz, bize yakışanı yaptık. Nefret siyaseti güdenler de kendilerine yakışanı yaptılar. Neticede kazanan merhamet oldu, dayanışma oldu, kardeşlik oldu” diye konuştu.
“SURİYE’Yİ ÜÇ PARÇAYA BÖLEREK KOLAYCA YUTULACAK LOKMALAR HÂLİNE GETİRME PROJESİ ÇÖKMÜŞTÜR”
Suriye krizinde de sabrın sonunun selamet olduğunu gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim ki sabretti Allah ona muhteşem bir zafer nasip etti” dedi.
Arap, Kürt, Türkmen, Çerkes, Hristiyan, Dürzi, Nusayri ve diğer tüm unsurlarıyla Suriye’nin özgürleştiğini ve 13 yıllık hasretin ardından misafirlerin yurtlarına başları dik olarak döndüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz gönüllü olarak ülkelerine dönmek isteyen kardeşlerimize gereken kolaylığı gösteriyor, ama kimseyi de buna zorlamıyoruz. Ülkedeki yeni yönetim, tüm dinî, mezhebi ve etnik kesimleri kucaklayan mutedil bir anlayış sergiliyor. Yeni yönetimin Suriye’nin siyasi ve coğrafi birliğini sağlama yönünde gösterdiği samimi gayreti takdirle izliyoruz. Bu gelişmeyle Suriye’yi üç parçaya bölerek kolayca yutulacak lokmalar hâline getirme projesi çökmüştür. Türkiye olarak Suriye’nin yaşadığı ağır yıkımları ve acıları süratle geride bırakarak yeniden bir bütün, güçlü, müreffeh bir ülke hâline gelmesi için kardeşlerimize her türlü desteği vereceğiz.”
Suriye’den sonra, Gazze’den de yüreklerdeki yangına su serpen bir haber aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de yoğun gayret ve telkinleriyle, Filistin Direniş Hareketi Hamas ile İsrail arasında ateşkes için mutabakata varıldığını söyledi.
“FİLİSTİN HALKI TESLİM OLMADI, DİZ ÇÖKMEDİ”
Gazze halkının 15 ay sonra bir nebze olsun rahat nefes alacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail hükûmeti, 467 gündür uyguladığı soykırıma ve katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş iradesini kıramamıştır. 363 kilometrekare büyüklüğünde bir alana hapsettikleri yaklaşık 2 milyon kardeşimizi aylarca bombaladılar. Çocukları öldürdüler. Hastaneleri yerle bir ettiler. Okulları, camileri, kiliseleri enkaza çevirdiler. Doktorları, sağlık çalışanlarını, gazetecileri, alçakça katlettiler. Gıda sırası bekleyen sivilleri vurdular. İnsani yardım malzemesi taşıyan kamyonları vurdular. Bebekleri açlığa mahkûm ederek, seyrettiler” dedi.
İsrail’in 467 gündür her türlü zulmü, gaddarlığı ve vahşeti Gazze’de sergilediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzelilere diz çöktüremediklerini söyledi.
Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 binden fazla insanın şehit edildiğini, 110 binden fazla sivilin yaralandığını, 10 binden fazla Gazzelinin ise nerede olduğunun bilinmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Son asrın en büyük soykırımlarından biri, hem de 467 gün boyunca tüm dünyanın gözleri önünde yaşandı. Tüm bunlara rağmen Filistin halkı teslim olmadı, diz çökmedi, pes etmedi. İsrail’in, özellikle de Netanyahu’nun, ateşkes ihlallerinde sicilinin epey kabarık olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sefer buna izin verilmemelidir. Gazze’de tekrar eskiye dönülmemesi için herkes üzerine düşeni yapmalı, İsrail üzerinde sürekli baskı kurulmalıdır. Türkiye olarak nasıl 467 gün boyunca Gazzeli kardeşlerimizi bir an olsun yalnız ve sahipsiz bırakmadıysak inşallah, ateşkes döneminde de Gazze’nin kanayan yaralarını sarmak için tüm imkânlarımızı harekete geçireceğiz. Savaş ve insanlık suçu işleyenlerden tek tek hesap sorulması amacıyla verdiğimiz mücadele de artarak devam edecek.”
“KENDİ İNANÇ, KÜLTÜR VE MEDENİYET KODLARIMIZI REFERANS ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Gazze halkını muhabbetle selamladığını vurguladı.
İşgalci İsrail güçleri karşısında topraklarını ve şereflerini kahramanca savunan Gazze’nin yiğit evlatlarından şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Desteğimiz ve duamız Filistinli kardeşlerimizle olacaktır” dedi.
Hem Suriye ihtilafında hem de Gazze krizinde mazlumdan, mağdurdan, adaletten yana tavır aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batı’nın veya emperyalist güçlerin ne dediğini değil, kendi inanç, kültür ve medeniyet kodlarımızı referans aldık. Avrupa, Amerika bize ne der, siyonist lobi bize ne der? Bunların hiçbirine aldırmadık. Hiçbirine kulak asmadık. Bizim yerimiz mazlumun yanıdır dedik. Bütün dünya sağır ve dilsiz kesilmişken bu kardeşiniz hakkı söyledi, hiç kimseden çekinmeden haklının yanında yer aldı” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu duruşları nedeniyle ciddi bedel ödediklerini, haksız eleştirilere muhatap olduklarını, ahlaksız ve alçakça iftiralara maruz kaldıklarını söyledi.
YAŞAM
1 gün öncePOLİTİKA
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceTARIM VE HAYVANCILIK
4 gün önceAKTÜEL
4 gün önceBÖLGE
4 gün önceEKONOMİ
4 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.