MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, pazar günü İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Santa Maria Kilisesi’nde yapılan ayin sırasında, iki teröristin düzenlediği silahlı saldırıda bir vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi. Bahçeli, “Bu menfur ve melanet eylemi lanetliyor, vefat eden vatandaşımızın ailesine taziyelerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli, yabancı uyruklu teröristlerin kısa sürede yakalanmasının, ilerleyen günlerde suikastın sır perdesinin aralanacak olmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Toplumsal huzuru bozmak, iç asayiş ve güvenliği bulandırmak amacıyla zehir ve zillet saçan Türkiye düşmanlarının boş durmadığını ifade eden Bahçeli, gelişmelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğine işaret etti. Bahçeli, “31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı ve ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız.” uyarısında bulundu.
– “Heba ettikleri yılların altında kalacaklar”
Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin Türkiye lehine ortaya çıkan sonucunun perçinlenmesi, yeni yüzyılın aralanan perdelerinin iyice açılmasının 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’ne birebir bağlı olduğunu ifade eden Bahçeli, demokratik eşiğin kazasız belasız atlatılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş momentinin hız kesmeden devam etmesi gerektiğini belirten Bahçeli, MHP’nin ve Cumhur İttifakı’nın bu hedefe kilitlendiğini dile getirdi.
MHP’nin 31 Mart’a canla, başla, heyecanla ve inanmışlıkla hazırlandığını vurgulayan Bahçeli, pazar günü “Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin” temasıyla Mersin Açık Hava Toplantısı’nı gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Mersin’in tıpkı Akdeniz gibi dalgalandığını ve Cumhur İttifakı’nda kenetlendiğini belirten Bahçeli, “Hiç kimse boş hayale kapılmasın. Hiç kimse yanlış hesap yapmasın. Mersin bizim, Türkiye hepimizindir. Mersin’de, demlenmiş CHP’ye ruhsat yoktur. Mersin’e ambargo koyan bölücülere bundan sonra rahat yüzü yoktur. Allah’ın izni ve milletimizin iradesiyle 31 Mart 2024’te, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve tüm ilçe belediyeleri Cumhur İttifakı’nın yönetimine geçecek, diğerleri sadece nal toplayacak, heba ettikleri yılların altında kalacaklardır.” diye konuştu.
Bahçeli, Mersin’de şahit olunan coşku ve heyecanın bu hafta sonu Manisa’da da tekerrür etmesini temenni ettiğini söyledi.
31 Mart’ta hıyanetin değil hizmet ve hidayetin kazanacağını belirten Bahçeli, “31 Mart’ta cüzdan ve cukka hesabı yapan curcuna siyaseti değil milli şerefin timsali Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı başarıya ulaşacaktır.” dedi.
31 Mart’a kadar durmayacaklarını bildiren Bahçeli, yol haritasını hazırladıklarını, rotayı çizdiklerini belirtti. Engelleri teker teker aşıp ilerleyeceklerinin altını çizen Bahçeli, “Varsın birileri utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan parti parti dolaşsın, hatta devşirilsin, demlensin, siyasi fırıldağa dönüşsün. Hiç fark etmeyecek, hiç dert ve sorun olmayacaktır. Çırpınışları boşuna, hevesleri beyhudedir. 31 Mart’ta hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz.” ifadelerini kullandı.
– “PKK bu ittifakın neresinde?”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Eskişehir Aday Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada söylediği “Türkiye ittifakı” sözlerini eleştiren Devlet Bahçeli, bunun nafile bir gayret olduğunu belirtti. Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“CHP Genel Başkanı’nın ‘Türkiye ittifakını’ telaffuz etmesi nafile bir gayrettir. Millet İttifakı olmadı, şimdi de Türkiye ittifakı mı kuracaklar? Zillet tutmadı, ittifakın çatı ismi olarak Türkiye’yi kullanacaklar. Gördüğümüz kadarıyla demlenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş, şuurunu kaybetmiş, siyasi aklını hepten tüketmiştir. Azgın Türkiye muhalifleriyle Türkiye ittifakı oluşturma gayesi bu sefalet yuvalarının iflah olmaz perişanlığını teyit etmekle kalmamış, aciz ve acınası siyasetlerini de tamamıyla deşifre etmeyi sağlamıştır.
Özgür Bey, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre, bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz? İhanetin dem aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz? Henüz kendi aranızda katılaşmış ihtilafları ve katran gibi yüzeye çıkmış ikilikleri aşamamışken Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değilse nedir? Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin, neredeyse ismini ana kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı? Neresi adamlık? Neresi vefakarlık? Kürsüde gaza gelip kendi kendini alkışlamayı bırak da yüreğin varsa bunları açıkla. PKK bu ittifakın neresinde? Yanında mı yöresinde mi yedeğinde mi?”
– “DEM’den medet umanların sonu sandıkta hüsran”
İhanetin ittifakı değil imhasının olduğunu belirten Bahçeli, Türk milletinin ihanetin kökünü kurutacağını, bu kapsamda hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağını ifade etti.
Bahçeli, “DEM’den medet umanların sonu sandıkta hüsrandır. Demlenmiş CHP, açık veya gizli ortakları Türkiye’nin karşısında, biz sonuna kadar yanındayız. Demlenmiş CHP, DEVA, Serok ve diğerleri İmralı canisinin, terörist başı Gülen’in, PKK’nın, Firavun’un, müstevlilerin, sömürgecilerin hizasındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı ise mazlumların, gariplerin, emeklilerin, çiftçilerin, işçilerin, esnafların, ülkemizi büyütme, geliştirme ve zenginleştirme mücadelesi veren herkesin arkasındadır.” diye konuştu.
Bahçeli, “Savunulacak bir şeyi kalmayanlar, kendilerini haklı çıkarmak için her şeyi inkar etmeye başlarlar. Öyle inkar ederler ki gece karanlığında şeytan bile şeytanlığından utanır” sözünün Davutoğlu’nun durumunu özetleyen bir söz olduğunu belirtti.
– “Başbakanlık makamını terk etmedin, tardedildin”
MHP Genel Başkanı Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sayın Davutoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli’nin söylediği gibi biz dile ve söze değil öze ve hale bakarız. Senin özün de halin de kir tutmuş, temizlenmen için kanaatimce epey bir emek sarf etmene ve zaman harcamana ihtiyacın var. Parlamenter sistem hakimken, cümle alem biliyor ki eğer başbakanlık arzusuna kapılsaydım, koşmama yer ve gerek katiyen olmazdı. ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ diyen bir dava insanı, şartlar oluşmadan, millet takdir etmeden, dolambaçlı yollardan ve sipariş edilmiş hiçbir makama talip olmaz, hiçbir koltuğa tenezzül etmez. Sayın Davutoğlu, masalı bırak, bizi bilen bilir, tanıyan tanır; senin de sicilini ve geçmişini bilmeyen ve tanımayan yoktur. Doğrudur, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra başbakanlık makamı hem doğrudan hem de dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye’nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi, nefsimi çiğnemeyi vatan, millet ve şeref görevi saydım. Bundan pişman olmadığım gibi aynı durum bugün vasat bulsa yine benzer duruşu cesaret ve hamiyetle gösteririm. Bir günlük saltanat için binlerce yıllık milli mirası hiçbir namerde, hiçbir çıkarcıya çiğnetmem. Kaldı ki sen, başbakanlık makamını terk etmedin, bugün daha iyi anlaşılıyor ki isabetli bir kararla tardedildin, kapının önüne tarihi bir tasarrufla bırakıldın. Anlaşılan hala ıslah olmamış, hala akıllanmamışsın.”
Bahçeli, Davutoğlu’nun “Hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk” sözlerine yönelik, “Sayın Davutoğlu geçelim bunları, kargaların bile güleceği bu klişe ifadene ne itibar edecek ne de ikna olacak bir Allah’ın kulu zannederim yoktur ve kalmamıştır.” yorumunu yaptı.
– “Cumhur İttifakı’nı anlamak bozguncuların harcı değil”
Cumhur İttifakı’nda sorun yaşandığına yönelik iddialara yanıt veren Bahçeli, “Devamlı çalı dibi yoklayıp, davulun kasnağına vuruyorlar. Gündeme yansıyan bazı meselelerle ilgili görüş ayrılıkları olduğunu, nevzuhur bir güç mücadelesinin gittikçe sertleştiğini söylüyorlar. Bu bayağı ezberleri devamlı tekrar eden kötürüm çevrelere ve köhne zihniyetlere diyorum ki Cumhur İttifakı’nı anlamak ve anlatmak her kişinin harcı değildir, hele hele bozguncuların hiç değildir. AK Parti ile MHP arasında kurulan ahlaki, samimi ve milli bağı anlamlandırmak ve hak teslimini yapabilmek için öncelikle izan, insaf, irade, vatan ve millet sevdasıyla yoğrulmuş akıl ve yürek lazımdır.” diye konuştu.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun “Meydan” isimli şiirini okuyan Bahçeli, “Bir yay gibi o meydanı gerecek irade Cumhur İttifakı’nın inanç dolu iradesidir. Alışmışlar fitneden hasıla elde etmeyi, meslek edinmişler kavga ve krizden geçinmeyi. Hepsine diyorum ki, Cumhur İttifakı Türkiye’dir, Türk milletinin huzur ve diriliş türbedarıdır.” ifadelerini kullandı.
– “İsrail, İslam coğrafyasının bağrına saplanmış paslı hançerdir”
Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhine alınan ihtiyati tedbir kararlarına değinen Bahçeli, “İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği iddiasıyla yargılanmasına hükmedilmesi, bu ülkenin aleyhine geçici tedbir kararının alınması çok önemli bir gelişmedir.” dedi.
Uluslararası Adalet Divanının nihai kararının çıkması zaman alacak olsa da İsrail’in soykırım suçunun bedelini eninde sonunda ödeyeceğinin açık olduğunu ifade eden Bahçeli, “Kaldı ki insanlık vicdanı İsrail’i çoktan mahkum etmiştir. Sayıları 26 bini geçen mazlum Filistinlinin ölümüne sebep olanlar inanıyorum ki çok ağır şekilde cezalandırılacaklardır. Adaletten kaçış yoktur. Uluslararası Adalet Divanının Güney Afrika’nın başvurusuyla harekete geçmesi, bu ülkenin kararlı ve tavizsiz tutumu elbette her türlü takdirin üstündedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin bu sürece çok ciddi destek verdiğini söyleyen Bahçeli, Gazze’de insanlığın yanında yerini alması ve mazlumlara tercüman olmasının imrenilecek bir diplomasi başarısı olduğunu ifade etti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli şöyle devam etti:
“İsrail ile Filistin arasında acilen ateşkes ilan edilmelidir. Netanyahu’nun Uluslararası Adalet Divanı kararını ‘çirkin’ olarak yorumlayıp ateşkes kararı çıkmadığını ileri sürmesi ilkel bir saptırmadır. Divan, yargısal işlem yapmaktadır. Bir suçun işlenip işlenmediğini değerlendirmektedir. Bu nedenle Uluslararası Adalet Divanının ateşkes çağrısında bulunmaması, beklenen ve doğal bir durumdur. Zulmün sonucu yoktur, zalimlerin sonu yoktur. Zulümle abad olanın akıbeti ise korkunçtur. İsrail, İslam coğrafyasının bağrına saplanmış paslı hançerdir. Bu hançerin çekip çıkarılması, aynı zamanda başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve 1967 sınırları temelinde siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış bir Filistin devletinin kurulması sadece Orta Doğu’ya değil, dünyaya rahat bir nefes aldıracaktır. ABD’nin İsrail’in kanlı saldırıları karşısında vicdan muhasebesi yapması, haktan ve hukuktan yana tavır alarak iki devletli çözüm için çaba göstermesi samimi dileğimizdir. Haksızlığın müdafaasını yapmanın hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlük değerleriyle hiçbir bağ ve bağlantısı olamaz. ABD’nin küresel barış ve huzuru aşırı tehdit eden bir noktaya gelmesi, dahası farklı coğrafyalarda hakimiyet mücadelelerine girişerek pek çok ülkenin siyasi ve toplumsal yapısını karıştırması sürdürülebilir değildir.”
– “Mehmetlerimiz şehit edilirken sesi çıkmayanların savaş tamtamı çalmaları vahim bir ikiyüzlülüktür”
“ABD artık iniştedir, içten çözülmektedir, komşu coğrafyalardan derhal çekilmek, terör örgütleriyle yakın ilişki ve irtibatlarını kesmek zorundadır” diyen Bahçeli, Suriye-Ürdün sınırında Amerikan üssüne düzenlenen saldırıya işaret etti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın misilleme sözü verdiğini ve ABD yönetiminden İran’a karşı “intikam” sesleri yükseldiğini kaydeden Bahçeli, “Mehmetlerimiz şehit edilirken sesi çıkmayanların, üstelik hunhar terör eylemlerini teşvik edenlerin şimdilerde savaş tamtamı çalmaları vahim bir ikiyüzlülüktür. Coni insandır da Mehmed’imiz insan değil midir?” diye konuştu.
Bahçeli, İsveç’in NATO’ya katılımıyla birlikte 40 adet F-16 uçağı ve 79 adet modernizasyon kitinin onay işleminin bir an önce tamamlanması, Türkiye’nin F-35’ler için ödediği paranın da iade edilmesi gerektiğini söyledi.
– “Böyle müttefiklik düşman başına”
Amerika vatandaşlarının ABD’ye sahip çıkması gerektiğini belirten Bahçeli, hem kendi gelecekleri hem de dünyanın geleceği açısından ABD’yi adil, insani, vicdani ve hukuki bir çizgiye çekmeleri gerektiğini vurguladı.
Bölücü terör örgütüne yönelik operasyonların durmasını isteyen ABD’nin kendi içinde operasyon döneminin fitilinin tutuştuğunu dile getiren Bahçeli, “Böyle müttefiklik ancak düşman başınadır. Şimdi ABD kendi içinde kaynamaktadır. Texas merkezli kriz, eyaletler arasındaki cepheleşmeyi keskinleştirmektedir.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, 16 Eylül 2017 tarihli sosyal medya paylaşımında “Bölgemizde fitneye mihmandarlık yapan ABD, gelecekte kendi eyaletlerinde baş gösterebilecek bir bağımsızlık arayışına ne diyecektir?” ifadelerini kullandığını hatırlatarak, “Texas bunalımı malumun ilamı olmuştur. 25 eyalet Texas’ın yanında yer almış, Washington yönetimine meydan okumuştur.” dedi.
Bu dünyanın, etme bulma dünyası olduğunu, mazlumların gök kubbede çınlayan ahlarının hiçbir zalimin yanına kalmayacağını kaydeden Bahçeli, “Geleceğin dünyasında küresel güç kayması yaşanacak, yeşeren ve yükselen Türk devri güvenlik, istikrar, barış ve adaletin burcu olarak sivrilerek insanlığın huzur limanı haline gelecektir.” diye konuştu.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, Cumhuriyetçilerin yönetimi altındaki eyaletlerden Texas’a ulusal muhafız gönderilmesini istemesinin, ABD’nin yeni bir iç çatışma ortamına düşme riskini de kuvveden fiile çıkardığını belirten Bahçeli, “Biz onlar gibi olamayız, fırsatçılık yapamayız; ‘Beter olsunlar’ diyemeyiz. Bu itibarla ABD’yi aklıselime davet ediyor, sorunların sabır, sükunet, sağduyu ve soğukkanlılıkla çözümünü tavsiye ediyoruz. Ancak yakın vadede görür müyüz bilemem ama günün birinde ABD’nin sosyal ve siyasal dokusuna nüfuz eden kuzey-güney ihtilafının tekrar nüksetmesiyle eyaletlerin arka arkaya bağımsızlık ilanlarına insanlık elbette şahitlik edecektir. Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve açık hesap bu dünyada görülecektir.” ifadelerini kullandı.
DÜNYA
18 saat önceGENEL
20 saat öncePOLİTİKA
21 saat önceDÜNYA
21 saat önceEKONOMİ
2 gün önceAKTÜEL
2 gün önceSAĞLIK
2 gün önce